Bülent Akarcalı
3 Kasım 2020’de tüm dünya ve Amerika soluk soluğa geçen bir seçim yarışı izledi.
100 milyon üzerinde oy kullanıldı, bunun 65 milyonu postayla kullanılan oylardı.
Süper güç denilen Amerika günlerce oy sayımını bitiremedi.
Posta yoluyla kullanılan oyların sayılması zaman aldığından, sonuç günler sonra açıklanabildi.
Başkan Trump bu oyların hileli olduğunu iddia ederek mahkemelere kadar gitti. Biden’ın hakkaniyetle kazanmadığı iddiasını sonuna kadar sürdürdü. Öyle ki sonuçlar açıklandıktan sonra Biden’a “Aslında kazanamadığını biliyordun değil mi” mesajını gönderdi.
Parlamento baskını
Seçmenlerini parlamentoya doğru barışçı bir yürüyüşe çağırdı. 6 Ocak 2021 günü bu yürüyüş bir baskına dönüştü. Amerikalı parlamenterler sığınaklara alındı. Parlamento binasında basit maddi hasarlarla sınırlı tahribat oldu. Yürüyüşe katılanlardan 5 kişi polis tarafından öldürüldü.
Biden’ın konuşması
6 Ocak Perşembe 2022 günü Başkan Biden, bu sivil bir grubun baskınını hakkında ki görüşleri aşağıda ki söylemlerle ifade etti:
Bir yıl önce bugün, bu kutsal mekan (Kongre binası) ve demokrasimiz saldırı altındaydı. İnsanların iradesi saldırı altındaydı. Anayasamız en önemli tehditlerin biriyle karşı karşıyaydı. 6 Ocak’ta birçok utanç verici olay gerçekleşti. Polislerin hayatı tehlikeydi. O gün milletin başkenti kuşatma altındaydı.
Bunu yapanlar bir grup turist değildi, ortada silahlı bir ayaklanma vardı.
Kongre saldırısının ve “yıkımın” tek sorumlusu eski Başkandır (Donald Trump).
15 Temmuz 2016
Oysa bu olaylardan dört buçuk yıl kadar önce, Türk Silahlı Kuvvetleri’n içine sızan din kisvesi altında gizlenmiş hain bir örgüt Türk siyasi tarihinin en rezil, en vicdansız ve acımasız bir kumpasını devreye sokuyordu.
Kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup vatan haini askeri darbe hareketi başlattı…
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin resmî internet sitesi ve TRT’de yayınlanan bildiride ordunun yönetime el koyduğu, sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği açıklandı.
İstanbul’daki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bir grup rütbeli asker ve Hava Harp Okulu öğrencisi tarafından kapatıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi savaş uçakları tarafından dört kez bombaladı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na bombalama, Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı’nı rehin alma girişimlerinde bulunuldu.
Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanları, ile bazı üst düzey komutanlar, onurları rencide edilecek şekilde elleri ve kolları bağlı rehin alındı.
Özel televizyonlar işgal edildi.
Savaş uçakları İstanbul üzerinde uçuruldu.
Uydu istasyonları bombalandı.
Onlarca polis, asker şehir edildi, toplamda 251 kişi öldürüldü ve 2196 kişi yaralandı.
Türk halkı canını feda ederek demokrasiyi kahramanca savundu ve korudu.
- YARIN DEVAM EDECEK -
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024