Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kate Middleton’dan Sienna Miller’a birçok ünlü ismin tercih ettiği moda markası Vampire’s Wife kapanacağını açıkladı. Susie Cave’in 10 yıllık markasının ani kapanışı moda dünyasında da önemli bir değişimin göstergesi. Peki ama neden?

Kate Middleton’dan Kylie Minogue’a, Kate Moss’dan Prenses Eugenie’e, Sienna Miller’dan Greta Gerwig’e birçok ünlü isim aynı markayı giyiyordu: The Vampire’s Wife. 

Gotik şık tasarımlarıyla marka kült olmayı kısa sürede başardı. 

Tabii bunda kurucusu ve kreatif direktürünün Nick Cave’in eşi, eski model Susie Cave olması da önemli bir rol oynuyordu. 

Haberin Devamı

Susie Cave, markayı Alex Adamson ile birlikte bundan tam 10 yıl önce kurdu. 

Marka adını Nick Cave’in tamamlayamadığı romanı “The Vampire’s Wife”tan aldı ve Nick Cave de markayı sonsuz destekledi. 

Peki ama ne oldu da bu kadar popüler olan bir moda markası bu hafta birdenbire kapanacağını açıklamak zorunda kaldı?  

Modada bir devrin sonu

Instagram’da veda mesajı yayınladı 

“Olumlu bir büyüme ve satış dönemine rağmen, perakende pazarındaki çalkantının marka üzerinde dramatik etkileri oldu” notuyla birlikte.  

Vergi borçları nedeniyle marka iflas ilan etti, kurucusu Susie Cave de Instagram’da bir veda mesaji yayımladı.  

“Bunu büyük bir üzüntüyle söylüyorum ve desteğiniz için hepinize sonsuz şükranlarımı sunmak istiyorum. Böyle güzel şeyler yaratmama yardım eden The Vampire’s Wife’taki geniş aileme teşekkür etmek istiyorum. Hepinizin benim için ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Hepinizi seviyorum.”  

TV yıldızı Claudia Winkleman, Cave’in paylaşımının altına “Harikasın” diye yazdı.  

Süpermodel Karen Elson, “Elbiseler hiçbir zaman bu kadar kadınsı ve rüya gibi hissettirmemişti” dedi.  

Moda tasarımcısı Bella Freud, “İnanılmaz elbiselerinle hayatıma kattığın güzellik ve seksilik için teşekkür ederim” diye ekledi.  

Hatta Patricia Arquette bile şunları yazdı: “Çarpıcı kıyafetler yaptın. Hayatının bir sonraki bölümünün nazik ve neşeli olmasını dilerim.” 

10 yılın elbisesi 

Kabarık omuzlar, fırfırlı kollar ve vücuda oturan bu elbiseler, bilenler tarafından anında tanınıyordu.  

Haberin Devamı

Hatta iki yıl önce İngiliz Vogue bu elbiseye “The Guardian” adını vermişti, ‘10 yılın elbisesi’ diye özetlemişlerdi. 

Markayı yönetmek, 2015’te 15 yaşındaki oğlu Arthur’u kaybeden Susie Cave için aynı zamanda duygusal bir çıkış noktasıydı.  

2018’de bir röportajında “Tasarım yaparken her şeyi unutuyorum. Zaman akıp gidiyor. Aslında bu mutlak bir hediye çünkü en kötü şey başıma geldi. Elimden gelen her türlü pozitif enerjiyi kıyafet yaratmaya yönlendiriyorum,” dedi. 

“Arthur öldükten sonraki hafta hep yataktaydım. Nick’e dedim ki: Bunu yapamam. Vampire’s Wife bitti. Her şey bitti.” 

Çalışamayan, evden çıkamayan ve kimseyle görüşemeyen Susie Cave bir dönem her şeyden geri çekildi.  

Ta ki üç ay sonra bir telefon gelene kadar.  

