Dr. Duygu Çağla BAYRAM- Genelkurmay Başkanlığı makamı ulusal güvenlik konularında hükümete tek noktadan askeri tavsiyede bulunmak için profesyonel bir organa sahip olmanın gerekli olduğu argümanı etrafında inşa edilmişti. Makamın neredeyse bir yıldır boş kalması, Hindistan’daki yüksek savunma yönetimine yönelik genel kayıtsızlık olarak ifade ediliyor. Silahlı kuvvetlerin daha düşük bir önceliğe sahip olduğu ve üst düzey askeri makamların siyasallaşmaya açık olduğu yönünde bir izlenim söz konusu.
Diğer yönden, değiştirilen kuralların üç yıldızlı emekli subayları göreve uygun hale getirmesi, dört yıldızlı subaylar olan kara-hava-deniz komutanlarının emekli bir üç yıldızlı subaya rapor vermek zorunda kalacak olmalarının sorun yaratabileceği düşünülüyor. Ki ordu komutanları için dahi genellikle birimin en kıdemli memuru atanıyor. Bu noktada, genelkurmay başkanlığı görevini emeklilik sonrası bir işe ve sadece siyasi bir atamaya indirgemek olarak eleştiriliyor.
Genelkurmay Başkanlığı meselesinin de ötesinde, ayrıca Hindistan’ın ulusal güvenlik yönetiminin iki eksik halkasının olduğu da vurgulanıyor. Doğrusu Hindistan, ulusal güvenlik stratejisi yayınlanmamış tek büyük askeri güçtür. Kapsamlı bir ulusal güvenlik stratejisi oluşturmak için duyurulan birçok girişimin olmasına karşın, bunların sonuçsuz kalmalarının en hafif nedeni olarak bir bölümün diğeriyle temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varamaması olarak karşımıza çıkıyor. Bu da Hindistan’ın, kapsamlı bir uzun vadeli plan veya vizyon olmaksızın ulusal güvenlik formüllerini planlamaya ve uygulamaya devam etmesine yol açıyor. Buna yol açan ikinci eksik halka ise Hindistan Savunma Bakanlığı’nın 2009 tarihli operasyonel yönergesinin güncel olmaması ve yeni zorluklara, değişen koşullara hitap edecek şekilde gerekli revizenin yapılmaması da ifade ediliyor. Bu noktaya, Hindistan eski Kara Kuvvetleri Komutanı General Vij, 2018 tarihli bir makalesinde “30 gün (yoğun) ve 60 gün (normal) oranlarda aynı anda iki cephede savaşmaya hazır olmalıyız.” diyerek dikkat çekiyor. (Bkz: Two-Front War: What Does It Imply?, National Security: Cilt I, Sayı I, August 2018.)
İki cepheli savaş durumu
Hindistan’da çok uzun süreli bir kaygı konusu. Nitekim Çin’in 2016’dan, Pakistan’ın 1976’dan beri benzer bir sisteminin varlığı dikkate alınarak, Genelkurmay Başkanlığı meselesi de Hindistan’ın batı ve doğu sınırlarında muhtemel bir iki cepheli savaş durumu nedeniyle hayati bir mesele olarak görülmeye başlamıştı. Sonuç olarak, askeri güvenliğin yönetimine ortak bir yaklaşımın olmaması Hindistan’ın en önemli zayıflığı olarak görülüyor ve Kargil savaşındaki ordu-hava güçlerinin uyumsuzluğu ile Mumbai terör saldırılarının ilk birkaç saatindeki kriz, bu gerçeğin açıklayıcı örnekleri olarak dile getiriliyor.
Ve son olarak, Genelkurmay Başkanı atandığında, Ukrayna’daki savaşın ardından birçok zorlukla karşılaşacağı belirtiliyor. Buna göre: Envanterin neredeyse yüzde 70’inin Sovyet veya Rus menşeli olduğu ve kritik bileşenlerinin Ukrayna’dan tedarik edildiği ve tedarik zincirinin ciddi şekilde kesintiye uğradığı durumlarda, Hint ordusunun savaşabilirliğini sağlamak ilk meseledir. KOVİD salgınının ulusal ekonomi üzerindeki yıpratıcı etkisi ve bunun sonucunda savunma bütçesinin daralması ise diğer bir mesele olarak belirtiliyor. Dolayısıyla tüm bu tartışmaların ekseninde, Hindistan’ın stratejik çevrelerinden Hint hükümetine, bir an önce savunma reformlarının daha öncelikli hale getirilmesi ve önceki Genelkurmay Başkanı ordudan olduğu için, bir an önce atanması beklenen bir sonraki Genelkurmay Başkanı’nın dengeyi sağlamak adına donanma veya hava kuvvetleri olmak üzere diğer iki kanattan birinden seçilmesi gerektiği yönünde öneriler sunuluyor.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024