1957 yılından beri ticari üretimin içinde olan Bisfenol A (BPA) bazı plastiklerin ve epoksi reçinelerinin yapımında kullanılıyor. 2015 yılında tahmini olarak 4 milyon ton üretilen BPA, dünya çapında en çok üretilen kimyasal maddelerden biri. BPA, hormon-benzeri bir etki ile östrojeni taklit etme özelliğine sahip. 2008 yılından beri bazı hükümetler bu maddenin güvenliğini araştırmaya başladılar. Bu araştırmaların sonucunda FDA, bebek biberonlarında ve bebek maması kaplarındaki BPA ruhsatını kaldırdı. Avrupa Birliği ve Kanada BPA’nın biberonlarda kullanılmasını tamamen yasakladı.
Hayvanlarda yapılan birçok çalışmada düşük miktarda BPA uygulaması ile toksik yani zehir etkisi yaptığı gösterilmesi üzerine 2010 yılında Amerikan gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından yayınlanan raporda BPA’nın özellikle anne karnında ve çocukluk çağında zararlı etkileri olabileceği bildirildi. Kanada, Eylül 2010’da BPA’nın toksik bir madde olduğunu açıklayan ilk ülke oldu. Daha sonra dünyada birçok ülke özellikle biberonlarda BPA kullanımını yasakladı. 2011 yılında ülkemizde Tarım ve Köy işleri Bakanlığı’nın ‘Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Plastik Madde ve Malzemeler’ Teblliği’nde yaptığı değişiklik yürürlüğe girdi. Bu tebliğ uyarınca bebekler için kullanılan eşyalarda polikarbonat madde ve malzemelerin üretiminde kullanılmaması belirtilmiştir.
Obesite ve diyabetes mellitus
BPA verilen erişkin farelerde yapılan çalışmalarda insülin direnci geliştiği gösterilmiş. Böylece insülin direncinin ardından bozulan şeker metabolzması ile diabetes mellitus yani şeker hastalığı, obesite, karın içi yağlanmada artış ve metabolik sendrom ile ardından kalp damar hastalığı riskinde artış kaçınılmaz son olarak karşımıza çıkar.
Beyin gelişimi üzerindeki etkileri
Östrojen ve progesteron beyin gelişiminde önemli rol alan hormonlardandır. Birçok hayvan çalışmasında BPA’nın östrojen benzeri etki yaparak, beyin gelişimi sırasında cinsel farklılaşmadan sorumlu bölgelerde değişikliğe neden olduğu gösterilmiş. Ayrıca, öğrenme azlığı ve hafıza bozukluğuna neden olabileceğini gösteren çalışmalar da mevcut. BPA aynı zamanda büyüme hormonunun da işlevini bozuyor.
Davranışsal değişiklikler
Sıçanlar üzerinde yapılan çalışmalarda düşük dozda BPA ile hiperaktivite, farelerde agresyonda artış, anne içgüdü davranışlarında bozulma ağrı ve korku uyaranında değişik tepki, cinsiyet ayrımında zorluk gibi davranış bozuklukları görülmüş. İnsanlarda yapılan bir çalışmada, 249 anne ve yeni doğan bebek ileriye dönük olarak izlenmiş, Gebeliğin 16 ve 26. Haftalarında ve doğumda olmak üzere toplam üç kez idrar örneği alınmıştır. On altıncı hafta BPA örnekleri ile bebeklerin sinirlilik ve hiperaktivite davranışları arasında anlamlı ilişki saptanmış ve bu ilişkinin kız çocuklarda daha kuvvetli olduğu gösterilmiş. Hayvan ve insanlarda saptanan bu değişiklikler, özellikle prenatal yani doğum öncesi dönemde BPA ‘ya maruz kalmanın davranışsal değişikliklere neden olabileceğini düşündürüyor. Yani bebekler daha anne karnındayken BPA’ya maruz kalıp tepki gösterebiliyor, olumsuz yönde etkilenebiliyor.
Tiroid hormonları üzerindeki etkileri
BPA’dan etkilenerek doğan yavruların 15. gün total T4 düzeylerinde kontrol grubuna göre artış gözlendiği, ancak 35. günde bu değerlerin normal düzeylere geldiği gözlenmiştir. Bu çalışmada aynı zamanda BPA’nın tiroid hormon reseptörlerinin yerine bağlanıp bu hormonun normal etkisini göstermesini engellediği de gösterilmiş.
Erkek üreme sistemi üzerindeki etkileri
Erkek sıçanlarda düşük doz BPA ile yapılan bir çalışmada erkek üreme organının ağırlığında azalma ile karakterize, sperm üretimi ve üreme yeteneğinde azalma gözlenmiş. Başka bir çalışmada, anne karnında BPA ile karşılaşmış sıçanların yaşamının ilerleyen zamanlarında prostat kanseri görülme riskinin arttığı gösterilmiş.
Dişi üreme sistemi üzerine etkileri
Üç veya daha fazla sayıda düşük yapmış 45 kadın ile doğum yapmamış 35 sağlıklı kadının kan BPA düzeylerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada tekrarlayan düşük gözlenen kadınlarda, kontrol grubuna göre üç kat daha fazla kan BPA düzeyi olduğu saptanmış. Yapılan çalışmalar aynı zamanda BPA’nın yumurtalıklarda kist ile seyreden polikistik over hastalığının oluşumunda ve yumurtalıkların işlevindeki bozukluklarda da olumsuz yönde rol oynadığını gösteriyor.
BPA ve kanser
BPA bileşenleri temas ettikleri gıdalara geçmeye eğilimlidir. Bu zamanla olur ve ısı ile hızlanır. BPA’nın özellikle karaciğerde kanser hücrelerinin çoğalmasına, ayrıca oluşmuş kanser hücrelerinin de kolayca metastaza uğrayıp yayılmasının artmasını kolaylaştırdığı yapılan birçok çalışma ile gösterilmiş.
BPA biberonlar, su damacanaları, yemek saklama kapları, kola ve meyve suyu şişeleri gibi plastik ürünler olmak üzere günlük yaşantımızda kullanılabilen pek çok ürün içinde yaygın olarak karşılaştığımız bir kimyasal maddedir. BPA’nın hem Avrupa Birliği’nde, hem de ülkemizde çocukların kullanabileceği polikarbonat materyalin yapısında bulunması olası ters etkileri göz önüne alınarak yasaklanmıştır. Ancak, yurtdışından gelen ucuz plastik ve polikarbonatların yapısında BPA’nın olabileceği unutulmamalı; bu ürünlerin özellikle bebek ve çocuklar tarafından kullanılmaması konusunda halk bilinçlendirilmelidir.