Pasta yapmayı Meghan’dan mı öğreneceğiz!

Yılın ilk gününde Meghan sosyal medyaya döndü. Şimdi Martha Stewart’ın tahtına göz dikmiş durumda. Peki ama başarılı olabilecek mi?

Yılın ilk günü Meghan sosyal medyaya geri dönüşünü duyurdu. Bu sefer mütevazı bir şekilde sadece ilk ismini kullanmak zorunda kaldı, çünkü İngiliz Kraliyeti, Harry ve Meghan’ın “Sussex” markasını kullanmalarına artık izin vermiyor. Yine de Meghan, elbette Instagram profiline “Sussex Düşesi” ünvanını ekledi. 2 gün içinde 1.1 milyon takipçiye ulaştı, bu rakam Prens Harry ile tanışmadan önce yaptığı yaşam blogu The Tig’in çok ötesinde.

Yine de bir Instagram post’u için kaç kere çekim yapmış olduğu, bu post’un ne kadar editlendiği gibi birçok detay konuşuldu. Zaten hemen arkasından da Meghan bir dijital medya platformunda 15 Ocak’ta başlayacak olan “Meghan’dan Sevgilerle” başlıklı şovunun tanıtımını paylaştı. “Sıradan şeyleri bile güzelleştiririm, yükseltirim” gibi iddialı cümlelerle…

Görüntülere bakılırsa Meghan, bu sefer de Martha Stewart’ın tahtına göz dikti. Peki ama Amerikalıların ev işleri gurusunun yerini gerçekten de alabilir mi? Pasta yaparak, arı kovanından bal toplayarak, arkadaşlarıyla kahkahalar eşliğinde mutfakta vakit geçirerek bu mümkün mü? Meghan, hayatımıza “Suits” dizisiyle girdiğinde elbette beğenildi ama doğrusu Soho House İstanbul’un açılışı için İstanbul’a geldiğinde kimsenin dikkatini çekmedi. Elbette Jamie Dornan’dan Eddie Redmayne’e kadar birçok yıldızın yanında Meghan sönük kalıyordu. Henüz “A list” denilen bir oyuncu olmamıştı.

Harry ile evlenince

Derken Prens Harry ile birlikteliğiyle hızla yükseldi, hatta kraliyet düğününde birçok tabuyu yıktığı için olumsuzdan çok olumlu yorumlar aldı. Harry ve Meghan’ın düğünü çağın gereklerine göre tüm kuralları esnetmek gerektiğini bir kez daha kanıtladı. Kadınların yaşı ya da daha önce evlenip boşanmış olması artık eskisi gibi bir önem taşımıyor. Hatta kiliseye artık babalarının kollarında değil, kendi başlarına da yürüyerek girebiliyorlar. Meghan’ın annesi Doria Ragland, çocuğunu tek başına yetiştirmiş bağımsız ruhlu bir anne olarak başka bir ülkede kraliyet ailesine karşı kendi ailesini tek başına temsil edebiliyor ve bu duruşu, gururu ve asaletiyle düğünün en çok beğenilen ve övgü alan kişisi oluyor. Bekâr anneler artık daha çok saygı görüyor. Sadelik giderek daha da ön plana çıkıyor. Kraliyet düğününde bile ne gösterişli bir gelinlik, ne gösterişli takılar var artık. İşte düğünden ilk izlenim böyleydi.

Neden sevilmedi?

Peki, ama ne oldu da Meghan, İngiliz Kraliyet ailesinin sevilen modern yüzü olabilecekken bir anda sevilmeyen kişi ilan edildi? Elbette arka planda olanları bilemeyiz, ama Instagram sağ olsun, Kraliçe’den önce haberimiz oldu, 8 Ocak 2020 akşamı Sussex Dükü Harry ve Düşesi Meghan’ın Kraliyet Ailesi’nden ayrılma duyurusundan. Bu kararı çok cesur ve romantik bulanlar kadar şımarık ve saygısızca bulanlar da oldu. İlk tepki, Kraliçe’nin Harry ve Meghan’ın davranışlarından rahatsız olduğu, özellikle Afrika gezilerinde çektikleri belgeselde medyadan şikâyetlerini ve hatta aile içi tartışmalarını dile getirdikleri için onları affetmediğiydi.

Kamuoyunun kafası karıştı

İşte bu noktada kamuoyu da bölündü. Aşkı uğruna prenslikten vazgeçebilen Harry’yi özgürlüğü seçtiği için kutlayanlar, eşini korumak için bunu yaptı diyenler, Prenses Diana küçük oğluyla bu kararından dolayı gurur duyardı diyenlerin yanı sıra, Pierce Morgan gibi “Meghan önce kendi ailesini, öz babasını dışladı, sonra eski arkadaşlarının çoğunu hayatından çıkardı, Prens Harry’yle Prens William’ın arasını açtı, sonra da Prens Harry’yi tamamen ailesinden kopardı” diyenler de vardı.

Peki ama Harry ve Meghan bundan sonra hayatlarına nasıl devam edecek soruları başladı. En büyük şımarıklık mı, yoksa günümüzde herkesin istediği gibi minimum çalışarak zengin olmanın kısa yolu muydu bu? Harry ve Meghan, ticari faaliyetleri için “Sussex Royal” markasını ve hatta birçok ürünü bu kararlarından önce tescil ettirmişti. Ancak Kraliçe II. Elizabeth, aileden ayrıldıkları için “Royal” sıfatını kullanmalarını hemen yasakladı. Kanada’dan Los Angeles’a taşınan Harry ve Meghan, bu durumda yeni bir kimlikle kamuoyunun karşısına çıkmak zorunda kaldı ve oğulları Archie’nin isminden ilham alarak Yunanca ‘eylem’ anlamına gelen “Archewell” adını verdikleri kâr amacı gütmeyen bir yardım vakfı kurmaya karar verdiler. Kraliyet’ten reality TV’ye hızlı geçişleri de aynı dönemde başladı.

Peki ama Harry ve Meghan’ın bunu yapmasına gerek var mıydı? Özellikle de özel hayatlarını medyadan korumak için mücadele edeceklerini her fırsatta dile getirirken. Elbette Oprah’ya verdikleri röportaj ve Harry’nin “Spare” (Yedek) başlıklı kitabı reality TV programlarından daha da negatif tepki aldı, özellikle de aile sırlarını ifşa ettikleri için. Prens Harry’nin, Prens William ile kavgalarından babası İngiltere Kralı Charles ile özel konuşmalarına, Harry’nin Kraliçe Camilla ile tanışmasından uyuşturucu deneyimlerine kadar birçok detaya hâkim olduğumuz kitabın yazarı da aslında tanıdık bir isimdi: JR Moehringer.

Malzeme kalmayınca

Kitabın da etkisi geçti, yeni malzeme kalmadı. Şimdi ise Meghan’ın sosyal medyaya geri dönüşü ve yeni TV şovuyla on parmağında on marifet bir ev kadını olarak karşımıza çıkışı ne yazık ki heyecan vermiyor. Çünkü Meghan ve Harry markalarını iyi yönetemediler, ya verilen tavsiyeleri dinlemediler ya da doğru kişilere danışmadılar. Ama her ne olursa olsun, Kraliyet Ailesi’nin çok sevilen modern yüzü olabilecekken, özgürlüğü tercih eden kendi ayakları üzerinde duran örnek bir çift olabilecekken tamamen markalarını kötü yönetmeleri nedeniyle katlanılamaz bir hâle geldiler.

Artık kim Meghan’dan pasta tarifi dinlemek ister ki!