05.08.2023 - 10:39 | Son Güncellenme:
Vücudumuza aldığımız tüm besinlerin kendi içerisinde yararları ve zararları bulunmaktadır. Öncelikle hücrelerin daha zinde olması için protein ağırlıklı beslenme stiline geçilmesi oldukça önemlidir.
Vücut Yorgunluğu Nasıl Anlaşılır?
Vücut nasıl yorulur? sorusuna yanıt arıyoruz. Öncelikle kışa ve yaza girerken metabolizmanın kendisini yenilemesi oldukça önemlidir. Biz bu duruma detoks adını veriyoruz yani vücutta yer alan toksit maddelerin vücuttan atılması için uygulanan kür olarak da ifade edebiliriz.
Vücudun yorulmasının başlıca sebebi aldığımız zararlı besinler, yeteri kadar su yani sıvı tüketimi sağlayamamak, uyku düzeninin bozulması, dengesi beslenme, yağlı beslenme, gereksiz abur cubur yemek vücudu yormaktadır.
Çok basit Vücudunuzun da size anlatabileceği ve sizinle iletişime geçebilecek bir takım sinyalleri bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse eğer kendinizi sürekli olarak yorgun hissediyorsanız, gün içerisinde yapılması en kolay bir işi yapamıyorsanız ya da kolunuzu kaldıracak haliniz yok ve sürekli uyumak istiyorsanız vücudunuz alarm veriyor demektir.
Vücudun alarm vermesi öncelikle bağışıklık sisteminin çökmesiyle size haber verir. Örneğin dudaklarınızda uçuk çıkıyorsa, deride döküntü veya kaşınma gibi daha öncesinde sizde tanımlanmamış bir takım rahatsızlıkların görülmesi ben iyi değilim bana yardımcı ol şeklinde isyanını dile getirmektedir.
Vücut Yorgunluğundan Nasıl Kurtuluruz?
Vücut yorgunluğunu atmanın çeşitli yöntemleri var Öncelikle mental olarak kendimizi detoks sürecine hazır hissetmeliyiz. Detoks işlemleri basit yapılabilecek gibi görünse de mutlaka bir uzman hekim ile görüşerek birlikte yol almalısınız. Bu şekilde çok kolay şekilde zararlı maddelerden arınma işlemi tamamlanacaktır.
Yorulan Vücudunuzda Doping Etkisi Yapabilecek Besinler!
Bağışıklık sistemini güçlendirmek aslında yorulan vücudun tekrar eski sağlıklı günlerine kavuşması anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Yorulan vücudunuzda doping etkisi yapabilecek besinlere bakıldığı zaman karşımıza oldukça zengin birbirinden yararlı besinler çıkmaktadır.
Yoğurt
Yoğurt çok iyi bir probiyotik yani bağırsakları temizleyen iyi huylu bakterilerdir. Bu nedenle özellikle evde mayalanmış yoğurttan her gün bir kase yemek vücudumuza oldukça fazla yararı olacaktır.
Yoğurtun diğer önemli özellikleri arasında yer alan detoks özelliği ile öncelikle karın bölgesi başta olmak üzere yağ yakımı konusunda çok faydalıdır.
Avokado
Yeşil sebze olarak bildiğimiz avokadonun yüzeyi yağlıdır. Ancak bu sebze o kadar mucizevi bir sebzedir ki cilt yenilemesinden başlayarak iç organlara kadar ve özellikle Omega-3 zenginliği sebebiyle beyin sinirlerine olan olumlu etkileri bulunmaktadır. Avokado daha çok salata şeklinde yenmektedir. Ancak ezilerek cilt üzerine sürülmek suretiyle cildin beslenmesini sağlayabiliriz.
Avokado ile bal karışımı her gün bir kaşık yediğimizde vücudun günlük Omega-3 ve C vitamini ihtiyacını karşılamaktayız. Avokadonun düzenli olarak tüketilmesiyle pürüzsüz bir cilt, genç bir beyin ve metabolizmadaki toksit atıklardan kurtulmamızı sağlayacaktır.
Zerdeçal
İşte insan hayatının iksiri olarak tanımlanabilecek bir baharattır. Zerdeçal insan vücudunu onarak tüm vitamin ve mineralleri içerisinde barındırmaktadır. Her yaptığımız yemeğe bir çay kaşığı veya arzuya göre tatlı kaşığı zerdeçal konması özellik kış aylarında vücudu onaracak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir.
Zencefil
Zencefil kış çaylarımızın vazgeçilmez besin kaynağıdır. İçerdiği antioksidan açısından zengin zencefil yine sadece kış çaylarında kullanmakla birlikte detoks besin değerleri arasında da baş sırayı almaktadır.
