Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva üçgenindeki tarihi güzergâhlar kullanılarak oluşturulan Hitit yolundaki 17 yürüyüş parkuru, bilerek, öğrenerek gezmeyi sevenleri bekliyor
Anadolu uygarlıklar tarihinin ilk büyük devleti, medeniyeti elbette Hititlerdir. M.Ö. 1600-1200’de, başkentleri Hattuşaş olan şimdiki Boğazköy ören yerinden Anadolu’yu aydınlatan ve yakın coğrafyalara etki eden Hititlerin izlerini kurdukları şehirlerde bulabilir, yazılı tabletlerden takip edebilir veya rakipleri Asur ve Mısır kaynaklarından onların haklarında çok şey öğrenebiliriz.
Hitit, Urartu, Frigya, Likya, Karya, Lidya, Helenistik dönem krallıkları, Roma, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetleri başta olmak üzere pek çok kültürün Anadolu yollarında iç içe geçmiş veya yan yana duran mirasları bulunur. Her bir medeniyeti yakından tanıyabilmek için yapılması gereken en önemli disiplin onların bıraktıkları miraslar içinde, üzerinde belli bir zaman yaşatmaktır. Birçok gezgin, araştırmacı, kadim Anadolu coğrafyasında kurulmuş medeniyetlerin izlerini takip ederek gezi güzergâhları, yürüyüş yolları ve bisiklet parkurları planlamış ve uygulanabilinsin diye çok çaba sarf etmişlerdir. Likya (Fethiye), Karya (Muğla) antik dönem şehirleri üzerinden düşünülerek uzun zaman önce yürüyüş yolları ile doğa ve kültürün iç içe olduğu bir turizm anlayışıyla ülkemizin tanıtılmasına çok büyük katkı sağlamıştır. Hitit yolu, 2010 yılında tamamlandı. Yaklaşık 236 kilometre boyunca işaretlenen güzergâhta 17 yürüyüş parkuru, 6 dağ bisikleti rotası bulunuyor. Umarım yakın zamanda Urartu yolu, Lidya yolu, İyonya yolu adı altında gezi, yürüyüş parkurları planlanır.
Tapınaklarıyla öne çıkıyor
Hitit yolu, bu medeniyetin baş şehri Hattuşa’dan başlar. Çorum il sınırlarında olan bu baş şehrin en önemli özelliği, surlar üzerindeki kapılar ve tapınaklardır. Hitit yolu, Hattuşa’dan sonra Yazılıkaya’ya doğru devam eder. Yazılıkaya, Hitit devletinin kraliyet açık hava tapınağıdır. 4. Muvattali tarafından inşa ettirilen tapınakta, Hitit tanrıları kaya üzerine kabartma şeklinde betimlenmiştir. En önemlileri baştanrı Teşup, eşi Hapatu ve oğulları Şarruma’dır.
Yazılıkaya’dan sonra Hitit yolu sizleri Alacahöyük denilen, şimdilerde ise Alaca olarak bilinen yerleşkeye götürür. Alacahöyük aslında bir Hatti şehridir. Hititler bu yerel Anadolu krallığını egemenlikleri altına almalarına rağmen, onların kültürel etkisi altına girmişlerdir. Gerek inançsal gerekse de kültürel birçok unsur, Hatti geleneğinden Hititler’e geçmiştir. Başta Güneş kursu adı verilen sembol gelir ve bu Hatti kültürünün yansıtıldığı formdur. Öte yandan Alacahöyük’te kazılan, açılan birçok mezar ve buluntuları hem ilgi çekici hem de bilgilendirici özelliktedir. Şöyle ki; bir Hattili vefat ettiğinde, defnedildikten sonraki 3, 7 ve 40’ıncı günlerinde mezarının başında yemek verilmesi âdeti günümüzde dahi uygulanan bir ritüel olarak karşımıza çıkar.
Alacahöyük’ten sonra, Hitit yolunda bir diğer önemli Hitit yerleşkesi Şapinuva’dır. Hitit askerî ve dinî merkezlerinden biri olan Şapinuva’da, 4 bin civarında yazılı tablet çıkarılmıştır ve Hitit uygarlığı hakkında çok önemli belgeler niteliğindedirler. Hitit yolu yürüyüşü yapılırken mutlaka Çorum Arkeoloji Müzesi, İskilip ve bu ilçede Bedri Rahmi Eyüboğlu Evi görülmelidir. Elbette Çorum merkezli bu seyahat sırasında Amasya ve Tokat gibi iki kadim şehir de gözden kaçırılmamalıdır.