04.03.2021 - 17:19 | Son Güncellenme:
Pantheon tüm tanrıların tapınağı olarak bilinmektedir. İmparator Hadrian tarafından M. S. 188 ila 125 yılları arasında inşaası gerçekleştirilen bu muhteşem yapı, pagan Roma tanrıları atanmış bir sanat eseri olarak öne çıkıyor. Dünya çapında önemli sanat yerlere ait pek çok heykele de rastlanan yapı, romana gezip görülmesi gereken en önemli tarihi mimari yapıları arasında gelmektedir.
Dünya çapında ün salmış olan Kolezyum Roma’da ilk ziyaret edilecek yerlerin başında gelir. Flavianus amfitiyatro ismi ile de bilinen Kolezyum, görkemli yapısı ile muhteşem bir görsel sunmaktadır. 150 metre genişliğe ve 186 metre uzunluğa sahip olan bu özel mimari yapı, M. S. 72 Yılında İmparator Vespasian’ın emri ile inşaasına başlanmıştır. Özellikle başta gladyatör dövüşleri olmak üzere hayvan dövüşleri ve tiyatro alanı ile beraber idamları izlemek için 55 bin kişi giriş yapmaktaydı. Seyahatinizde mutlaka bu görkemli yapıyı ziyaret etmeniz gerekir.
Roma İmparatorluğu'nun 1000 yıl boyunca siyasi, ticari ve kültürel merkezi olan Roma forumu, Kolezyum’un batısında yer almaktadır. Özellikle bölgeye M. Ö. 5 ila M. S. 7. yıllar içerisinde pek çok farklı anıt, dini yapılar ve yönetim binaları inşa edilmiştir. Birçok farklı tapuna sahip olan bölge her sene yoğun şekilde turist akınına uğruyor. Bölge açısından tek bir biletle Roma Forumu, Kolezyum ve çevresindeki birçok farklı noktayı ziyaret edebilirsiniz.
Roma’nın hareketli ve sosyal yaşamını görmek isterseniz Navona Meydanı’nı Mutlaka ziyaret etmelisiniz. Papa X. İnnocent’in isteği ile beraber bir stadyumu yerine gerçekleştirilen bu özel meydan, M. S. 1. yüzyılda yapılmış önemli alanlar arasında gelmektedir. Özellikle tasarım itibariyle stadın etkisini en iyi şekilde yansıtan meydanda dinlenmek için pek çok farklı kafe ve restoranlar yer almaktadır.
Poli Sarayı'nın bitişiğinde yer alan Trevi yani Aşk Çeşmesi, mutlaka görülmesi gereken Roma'nın en önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır. Papa XIII. Clement’in direktifleri doğrultusunda mimarisi yapılmış olan bu özel tasarım, özellikle sağ ve sol omzunun üzerinden para atan insanların dileklerinin yerine geldiğine inanılmaktadır. Özellikle gündüz vakti bu yüzden çok yoğun olan bu özel çeşmeyi mutlaka görmeniz gerekir.
Aziz Petrus Bazilikası Vatikan'ın en görkemli mimari tasarımları arasında yer almaktadır. 349 yılında İmparator Constantinus’un uzun emriyle inşaatı gerçekleştirilmiş olan bu Bazilika, 1506 senesinde Roma katoliklerin Hac noktası olarak yeni bir Bazilika şeklinde kullanılmaya başlanmış. Özellikle Barok ve Rönesans döneminin pek çok eserini taşıyan Aziz Petrus bazilikası, dünyanın en önemli sanatçıların eserlerini barındırmaktadır.
Romalılar adına önemli bir buluşma noktası olarak İspanyol merdivenleri ön plana çıkmaktadır. Özellikle Trevi (aşk) çeşmesinin hemen 10 dakika uzaklığındaki bu yapıyı rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz. 1723-1726 yılları arasında inşası gerçekleştirilen İspanyol merdivenleri, Francesco de Santis tarafından kral XV. Luis için yaptırılmıştır. Görkemli yapısı ile mutlaka görmeniz gereken muhteşem manzaraya sahip bölgelerden biridir.
Pek çok farklı filme de konu olan sistina şapeli ile beraber Vatikan müzelerini mutlaka ziyaret etmelisiniz. Özellikle Rönesans ve Barok dönemine ait birçok farklı eseri bünyesinde barındıran bu yerler, geçmişten günümüze pek çok Papa tarafından toplanmıştır. Antik Yunan döneminden günümüze kadar pek çok önemli sanat eseri, orijinal mimari yapılara çıplak gözle şahitlik edilebilir. Özellikle müzelerin 54. galerisindeki sistine şapeli, muhteşem tasarım ve mimari yapısıyla dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini barındırıyor.
Siyasi karmaşaların olduğu dönemlerde papaların Ikametgah olarak kullandığı yer Castel Sant Angelo idi. Bu yerin Türkler açısından en önemli tarihi ise, Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Cem Sultan'ın esir olarak tutuldu yer olmasıdır. 139 senesinde İmparator Hadrianus ve ailesi adına onların mozolesi için inşa edilmiştir.
Forumun yaklaşık olarak 40 etre uzağında bulunan palatino Tepesi, bölgenin en eski tarihlerinden biridir. Antik Roma mitolojisi ne bakıldığı zaman ikiz kardeşler romulus ve remus bir dişi kurt tarafından bu bölgedeki mağaralarda yetiştirilmiştir. Özellikle yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde bu hikayeyi destekleyecek kanıtlar bulunmuştur. O yüzden Roma'ya gelindiği zaman en çok ziyaret edilen yerlerden biri olarak öne çıkıyor.