Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çocuk dediğimiz şey; bir toplumun geleceğe yolculuğudur: O toplumun ne şekilde yol alacağının, nereye evrileceğinin işareti, temel inşasıdır. Tam da bu nedenle çocuk haklarını hayata geçirmek, öyle sanıldığı gibi ‘çocuk oyuncağı’ denilemeyecek büyüklükte bir olaydır.
Türkiye bugün çeşitli kurum ve kuruluşlarıyla hak ihlallerini önleyen ve uzlaşı sağlayan kamu denetçiliği olarak tanımlanan Ombudsmanlığı bünyesinde taşıyor olsa da çocuklar bu ülkenin hâlâ en büyük mağdurları arasında.
Oysa bundan iki yıl önce Kamu Denetçiliği Kurumu ülkede çocuk istismarı vakalarının sayısının ciddi şekilde artması üzerine hayata geçirilmişti. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre söyleyelim: Sadece çocukların cinsel istismarı ile ilgili açılan dava sayısı 2006 yılında 2.414 iken, 2011 yılında 16.827’ye yükseldiği için, 2012 hesaplarına göre son 10 yılda 30 bin çocuğun istismara maruz kaldığı bilindiği için devletin Ombudsmanlık kurumu önem taşıyordu.
Çocuk Ombudsmanı kamu kurumlarına ilişkin şikâyetleri incelemek, çocuklarla ilgili meselelerde resmi kurumların hesap vermesini sağlamak ve çocuk haklarının gelişimi yönünde önerilerde bulunmakla yükümlü olacaktı.

Haklarını bilmiyorlar
Sadece bu yılın ilk aylarında şiddet olaylarına maruz kalmış 13 çocuğun cesedine bakarsak, bugün geldiğimiz nokta açısından durumumuz hâlâ tartışmalı. Çocuklar hâlâ şiddete, kötü muameleye, maruz kalıyor, istismar ediliyor. Hâlâ haklarını bilmiyor. Çocuklar için böyle bir kurumun oluştuğundan büyükler bile haberdar değil.

Peki ne yapmalıyız?
İsveç bunun en güzel örneği. İsveç Konsolosluğu bu konudaki deneyimini bizimle paylaşmaya hazır. Öyle ki İsveçli uzmanlarla, Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi ve Yüksek Öğrenimde Rehberliği tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı (YÖRET) organizasyonuyla gerçekleşecek olan uluslararası sempozyuma da öncülük edecek. Sempozyumun danışma kurulları ise Gündem Çocuk Derneği ile Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC).
Bilgi Santral’de ilki bugün gerçekleşecek olan ve iki gün sürecek olan “Çocuk haklarının hayata geçirilmesinde Çocuk Ombudsmanlığı” konulu sempozyuma Milliyet adına, bu kurumun çocuk hakları açısından önemine de değinerek katkı sunacak olmamızı yukarıda belirttiğim nedenlerle önemsiyorum. Madem Çocuk Ombudsmanlığı diye bir kurumumuz var o halde bu kurumun en iyi şekilde işlemesi hepimizin görevi diye düşünüyorum.
Duyarlılık artıyor
Artık biliyoruz ki; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), tarihinde en geniş kabul gören insan hakları belgesidir; 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan bu sözleşme sayesinde çocukların hakları yasal yükümlülük kapsamındadır. Ancak bu hakların hayata geçirilmesinde Ombudsmanlık (Kamu Denetçiliği) Kurumu’nun önemi de ortadadır. Dolayısıyla İsveç’in deneyimlerini dikkate alarak Ombudsmanlık Kurumu’nun çocuk hakları sistemini güçlendirici katkısı olup olmadığını bu sayfadan zaman zaman sizlerle okurlarımızla da paylaşmak istiyorum. Yöret Vakfı’ndan Sosyolog Sevgi Özkan’ın da dediği gibi; “Aslında son barış ödülünün çocuk hakları konusunda biri henüz çocuk sayılan, diğeri yetişkin iki aktiviste verilmesi önemlidir. Bu, gelişmiş küresel bilincin ne istikamette ilerlediğini gösterirken, haklarını bilmeleri sağlanan ve haklarını bilerek büyüyen nesillerin insan hakları konusunda daha duyarlı toplumlara dönüşeceği giderek daha da iyi anlaşılacaktır.”

Öncelikli hedefler
Dolayısıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinden sonra İsveç ve Türkiye’deki gelişmeleri paylaşmak, Çocuk Ombudsmanlığı’nın önemini vurgulamak, görev ve sorumluluklarını netleştirmek, İsveç -Türkiye ve Avrupa modellerini incelemek ve yerel yönetimlerde çocuk hakları bilincinin gelişmesini desteklemek, Devlet-Sivil Toplum ve Sivil Toplum Kuruluşları arasında çocuk haklarının yaşatılması ve korunmasında işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmak, Çocuk Haklarının, toplumun bütün kurum ve kuruluşlarıyla savunulması ve korunmasının benimsenmesini sağlamak, Çocuk haklarının, ‘çocukların katılımıyla’, çocuk için, çocuk ile yaşatılabileceğinin önemini vurgulamak, Çocuk haklarının hayata geçirilmesinde Ombudsmanlık Kurumu’nun gelişimine katkıda bulunmayı hedeflemek önemlidir.