Baharın en erkenci otlarındandır hodan. Trabzon’da tamara, Kocaeli ve Batı Karadeniz’in bazı yerlerinde ılıştıra olarak da tanınıyor. Nevi şahsına münhasır, biraz salatalık gibi ferahlatıcı, biraz kuşkonmaz gibi farklı. Kış aylarından çıkarken bahar sevinci yaşatmak için birebir.
Mart geldiğinde ot mevsimi de başlar. Hodan en erkenci otlardan biridir. Benim için bahar hodanla açılır. İçimi bir ferahlık kaplar, birden bahar geldi hissi duyarım, tuhaf bir mutluluk hissederim. Meğerse bunun bir açıklaması varmış. Sadece tadını sevdiğim için değil, hodan gerçekten ruha iyi geliyormuş. Kaynaklara göre Antik Yunan hekim ve botanikçi Dioscorides ve Roma döneminin önde gelen doğa bilimcisi Pliny, bu bitkinin erdemlerini anlata anlata bitiremiyorlar. Üzüntü, sıkıntı ve melankoliye iyi geldiğine, gerçekten ruhu rahatlatıcı etkisi olduğuna inanılmış. Özetle hodan kış aylarından çıkarken bahar sevinci yaşatmak için birebir.
Hodan aslında bizde pek çok bölgede çok yaygın. Özellikle Marmara ve Kuzey Karadeniz gibi nemli kıyı bölgelerinde çok seviliyor ve bol kullanılıyor. Antik dönemde Adana’da da popüler olmalıydı, çünkü hodana methiye düzen ve bitki bilimi ve farmakolojinin babası kabul edilen Dioscorides, Adana ilinde bulunan Anavarza, antik Anazarbus’un yerlisi, yani Adanalıların hemşerisi. Ünlü eseri “De Matera Medica”da hodana da yer vermiş.
Hep yabani kalmış
Hodan denilince pek çok bölgede “O da ne?” diye soranlar çıkabilir, çünkü hodana her yerde başka başka isimler verilmiş. Pek çok yörede kaldırık, ıspıt, zılbıt, zirbit, mancar, sığırdili gibi isimlerle biliniyor. Trabzon’da tamara, Kocaeli ve Batı Karadeniz’in bazı yerlerinde ılıştıra olarak da tanınıyor. Hodan hiçbir zaman kültüre alınmamış, hep yabani kalmış otlardan. Ama pek çok yöre mutfağında neredeyse sebze muamelesi görüyor. Sapları bir nevi kuşkonmaz misali sebze gibi pişiriliyor. Genellikle bitkinin çiçekten köküne kadar her yeri kullanılıyor. Çoğu kez sadece haşlamak yetiyor ama en yaygın kullanım biçimi kısaca haşladıktan sonra kapkara çıkan suyunu atıp yağda bol soğanla kavurmak; hele bir de içine yumurta kırıldığı zaman tadından yenmiyor. Tadını tarif etmek zor: “Hodan gibi işte” denilebilir, çok nevi şahsına münhasır, sadece kendine benzeyen bir tadı var. Biraz salatalık gibi ferahlatıcı, biraz kuşkonmaz gibi farklı. Damakta buruk diyemeyeceğim, ama değişik, uzun süre kalan bir tat bırakıyor, yani tadı damakta kalıyor. Bütün bahar otlarının yenildiği gibi haşlandıktan sonra zeytinyağı limonla yemek de sık görülen bir uygulama ama tartışmasız en güzeli bol soğanlı yumurtalı kavurması. Yumurtalı hodan en sevileni, ben de tek geçerim.
Hodanın bir yararı da bahar detoksu için etkin bitkilerden biri olması. Bu yüzden baharın kendini hissettirdiği ilk günlerde en az birkaç kez yemek âdetten. Ödem atıcı etkisiyle bğırsakları da rahatlatıyor, Zaten bol lifli sapları gerçekten de süpürge gibi insanın içini temizliyor. Latince adı Borago kelimesi Arapçadan alıntı ve ‘terin babası’ anlamına geliyor. Bir anlamda hodan, bedeni terleten, terletici özelliği olan anlamına geliyor. Yani her anlamıyla bir detoks canavarı.
Yumurtalı ılıştıra
Hodanın Türkiye’de en yaygın kullanımı yumurtalı kavurmasıdır. Hodanın tüm kökü, gövdesi, yaprakları, çiçekleri haşlanır, doğranır ve bol doğranmış soğan ile tavada kızartılır ve birkaç yumurta ile çırpılır. Bu tarif Kocaeli’den, orada “ılıştıra” olarak adlandırılıyor. Yaklaşık 500 gram ağırlığında bir demet hodan sapı, yaprağı ve çiçeği alın; iyice yıkayın, kabaca doğrayın ve yumuşayana kadar az suda haşlayın. Sapların veya kök kısımlarının daha sert kısımlarının önce haşlanması ve yaprak ve çiçeklerin son dakikada eklenmesi daha iyi olur. Bu arada iki orta boy soğanı doğrayın ve birkaç yemek kaşığı zeytinyağında hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Süzülmüş pişmiş hodanları ekleyin. Açıkçası ben o detoks etkisini tam hissetmek için süzmüyorum bile; pişirme suyu neredeyse hiç kalmayana kadar kaynatıyorum. Hepsi iyice ısınana kadar karıştırarak kavurmaya devam edin. Bir kâseye 3-4 yumurta kırın ve 2 yemek kaşığı süt kreması ekleyin, tuz ve karabiberle tatlandırın. Yumurta karışımını tavaya ekleyin ve yumurtalar pişene kadar çırpın. Sıcak sıcak servis edin.