Yeni koronavirüs neredeyse bir yılı dolduracak hatta eskimeye bile yüz tuttu diyebiliriz. Epey zamandır bizimle ve bir türlü de gitmeye niyeti yok gözüküyor. İnsanlığın başına dert olan bu mikrop hasta ettiklerini az veya çok etkiliyor. Ancak Covid-19’a yakalanmayanların da sağlığını çeşitli sebeplerle ve farklı derecelerde etkiledi. Bu etkilenme doğrudan virüse bağlı olmasa da bu hastalığın yarattığı bir takım sebeplerin sonucu olarak karşımıza çıktı.
Şişmanlık ve obezite artışı
Covid-19 yüzünden çoğumuz evlere kapandık. Hareketimiz azaldı. Başlangıçta yasak olduğu için istesek de dışarı çıkamadık. Altmış beş yaş üzeri büyüklerimiz daha da uzun süre evlere kapatıldı. Daha sonra normalleşme döneminde de yine de virüs bulaşma tehlikesini düşünerek ev dışında vakit geçirmeye çekinir hale geldik.
Aylardır devam eden bu durum evde oturarak vakit geçirmeyi alışkanlık haline getirmemize sebep oldu. Sonuçta hareketin azalması birçok sorunu da beraberinde getirdi. Bunlardan en önemlisi alınan ve harcanan kalorideki dengesizlik ile karşımıza çıkan kilo artışı oldu. Yiyeceklerden
aldığımız kalorileri yakamadığımız için
yağ olarak birikmeye başladı.
Fırına markete gitmeyelim de evde yapalım diyerek pişirdiğimiz mis gibi kokan ekmekler kiloları daha da artırdı. Evde canı sıkılan vakit geçirmek için mutfağa girip maharetlerini göstermek istedikçe olay daha da vahim bir hal aldı. Sonuçta birçok kişide aynı şikâyet belirdi. Pandemi yüzünden şişmanladım derken acaba bahane mi arıyorduk sorusu da akıllara geliyor tabi.
Efor kapasitesi düşüklüğü ve tembellik
İnsanlar göbeğini göstererek pandemi yüzünden hareketsiz kaldık böyle oldu derken belki biraz haklı ama bu çözülmeyecek bir sorun da değil. İnsan isterse evin içinde bile tur atarak yürüyebilir. Maksat vücudu tembelliğe alıştırmamak olmalı. Zira insan bedeni oturmaya ve tembelliğe o kadar çabuk alışıyor ki kilo arttıkça vücudun taşıdığı yük de arttığı için bu sefer canı hiç kımıldamak istemiyor. Oysa nasıl ki profesyonel sporcular aslında senenin belli zamanları çıkacakları yarışmalar için çok daha uzun zaman kampa giriyor ve düzenli spor yapıyorlarsa vücudun da normal kondüsyonunu korumak için düzenli hareket şarttır. Aksi takdirde ne kadar sağlıklı olursak olalım kilomuz da normal olsa bile hareketimiz az ise efor kapasitemiz de düşük olur. Az bir yol yürüsek bile ya da birkaç basamakta hemen yoruluruz, kalp hızımız kısa sürede çok fazla yükselir.
Korku ve depresyon
Belki de bu virüsün hepimizi en çok etkileyen tarafı korkutucu ve öldürücü bir hastalığa sebep olması. Bizi içine düşürdüğü bu durum yüzünden kimi zaman yaşadığımız depresyon hali. Virüs bulaşır korkusuyla hastaneye gitmekten bile çekinir olduk.
Sindirim şikâyetleri
Yemekleri sindirmek için her ne kadar vücutta salgılanan bir takım enzimler ve sindirim organlarının faaliyeti ön planda önemli ise de sindirime en çok yardımcı olan faktör yürüyüştür. Bu nedenle yiyip içip oturmak şişmanlığa davetiye çıkarmanın yanında sindirim, gaz, kabızlık gibi şikâyetleri de beraberinde getirir.
Teknoloji bağımlılığı
Sigara ve alkol bağımlılığından bahsederken bunlar kadar olmasa da özellikle genç nesil için çok dikkatli olunması gereken teknoloji bağımlılığı da söz konusudur. Teknolojinin özellikle bu pandemi döneminde çok önemli ve faydalı bir alan olduğu anlaşılmış olsa da özellikle çocuklarda ve gençlerde bağımlılık yaratmayacak şekilde, faydalı konulara yönlendirilmesi gerekir.
Sosyalleşme eksikliği
Pandemi süresince virüs bulaşmasın diye el sıkışmak, sarılmak olmasın hatta aramıza sosyal mesafe koyalım dedik. Bunun sonucunda sosyalleşmemiz azaldı. Bu değişiklik elbette hepimizi özellikle de karakteri yeni şekillenen çocukları olumsuz etkiliyor. Tüm bu olumsuzlukların sağlığımızı etkilemesine izin vermemeli pandeminin geçici olduğunu düşünerek moral ve motivasyonumuzu yüksek tutmalı, maske, mesafe, temizlik kurallarına uyarak kendimizi ve çevremizi korumalıyız. Tabi bu arada yediğimize, içtiğimize dikkat edip yürüyüşlerimizi ve sağlık kontrollerimizi de ihmal etmemeliyiz.
Eklem ağrıları
Fazla kiloların ve hareket azlığının bir diğer belirtisi de kas, eklem ağrılarıdır. İyi çalışmadığı için zayıflayan kaslar en ufak bir yük bindiğinde ağrı ile tepkisini verir. Eklemler de aynı şekilde kasların desteğinden yoksun kalınca bir de üzerine pandemide alınan kilolar eklenince zorlanır. En çok da bu yükü en fazla taşıyan diz ve kalça eklemi ağrıları ortaya çıkar.
Karaciğer yağlanması
Evde oturdukça, bilgisayar başında televizyon karşısında ya da birbirimizle sohbet ederken ya da sırf can sıkıntısından atıştırdığımız abur cubur yiyecekler, cips, pasta, dondurma, bisküvi gibi trans yağdan zengin bol katkı maddeli raf ömrü uzun yiyecekler hem kolesterolü ama özellikle de trigliseridi yükseltip karaciğer yağlanmasına yol açtı. Bu dönemde sigara ve alkol kullanımındaki artışı da göz ardı etmemek gerek. Bu alışkanlıklardaki artış maalesef kandaki trigliseridin de artışına sebep olmakta, sigaranın kalp damarları ile akciğer ve alkolün de karaciğere olan zararına eklenmektedir.