Tekke'nin sihirli değneği yok ki!
Transfer ve teknik direktör tercihlerindeki yanlışların bedelini ligin sıradan takımlarından biri unvanı ile ödedi Trabzonspor.
Oyuncu grubunun bu psikolojiden kurtulması kolay olmaz.
Şenol Güneş ile yolların ayrılmasından sonra sorumluluk verilen Fatih Tekke'nin ilk maçında, üstelik deplasman fobisinin konuşulduğu süreçte işe galibiyetle başlaması camiayı heyecanlandırdı kuşkusuz.
Ancak dünyanın en kariyerli teknik adamını da getirseniz, kimliğini kaybeden bir takıma bu kadar kısa sürede sınıf atlatamazsınız. Öyle olacağını düşünenler, hayal alemindedir.
Tekke'nin iki haftada içindeki etkisine gelince. Pozitif karşılığı olduğu yadsınamaz. Lakin; kriz dönemlerinde önemli olan, önce doğru teşhisi koymak ve elinizdeki imkanlarla tedaviye başlamaktır.
Fatih hoca her şeyin farkında. Dünkü kadro tercihi, maç içindeki yer değişiklikleri ve sonradan sahaya sürdükleri ile fark yaratmaya çalıştı. Hepsine doğru demem mümkün değil. Örneğin, Trabzonspor'un tek golünün sahibi ve sağ kanattaki en etkili ismi Zubkov'u çıkarması şaşırttı beni.
Hani, alternatifi fark yaratsa anlarım ama Visca'yı o bölgeye çekip soldaki Mustafa- Visca etkisini ortadan kaldırması, üçlü savunma yaparken bocalayan Göztepe'yi rahatlattı.
Söz Mustafa Eskihallaç'a gelmişken. Takımının beraberlik sayındaki performansı, yaklaşık 60 metre boyunca topa hakimiyeti ve Zubkov'a asisti, Ukraynalı futbolcunun bitiriş vuruşu kadar mükemmeldi. Bence yılın en isabetli transferidir Mustafa. Ve A milli takıma en kısa sürede davet edilecek yetenekler arasındadır.
Skora bakıp "beraberlik iki takım için de iyidir" demek hata olur. Evet. Trabzonspor özellikle ilk yarının son dakikalarında inanılmaz fırsatlar kaçırdı. Soyunma odasına farklı bir skor ile girmesi gerekirdi. Bitirici vuruş eksiği ortada.
Göztepe'ye gelince. Teknik direktörü Stoliov, oyun prensiplerinden taviz vermeyen bir futbol insanı. Ciddi eksikleri olsa da, zorlu deplasmanda etkili ve korkusuz oyun planı vardı. Risk aldı, karşılığını bulacak pozisyonlar üretti.
Maç verilerine bakınca, Trabzonspor kazanmaya yakın taraf gibi görünse de, Göztepe'nin sahadan üç puanla ayrılması sürpriz sayılmaz, aksine bir teknik direktör becerisi olarak kayda geçebilirdi.
Bu arada bir sözüm de dün statta bulunan bazı taraftara. Banza'nın yokluğunda Fatih hocanın forma verdiği Enis Destan'ı ıslıklamak ve protesto etmek ne demek? Çocuk zaten uzun zamandır yedek kulübesinde. Maç ve konsantrasyon eksiği var. Hazır olduğunda katkı verecektir. Onu üzmek, şevkini kırmak ne kazandıracak size?
Geçmişte de bu kentin öz evlatlarını yerden yere vuranları unutmadı hafızalarımız. Yapmayın bunu. Siz sesinizi yükseltirken Fatih Tekke niçin saha çizgisinin kenarına gelip alkışladı öğrencisini? Yarınlarda ona ihtiyacı olacağını ve bu tarz davranışların nasıl can acıttığını bildiği için!
Evet; Trabzonspor'un sezon bitiminde puan cetvelinin son dört takımını belirleyen kırmızı çizginin uzağında kalması adına, toplayacağı her puanın değeri büyük. O yüzden Göztepe maçına kayıp olarak bakmıyorum.
Karadeniz temsilcinin elindeki tek koz Ziraat Türkiye kupası. Bunca yatırım ve emek karşılıksız kalırsa, kimse faturayı Fatih Tekke'ye kesmeye kalkmasın. Hesap vermesi gerekenler sıraya girsin..