Haberin Devamı

Sezonun en kritik ve kaderini belirleyecek maçlarından biri oynandı. Hedefler farklı olsa da, bu gerilim bir tarafı yorar, yıpratır, karşı tarafa avantaj sağlar, elini rahatlatırdı.
Hafta içinde Galatasaray’a elenerek hedeflerinden biriyle daha vedalaşan Fenerbahçe için galibiyet dışındaki her sonuç şampiyonluk iddiasına darbe vuracak, koca sezonu boşa çıkaracaktı.
Trabzonspor açısından ligin önemi kalmamıştı. Teknik Direktör Fatih Tekke’nin önceliği, takımın nabzını normale döndürmek, kalan süreçte her puanı cebine koymak ve Türkiye Kupası’nda finali oynamaktı. Lakin böyle bir skor sorgulanmalı.
Fenerbahçe ilk yarım saatte yoğun baskı ile sonuca gitmek, golü bulmak ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmek istedi. Trabzonspor takım savunmasıyla direnç gösterdi. Hücumu ihmal etmedi. Kaleci Uğurcan kritik iki kurtarışla takımını oyuna dahil etti. Yetmedi, 70 metrelik bir kale vuruşu sonunda Banza-Dragus işbirliği ile gelen golle soyunma odasına önde götürdü takımını. O sırada Fenerbahçe tribünlerinden “istifa” sesleri yükseliyordu. Peki nasıl değişti bu atmosfer?
50. dakikada yaşanan penaltı pozisyonu maçın kırılma anı oldu. Bakın; bu karar çok konuşulacak ve bazı insanların canını yakacaktır. Mustafa ile Osayi arasındaki mücadelede verilen karar, lige dair yazılan her senaryonunun üzerine kara bir bulut gibi çökecektir. Şeytanın avukatlığını yapanlara yanıtı, yandaş yorumcularının ağzına bakan ve TV’lerde mavi boncuk dağıtan MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu vermeli. Hadi şimdi hakemine sahip çık Sayın Gündoğdu!
Tamam; doğru veya yanlış, VAR odasının uyarısıyla gelen penaltı, Trabzonspor’u bu denli oyundan düşürmemeliydi. Güç sende, moral üstünlüğü sende, rakip bocalıyor. Yediğin golle direncinin kırılması normal mi?
Gelelim Fenerbahçe cephesine; Mourinho’nun fantezi dünyasının yansıması olarak ikinci yarıda oyuna aldığı Talisca’nın skora katkısı ve becerileri maça damga vurdu, farkı yarattı. Trabzonspor’un buna benzer silahı var mı? Evet var ama Fatih Hoca’nın zamanlaması ve tercihleri tartışmaya açık. 
Tekke’nin iyi bir teknik direktör olacağına inanıyorum. Ancak bugüne kadar görev aldığı takımlar ile Trabzonspor’da üstlendiği sorumluluk, beklentiler ve vizyon çok farklı. 
Dün akşam hiç bir gerekçeye sığınmadan; kendisinin ve takımının niçin sınıfta kaldığını sorgulaması ve göreve devam edecekse, yarın hangi yetkilerle nereye dokunacağını beyan etmesi gerekir.