İzmir’imizin kurtuluşunu geçtiğimiz günlerde yine coşkuyla kutladık.
O günden bu güne ulaşan pek çok anı var elbette… Bunlardan biri de o gün Armutlu’da yaşananlardır.
9 Eylül 1922 sabah saatleriydi…
Belkahve yönünden İzmir’e girecek olan askeri birlikler Kasaba (Turgutlu) üzerinden Nif’e (Kemalpaşa) doğru ilerliyordu. Yol üzerinde askeri birlikleri bekleyen halkın yaşadığı sevinç görülmeye değerdi. Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindeki komuta heyeti de öğlen saatlerinde aynı güzergah üzerinden Armutlu’ya ulaştılar. Atatürk’ün arabası bir an durmak zorunda kalmıştı. Aracın üstü açık olması nedeniyle, tamamen toz içindeydiler. Gözlerinde toz gözlükleri vardı.
Gazi Paşa’nın Yaveri Salih Bozok o esnada yaşananları şöyle anlatıyor:
“Armutlu’dan geçerken, köy halkı Türk askerini seyretmek için yol kenarına çıkmıştı. Yanık bakraçları, kırık testileriyle de yoldan geçen askerlere su veriyorlardı. Buradan geçerken, arabalara ve hayvanlara rastlıyorduk. Onlara yol vermek ve yolun açılmasını beklemek üzere otomobilimizi durdurmuştuk. Gazi Mustafa Kemal Paşa bir sigara yakmak için toz gözlüğünü gözünden kaldırdığı zaman, yaşlı bir köylü ani bir hareketle kalabalığın arasından ayrıldı. Otomobile yaklaşan köylü bir süre Gazi’nin yüzüne baktıktan sonra elini koynuna soktu ve çıkardığı kartpostalı avucu içinde saklayarak otomobilin basamağına çıktı. Tüm dikkatimle ihtiyarı inceliyordum. İhtiyar bir karta, bir de Gazi’nin yüzüne baktıktan sonra sağ elinin işaret parmağını önce karta sonra Gazi’ye çevirdi ve:
“Bu sensin!” diye bağırdı ve devamında köylülere döndü:
“Arkadaşlar, Mustafa Kemal’dir” dedi. Bunu işiten köylüler, kadın, erkek ellerindeki testileri, bakraçları atarak her taraftan otomobile girdiler. Gözyaşları dökerek Gazi’nin kalpağını, omzunu öptüler. Köylünün elindeki kart kim bilir ne zamandan beri ve ne güçlüklerle sakladığı Gazi’nin bir fotoğrafıydı.
Köylüleri Gazi’nin etrafından ayırmak zor olduğu için, şoföre, çaresiz olarak motoru çalıştırmasını söyledim. Motor çalışınca ayrılmak zorunda kaldılar. Hareket ettik, fakat sesleri hâlâ bizimle beraber geliyordu.”
Elindeki fotoğraftan Atatürk’ü tanıyan o ihtiyar köylünün Armutlulu Mehmet Kemalettin Eskicioğlu olduğunu Basın Şeref Kartı sahibi usta gazeteci ağabeyimiz Türkmen Parlak’tan öğrenmiştim. Türkçe öğretmeni, tarih sevdalısı yazar Rahim Sağ kardeşim de gitmiş Armutlu’da Mehmet Kemalettin Eskicioğlu’nun torunu Erbil Eskicioğlu’na ulaşmış ve Onun bir fotoğrafını bulmuş. Bu fotoğraf ulusal bir yayın organında ilk kez yayınlanıyor. Mehmet Kemalettin Eskicioğlu’nun Atatürk’ü tanımasına vesile olan o resim de 1915 Çanakkale Savaşlarında Alman Ressam Wilhelm Victor Krausz, tarafından yapılan ve devrin gazetelerinde yayınlanan bir temsili resimmiş.
Keşfedilmeyi bekleyen pek çok ayrıntı var tarihin derinliklerinde. Yeter ki yazar Rahim Sağ kardeşim gibi merak edin ve araştırın.