Bilge, düne ait tüm bilgilerle haşır neşir olur, akabinde tahlil yapar, neticesinde ise mutlaka dünden gelen bilgiyi geliştirerek yeni bir söz ortaya koyar.
Geçmişin tüm bilgilerini bilgi arayıcılar deneysel, gözlemsel ve aklın ürünü olan felsefe kanallarıyla toplamışlardır. Doğaya, kozmoza ve akabinde insanın erdemine yönelik çalışmalar neticesinde bin yıllar boyunca elde edilen sonuçlar bilgelerin ürünleridir. Bilgelerin ürünlerini derleyenler bu yolun sadece katipleridir. Her bilge kendi zamanının eseri olma yolunda kendi meşrebince yol alır; sessiz ve sakin ahlakı ona bilmediklerinin fazlalığını her geçen gün hayretle gösterir. Keza bilge bilen iddiasında olan değil, bilgiyi arayan kişiye denir/ denmelidir. Ne muhteşem bir şey olsa gerek sonu olmayan bir yolun üzerinde sonsuzluğa doğru küçülerek yol almak. Bildiğini iddia eden kişi, kadim bilginin muhteşemliği karşısında büyüklük taslayarak özünde kendisini sonlandırır. Bu tip kişilere bilginin değerinden haberdar olmayanlar değer verir ki bu tip kişilere magazin, popüler sığ kültür denmektedir. Yani körler sağırlar birbirlerini her zaman ağırlamışlardır; ne yazık ki günümüzde bu tiplerin birbirlerini davet ettikleri meclisler her geçen gün kalabalıklaşmaktadır.
Bilge yolcusu ilkin bilgi hamallığı yapar
Bilge, düne ait tüm bilgilerle haşır neşir olur, akabinde tahlil yapar, neticesinde ise mutlaka dünden gelen bilgiyi geliştirerek yeni bir söz ortaya koyar. Derlemeciler ise bilgelerin sözlerinden anlayabildiklerini aktarırlar. Kaynakça kılavuzlarıdır bu güruh. İçlerinden birileri kitap yazmak arzusuna girdiğinde de kitaplarının arkasındaki kaynakça bölümü oldukça kabarık olur. Oysa bilgelerin yazdıkları eserlerin arkasında kaynakça bölümü olamaz.
Bilgenin sözleri yazıya aktarılırsa adı eser olur, bilgi üretmeden düne ait bilgileri toplayan hamalların yazdıkları ise sadece en iyi ismiyle kitapçık olur. Öte yandan her yeni söz söyleyenin düşünceleri eser olma niteliğinde değildir.
Doğaya ve insanlığa dair gerekli, faydalı ve birleştirici nitelikten uzak sözler bir eserin içeriğini oluşturamaz. Bilgi ehli olmayan, tabiri caiz ki mürekkep yalamayan bir kişi doğruyla yanlış olanı ayırt etme kabiliyetinden uzaktır. Ne yazık ki popüler kültürün yaratımları olan kimi kişilerin çoğunlukla yanlış kaynaklardan derleyerek yazdıkları kitaplar yine aynı kültürün yarı okurları tarafından satın alınmaktadır. Değersiz olanın değerden haberdar olmayanlar tarafından değerli gösterilmesi ne büyük bir zülum olsa gerek!
Bilge yolcusu ilkin bilgi hamallığı yapar. Her şeyi her yerde okur; akabinde tüm okuduklarını tahlil eder ve nihayetinde ise yaşayarak öğrendiği bilgilerden kurtulur. Bilgiden kurtulan kişi bilmelidir ki kendi sözünü duymaya başlamıştır. Okuma faslı dünde kalmıştır, duyum zaman kapısından girilmiştir. Kapıda bekleyenler ayrıdır, kapıdan haberdar olmayanlar ayrıdır yüzlerine kapı kapananlar ayrıdır, gönüllere kapı açanlar ayrıdır.
Bilge, bütünüyle birliğin ardındadır; derleyiciler ise ben demekten kendilerini asla alıkoyamazlar. Bilge iç dünyasının görkemini dışarıya tevazuyla yansıtır; derleyiciler ise dış görünüşleri gibi basit sözlerini süslerler. Bilge özgür olduğu için ilgi beklemez, derleyiciler ise ilgi için hem takla hem de can atarlar yerine göre...