Grand Kartal Otel’deki yangın hepimizi üzdü. Yangın sonrası “kim sorumlu tartışmasını” izliyoruz uzun uzun.
Sorumlu belli. Oteldeki eksikler belli. Yaşananlar belli.
Suçlu da belli; otel sahibi. Yangına yönelik yatırım yapılmamış otele.
Denetleme yapan da belli. Raporu geri çeken ve raporu görmezden gelen de belli. Daha neyi tartışıyoruz ki.
Peki ya dersler. Oteller biraz masraf yapıp tedbirlerini artıracak mı?
Oteller bu acı olaydan sonra daha iyi denetlenecek mi?
AVM’ler, siteler tedbirlerini artıracak mı?
Yoksa “bize bir şey olmaz” denmeye devam mı edilecek?
Yoksa biraz daha fazla para kazanmak hırsıyla kolon kesmeye devam mı edilecek?
Asıl meseleler bunlar olmalı. Bunları tartışalım biraz da. Unutmayalım, güven iyidir ama kontrol daha iyidir.
İnsan kendini güvende hissetmesi için önlemini iyi almak ve kontrol etmek zorunda.
Bu gibi olayların bundan sonra olmaması için neler yapılacağını daha çok tartışmamız gerekiyor.
Birkaç profesör izlenimi
Kartalkaya’daki yangın sonrası televizyonlarda yorumcular, yorum üstüne yorum yaptı.
Benim dikkatimi birkaç profesör çekti.
Akademisyen olarak ABD’yi, Çin’i, CHP’deki gelişmeleri, DEM’in görüşmelerini vb konuları daha önce televizyon televizyon gezerek yorumlayan bazı profesörlerin yangın yorumunu izledim.
Bir profesör, dumandan boğulmamak için pencereden çarşafları birbirine bağlayarak inen 48 kişi için “48 kişi bir yangın söndürme tüpü alsa yangını söndürebilir” dedi. Bunu oteldeki yangın söndürme cihazı olmamasını eleştirmeye çalışırken yaptı.
Bir başka akademisyen ise itfaiye çavuşu sistemi kurulmasını isterken “yarın bombalama olduğu zaman her yer yanacak” vurgusu yaptı. Yani akademisyen bizi savaşa soktu ve her yerin bombalanması örneği verdi.
Örnekler garip geldi bana.
ABD-Çin rekabeti ve İran
Dış politika konuları sürekli değişiyor.
Trump’ın yeni dönemi ile birlikte gözler ABD-Çin rekabetine ve İran’a çevrildi.
Bu konular bölgede birçok yeni gelişmeye neden olabilir.
İran bir süredir sessiz. Irak’la görüşmeler yapılıyor ama İran’a dikkat etmemiz gerekiyor. PKK’ya desteği devam ediyor.
Ateşkes olmasına rağmen İsrail yine aynı İsrail. Batı Şeria ve Cenin’de yaşanan gelişmeler ortada.
İsrail’in şiddeti günden güne artıyor.
Niye sürekli yayılma ve zulüm politikası?
Bölgemiz ve Orta Doğu ne zaman sakinleşecek ve barış içinde yaşanacak?
Çip teknolojisi geliyor
Türkiye, dünya için stratejik bir ürün olan çip teknolojisi üzerine çalışmaya
başladı. Bu çok önemli bir gelişme.
Dünya çip teknoloji nedeniyle birkaç yıl önce büyük sıkıntılar yaşamıştı.
Kalyon PV CEO’su İhsan Kulalı çip teknolojisinde çalışmaya başladıklarını açıkladı. Kulalı, “AR-GE çalışması yapıyoruz. Alt yapı aynı. AR-GE sonuçlandığı olumlu mesafe katettiğimiz zaman sadece Kalyon açısından değil Türkiye ve dünya açısından da stratejik bir iş ve ürün olacak. Gerek TÜBİTAK gerek üniversitelerle bu süreci geliştiriyor, ilerletiyor olacağız. Projeyi başlattık” diyor.
Sadece güneş paneli yapmadıklarını, ihtiyaç ne ise teknolojilerini ve kabiliyetlerini oraya yönlendireceklerini dile getiren Kulalı, “Çözüm odaklı olmak istiyoruz. Ürün geliştirmeye odaklandık. İhtiyaç nerede ise esneklikle kabiliyetimizi oraya yönlendirmek istiyoruz” diyor.
