Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Zamanında Özal suikastını soruşturan cumhuriyet savcısından dinlemiştim.
Elde ettiği bulguları Cumhurbaşkanı Özal’a sunmak için randevu istemiş. Özal, İstanbul’da Harbiye Orduevi’nde kalıyormuş. Orada buluşmuşlar. Savcı lafa girmeden önce Özal odadaki televizyonun sesini iyice açmış.
Savcı, Cumhurbaşkanı’nın dinlenme ihtimaline karşı önlem aldığını anlamış.
Cumhurbaşkanı’nın bile, orduevi çatısı altında dinlenmekten korktuğu bir ülkede kim kendini güvende hissedebilir ki?
Daha sonraları Başbakan Erdoğan da “Benim eşimi bile dinlediler” dememiş miydi?
* * *
Bir devrin usulsüzce dinlenen mağdurlarından iktidara geçtiklerinde ne beklersiniz?
Usulsüz dinleme rezaletine son vermelerini değil mi?
Hayır!
Gördüğümüz, “Sıra bizde” arsızlığıdır:
“Dün bizi dinleyenleri, bugün biz dinleyeceğiz.”
Vaat edilen demokrasi bu ise seçimle bizim sadece “dinleyicimiz” değişiyor demektir.
Dinlenen hep biziz.
Arada sandığa gidip kendimize uygun kulak seçeriz.
* * *
Erdoğan İstanbul mitinginde bir usulsüz dinleme kaydına atıf yaptı:
“Takibe takılanlar vaaaar” dedi, “nasıl da yakaladık” edasıyla...
“Neler konuşuyorlar biliyor musunuz” diye ballandırdı; komşunun evini gizlice dinlemiş de kahvedekilerin merakını kamçılarmış gibi...
İnternette varmış. Yargıtay üyeleri aralarında konuşuyorlarmış:
“Kürtler ‘Evet’ derse bu iş gidiyor” diyormuş bir tanesi...
“Hayır” çıkması için Öcalan’a ihtiyaç olduğunu söylüyormuş.
Nerede?
Büroda, aralarındaki bir özel sohbette...
Bu sohbet, bir çete tarafından yasadışı olarak dinlenmiş, kaydedilmiş, internetten servis edilmiş.
Başbakan da teknik takip yasalmış gibi, dinleyen kaynak mutebermiş gibi bu kaydı kullanıyor.
* * *
CHP lideri Kılıçdaroğlu, her konuşmasında Başbakan’ın telekulağını eleştiriyor, ancak ne yazık ki onu eleştirirken kendisi de bahsettiğim tuzağa düşüyor.
O da Erdoğan’ın bir işadamından kızı için para istediği telefon görüşmesinin gizlice kaydedilmiş ses bandından söz ediyor meydanlarda... Başbakan’ı bunun hesabını vermeye çağırıyor.
Kabul, özel görüşmelerin içeriği iştah açıcı...
Seçim malzemesi olarak kullanılmaya da pek müsait...
Fakat burada bilginin toplanma yöntemi, toplanan bilgiden önemli...
Tıpkı işkence altında alınmış ifadeler gibi...
İllegal yöntemle yapılmış bir kaydı, legal zeminde kullanarak, yöntemi de meşrulaştırmış, dinleme çetesini aklamış, heveskâr kulakları cesaretlendirmiş oluyorlar.
Yasadışı kayıtları siyasi amaçla kullanırsanız bundan böyle eşinizin, partinizin dinlenmesinden, yatak odanızın görüntülenmesinden yakınmaya hakkınız kalır mı?
* * *
Hukuk devletine inanan bir lider, içerik ne olursa olsun, illegal toplanan bilgiyi kullanmak yerine toplayanları bulmak, yargılamak, cezalandırmak zorundadır.
Bu ülke, Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak herkesin dinlenme kaygısıyla yaşadığı bir korku cumhuriyeti olmayacaksa, önce bunda anlaşmamız, içeriğe bakmaksızın telekulakları kınamamız, herkesin mahremiyet hakkını savunmamız lazım.