04.03.2021 - 17:18 | Son Güncellenme:
Hem coğrafi hem de tarihi dokusu ile büyüleyici etkisi olan bir bölgedir. Üst üste taş mimarisi ile yapılmış birçok yapının bulunduğu eşsiz yerlerden biridir.
Mardin şehrinden beş kilometrelik uzaklıkta bulunur. Halen günümüzde Süryanilerin aktif olarak kullandığı bir manastırıdır. Süryanileri temsil eden en eski olan yapılardan biri olması nedeni ile oldukça önemli bir yapıdır. Giriş kısımda patriklerin heykeli ve bazı patriklerin mezarı bulunur. Süryaniler manastırı inşa ederken bölgede açan safran çiçeklerinin rengini alması için harca katılmasından dolayı ismini Dayrulzaferan şeklinde aldığı rivayet edilmektedir. Tavan kısmında herhangi bir harç maddesi kullanmadan taşlar geometrik şekillerde dizildiği için çok ilgi çekmektedir.
Mardin şehrinin merkezinde Zinciriye Manastırı bulunur. Artuklu Sultanı tarafından 1385 yılında inşa edilmiştir. Mardin Ovasına hakim olarak inşa edilmiştir. İki katlı bir medresedir. Camii, türbe ve avlu bulunmaktadır. Dilimli kubbesi bulunan bu medrese uzak mesafelerden de dikkatleri çeken bir yapıdır. Oldukça güzel tarihi dokusu, taş işlemeleri ile çok fazla dikkat çeken bir yerdir.
Mardin’e gidildiğinde ziyaret edilebilecek olan en güzel inanç merkezlerinden biridir. Süryanilerin Katolik olan cemaatleri için oldukça önemli olan bir yerdir. Kilise ve Patrikhane birbirlerinden farklı zamanlarda inşa edilmişlerdir. 1986 yılında kilise Antakya Patriği tarafından yaptırılıştır. Fakat patrikhane 1895 senesinde inşa edilmiştir. 1995 senesinde restore edilmiş ve o günden beri müze olarak ziyaretçilerine hizmet vermeye başlamıştır.
Surur Hanı Osmanlılar tarafından 17 ve 18. yüzyıllar arasında inşa edilmiştir. Mardin şehrinde bulunan tarihi yapılar arasında turistlerin çok sık ziyaret ettiği yerlerden biridir. Dikdörtgen yapıda olan iki katlı bir handır. Restorasyon yapılmasının hemen ardından hediyelik eşya dükkanı, kafe ve restoranda açılıp ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Otantik havada keyifli vakit geçirilebilecek olan yerlerden biridir.
Mardin şehrinin merkezinde bulunan ve bir dönem vergi dairesi binası ve Süvari Kışlası olarak kullanılan binanın 2007 senesinde Sabancı Vakfının restore etmesi ile müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2009 yılında müze olarak hizmete açılmış bir binadır. Müzenin binasının ne zaman, ne amaç ile kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. İki kattan oluşmaktadır. Ebru, fotoğraf, resim gibi eserler sergilenirken aynı zamanda Mardin ilinin geçmişine ait eşyalar, kitaplar ve yaşam alanları sergilenmektedir.
Bir diğer ismi ile Dara Mezopotamya Harabeleri Mardin merkezine 30 kilometre kadar uzaklıkta bulunur. Mezopotamya’nın en önemli olan yerleşim bölgelerinden biridir. Önemi Mezopotamya’nın Efes’i olarak adlandırılması ile anlaşılmaktadır. 505 senesinde doğunun sınır bölgesini savunabilmek amacı ile askeri üs olarak kullanılmak üzere İmparator Anastasius tarafından inşa edilmiştir. Kentin çevresi 4 kilometre kadar uzunlukta surlar ile çevrelenmiştir. Kent içinde zindan kalıntısı, su sarnıcı, tophane, kilise, çarşı, kale, saray gibi yapılar bulunmaktadır. Kentin sadece yüzde otuzluk kısmı gün yüzündeyken, yüzde yetmiş kadarı ise toprak altında bulunmaktadır.
Mardin şehrine gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biride Mardin kalesidir. Bir diğer adı ile Kartal Yuvası olarak bilinmektedir. 1600 senelik bir tarihe sahiptir. Mardin kalesinin yapılma tarihi tam olarak bilinmemektedir. Hamdaniler kaleyi tekrar inşa etmiştir ve bu yeniden yapılan inşanın 10. Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. Mardin şehrine hakim olan konumu, doğal kayalar üzerine inşa edilmesi ile eşsiz güzelliğe sahip manzarası ile mutlaka görülmelidir. Sümerler, Persliler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar ile çok fazla tarihi döneme tanıklık eden yapılardan biridir.