“Pearl Lowe’un kızı ve aile dostumuz olan, model Daisy Lowe’dan bir telefon aldım, ödül töreni için bir elbiseye ihtiyacı olduğunu söyledi ve onun için bir elbise hazırlayabilir miyim diye sordu. Ben de kırmızı kumaşı bulmak için kendimi ofise sürükledim. Daisy kırmızı halıda onu giydi ve bol bol fotoğraflandı. Bu, marka için bir tür atılımdı. O andan itibaren her gün işe gittim.” 

Haberin Devamı

42 bedenin üstüne çıkmadı

Peki ama bu kadar trajediye rağmen ayakta kalmayı başarmış bu marka nasıl olur da ani bir kararla kapatılır?  

Vampire’s Wife daha çok özel davetler, kırmızı halılar, düğünler için yaratılmıştı ve diğer markaların yaptığı gibi günlük kıyafetler de yaparak koleksiyonunu çeşitlendirmedi. 

Ayrıca Vampire’s Wife sadece 42 bedene kadar çıktı. Daha büyük beden kadınlar için üretim yapmadı. 

Oysa İngiltere’de ortalama kadın bedeni 44.  

Modada bir devrin sonu

En önemlisi de bütçeler sıkışırken tüketiciler daha bilinçli hâle geliyor ve modanın çevresel etkileri konusunda da giderek daha bilinçli hareket ediyor ve bir kez giyilecek bir elbiseye büyük paralar harcamak istemiyor. 

Peki ama bu sorunlar sadece bu markayı mı ilgilendiriyor? 

Tabii ki hayır. 

Bu, moda endüstrisinin tehlikede olmasının yıkıcı bir yansıması. 

The Vampire’s Wife gibi birçok marka pandemi ile mücadele etti ve ardından İngiltere’de Brexit’in getirdiği artan ticaret maliyetlerinden etkilendi. 

Mara Hoffman da bu hafta kendi adını taşıyan markasını 24 yıl sonra kapatacağını açıkladı.  

Sürdürülebilirlik alanında CFDA ödülü sahibi olan Hoffman, Vogue’a yaptığı açıklamada, iş modelinin artık sürdürülebilir olmadığını söyledi. 

“Bunu bizim kadar uzun bir süre başarıyla gerçekleştiren çok fazla şirket yok. Ve gerçek şu ki, küçük bir şirkete yönelik finansal talepler, özel mülkiyette olmayı ve belirli bir noktadan sonra işletilmeyi neredeyse imkansız hâle getiriyor,” dedi. 

Özenli giyinme isteğini kaybettik

Frasers Group, çevrimiçi lüks perakendeci Matches’i 52 milyon sterlin karşılığında satın aldıktan yalnızca iki ay sonra şirketi kapatacağını duyurdu.  

Bu arada, 130 yıl boyunca Londra’nın amiral gemisi olarak bilinen Fenwick mağazası kapılarını kapattı. 

Unutmamak lazım, pandemi sonrası özenli giyinme isteğini kaybettik.  

Modada bir devrin sonu

Artık şık bir davete gittiğinizde bile kot pantolon tişört giyenleri de görüyoruz.   

Ayrıca, alım gücü daha düşük veya çevre bilincine sahip olmayı umursamayan tüketicilere daha düşük fiyatlarla trendlerden yararlanma fırsatı sunan, devam eden hızlı moda sorunu da var.  

Butik markalar benzer ölçek ekonomilerine ulaşamazlarsa rekabet etmeleri çok daha zorlaşıyor. 

Maliyetlerin hepsi artıyor.  

Birçok markanın, üretim ve tasarıma devam edebilmek için satması gereken fazla stokları var.  

Tüketiciler ise mevcut piyasada temkinli davranıyor.  

Birçok müşteri, özel etkinlikler için pahalı ürünler satın almak yerine artık kiralamayı tercih ediyor.  

Ayrıca genç nesil yeni ürünler satın almaya karşı çıkıyor ve vintage ya da diğer sürdürülebilir alternatiflere bakıyor. 

İşte bu durumda ister istemez daha birçok bağımsız moda markası kapanmak zorunda kalacak.