İstanbul Kitap Fuarı 30. yaşını kutladı bu ay... İlk fuar 1982 Kasım’ında yapılmış. Yani 12 Eylül baskısının sürdüğü, kitabın hâlâ suç aleti gibi görüldüğü darbe günlerinde...
Bir otelin salonunda, 28 yayınevinin katılımıyla, 20 bin ziyaretçi ağırlamışlar.
Bugün 600’e yakın yayınevi katılıyor.
Geçen yılki ziyaretçi sayısı 410 bindi.
* * *
Bir lider için kurultay, bir şarkıcı için konser neyse, yazar için fuar odur.
Aylarca boş bir ekrana bakarak yazdığı satırlar, orada muhatabını bulur.
Okur da takip ettiği, bazen kızıp bazen sevdiği yazarla orada buluşur.
Fuar aynı zamanda sınav alanıdır; kitapseverlerden oluşan dev bir jüri, orada yazarın yüzüne, yıllık performansının neticesini okur.
Benim de TÜYAP’ta 20. yılım bu yıl...
1991’den beri neredeyse hiç aksatmadan okurlarla buluşup söyleşiler yapıyor, kitaplarımı imzalıyorum.
Az şey görmedim bu 20 yılda...
İlk imzaya ana karnında gelen çocuklarla, nice sonra üniversite öğrencisi olarak fotoğraf çektirdim.
Her yıl aksatmadan yazılarımı kesip dosyalayan, getirip imzalatan bir aileyi akrabam bildim.
Bir kitap, bir imza, biraz sohbet, bir fotoğraf için saatlerce kuyrukta bekleyen okurların kimine sadece bir imza verdim, kimiyle kısa da olsa dertleşebildim.
Korsan kitabı imzaya getirenleri de gördüm; gözümün önünde kitap çalmaya çalışanları da...
Kimi geldi, terk eden kız arkadaşını geri getirebilecek satırlar yazmamı istedi; kimi, yeni doğacak bebeğine isim vermemi...
Zamanla fuar büyüdü; İzmir’e, Bursa’ya, Adana’ya, Diyarbakır’a (neden Ankara’ya değil?) uzandı; biz de peşinden...
Bugün o illerde kaç evde imzalı kitabım varsa, o kadar insanla TÜYAP sayesinde tanışmışlığım, konuşmuşluğum, kucaklaşmışlığım var.
O yüzden TÜYAP’a 30. yaşında teşekkürü borç biliyorum.
* * *
Bu yıl, TÜYAP’ın 30 yıllık tarihinde pek rastlamadığımız bir manzara yaşadık.
Yazarların bir kısmı içerdeydi; yerlerine arkadaşlarını yolladılar.
Mesela bugün Cumhuriyet Kitapları bölümünde CHP milletvekilleri, “Balbay gelemedi, biz varız” sloganıyla Mustafa Balbay’ın kitaplarını imzalayacak.
Belge Yayınları standında tutuklu yazar Ragıp Zarakolu’na destek için “yazar nöbeti” tutulacak.
Ahmet Şık’ın basılmadan toplatılan ve geçen hafta 127 yazarın ortak imzasıyla çıkan “000Kitap”ı elden ele dolaşacak.
Togan standında Oda TV tutuklusu, okul arkadaşım Müyesser Yıldız’ın yeni kitabı arkadaşlarınca imzalanacak.
Hepsine uğramaya, bir destek, omuz, imza vermeye çalışacağım.
* * *
Bu manzara, yine yazarların demir parmaklıklar ardında olduğu 12 Eylül döneminde doğmuş olan fuarı, bebeklik günlerine götürüyor.
Bize 30 yıl sonra darbe günlerinin nostaljisini yaşatıyor.
Dilerim 30 yıl sonra bugünleri de aramayız.