Bir diğer adı ile Kırklar kilisesi olarak bilinir. Geçmişi 6. Yüzyıla dayanmaktadır. Mor Benham ve onun kız kardeşi olan Saro adına yapılmış olan bir kilisedir. Günümüzde ise Ortodokslar için ibadethane olarak kullanılan bir kilisedir. 1293 senesinden beri Süryanilerin dini merkezi olarak kullanılmıştır. 1799 senesinde Kırklar Kilisesi okul olarak kullanıma açılmıştır. Kilisede eğitim 1928 senesine kadar sürmüştür. Üç adet ana giriş kapısına sahiptir. Çan kulesi ve bir de avlu bulunmaktadır. Mardin şehrinde mutlaka görülecek yerlerden biridir.
Mardin şehrinde bulunan en büyük tarihi yapılardan biridir. Mardin şehrinin merkezinde yer alır. Artuklular medresenin inşasına 12. yüzyılda başlamıştır fakat Akkoyunlular tarafından 15. Yüzyılda yapımı tamamlanmıştır. Tıp eğitimi için kullanılmıştır. Hem iç mimarisi olarak hem de dış mimarisi olarak ilgi çekici yapıdadır. Mardin şehrinin en önemli Trihi yapıları arasında yer almaktadır. 800 yıldan çok daha fazla geçmişe uzanan tarihi ile Mardin şehrinde görülmesi lazım olan yapılardan biridir.
Mardin şehrinin bir diğer simgelerinden biridir. Mardin’deki en eski olan camiidir. Artuklu dönemine ait bir eserdir. Mardin Ulu Camii 1176 senesine dayanan tarihi ve güzel mimarisi ile ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Süryanilerin Katoliklerin için bir patrikhane olarak 1895 yılında Antakya Patriği tarafından yaptırılmıştır. Uzunca bir süre karakol, sağlık ocağı, askeri üs gibi kullanılmış olan bina bugün müze olarak kullanılmaktadır.
Mardin şehrinin Midyat ilçesine yirmi üç kilometrelik uzaklıkta yer alınmaktadır. Süryanilerin Kadim cemaatleri için oldukça önemli bir manastırdır. 397 senesinde Mor Şemun yaptırmıştır. Mimarisinin güzelliği ile çok dikkat çekmektedir.
Mardin şehrine gidildiği takdirde görülmeden kesinlikle şehirden ayrılmaması gereken yerlerden biridir. Yabancı ve yerli çok sayıda turistin ilgisini çeken bir yerdir. Sarı olan kalker taşları ile inşa edilmiş olan bu evler Mardin şehrinin yaz sıcaklarında serin kış soğuklarında ise sıcak olan evlerdir.
Alışveriş yapılacak olan eski yapılardan biridir. Mardin’deki el yapımı eşyaların satıldığı güzel bir çarşıdır.
Arkasında kendisi ile aynı isimdeki medresesi bulunan tüm ovaya hakim manzarası ve göz alıcı olan güzelliği ile görülmesi gereken yerlerden biridir.
Mardin şehrinde bulunan Savur Kıllıt, Kefilmardin, Hapisnas, Midyat Şenköy Kefilmelep, Linveyri Şifa, Tınat ve Kefilsannur isimli çok sayıda mağaralar bulunmaktadır. Yer altının güzelliklerinin gün yüzüne çıkmış hali ile mutlaka ziyaret edilip görülmesi gereken yerlerden biridir.
Midyat ilçesinde bulunan Eski Kent’in sokaklarında birçok eski medeniyetin yaşanmışlıklarına şahit olunabilmektedir. Taş evlerin mimari olarak en güzel örneklerinden, dar ve taştan sokakların en güzel yerlerinden biri olan bu bölgede neredeyse zamanda yolculuk yapıyor hissi yaşanılacak kadar güzel bir yerdir.
Nusaybin ve Midyat ilçelerinin arasında yer alan Beyaz su, Midyat ilçesinin güney kısmında kalan tepelerden gelen kar sularının dere oluşturması ile meydana gelmiştir. Doğa ile iç içe olan bu yer ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
Mardin mimarisinin en özel ve en güzel olan örneklerinden biri Firdevs Köşküdür. 1300’lü yıllarda Artuklular tarafından yapılmıştır. O zamanlardan bu güne kadar taşınan en güzel tarihi yerlerden biridir.