Limon
Limon sebzelerin içerisinde C vitamini açısından oldukça zengin ve detoks içeceklerinin baş tacı olarak kullandığımız meyveler arasında yer almaktadır. Özellikle limon, nane, zencefil, karabiber, bal ve maydanoz karışımı ile yapılabilecek bir detoks içeceği ile tüm vücudumuzu toksitlerden ayırmamız çok kolay olacaktır.
Hepimizin sağlığı öncelikli gelmelidir. Çünkü sağlık yaşama kaynağımızdır. Vücudumuza ne kadar iyi davranırsak karşılığını kat kat bize uzun bir yaşam olarak verecektir. Bu bağlamda besinlerimize dikkat etmekle birlikte günlük egzersiz hareketleri de ihmal etmemeliyiz.
Egzersiz
Vücut her gün mutlaka hareket etmelidir. Hareket etmeyen bir vücut çok kısa sürede kaslar kasılmaya başlayacak yürüme, hareket etme, konuşma gibi önemli kas organlarımız zarar görmeye başlayacaktır. Uzmanlara göre hepimizin her gün en az 30 dakika sağlığa uygun ritimde yürümesi istenmektedir.
Yürüyüşün Vücuda Olan Etkisi Nedir?
Yürüyüş öncelikle kalp sağlığı başta olmak üzere tüm kan dolaşım sistemimizi damar tıkanıklığına karşı çok etkili bir uygulamadır. Bu sebeple her ne olursa olsun her gün hiç aksatmadan düzenli olarak ritmik yürüyüşümüzü yapmalıyız.
Yürüyüş kalp ve damar sağlığı yanı sıra şeker, diyabet, kandaki oksijen oranını dengelemektedir. Vücut sistemimizin zinde kalmasını sağlayacak ve aynı zamanda insülin direncini kontrol altına almaktadır. Açık alanlarda ritmik yürüyüş çok iyi gelecektir. Bu bağlamda her aynı periyottaki yürüyüşlerimizi aksatmayalım.
Ulaşımı Kolay Bu Yiyecekleri Mutlaka Deneyin...
Vücudumuzu dinlemek aslında çok kolay çünkü neye ihtiyacı olduğunu bizlere söylüyor Nasıl mı? örneğin saç dökülmesi ve tırnak kırılması E vitamini eksikliğine, bağışıklık sisteminin çökmesi ve sıkça hastalanmak C, K, D, Çinko, B vitamini eksikliği ve mineral azlığına işaret eder.
Kemik ve kaslardaki ağrı, yorgunluk, kalsiyum ve magnezyum eksikliği ile birlikte yine D vitamini eksikliğini bize söylemektedir. Bu sebeple erişkinler için yardımcı yani takviye vitamin ve mineraller uzman hekim kontrolü altında kullanılmalı, aynı zamanda ulaşımı kolay yiyeceklerden de ihtiyaç duyduğu fayda kadar besinleri tüketmeliyiz.
Gelin ulaşımı kolay bu yiyecekleri birlikte tanımaya devam edelim. Sebze, meyve, kuruyemiş, kurutulmuş doğal besinler, kırmızı ve beyaz et ürünleri, baklagiller vücudun istediği tüm mineralleri almasını sağlayacaktır.
Kırmızı Sebzeler
Kırmızı sebze olarak bilinen kırmızı lahana, kırmızı turp, kırmızı kapya biber, sıklıkla tüketmemiz halinde kansere karşı antioksidan oluşturmakta ve güvenlik duvarı örmektedir. Ayrıca kandaki alyuvar sayısını nominal değerde tutmasını sağlamaktadır.
Kırmızı Meyveler
Kırmızı meyve olarak bildiğimiz kiraz, vişne, nar, çilek gibi meyveler bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklere sahiptir. Kırmızı meyvelerin içerisinde kalp ritmi ve damar sağlığı açısından özellikle narı fazlaca tüketmeliyiz.
Besleyici Çorba Tarifleri
Basit fakat besleyici birçok çorba tarifi bulunmaktadır. Buna göre yeşil yapraklı sebzelerin içerisinde bulunduğu bir çorba tarifi verelim mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.
Sebze Çorbası
-1 küçül demet ıspanak
- küçük bir kabak
- yarım brokoli
- 1 adet orta boy havuç
- 1 adet kırmızı soğan
- 2 diş sarımsak
- 1 çay kaşığı kimyon
- 1 çay kaşığı karabiber
-1 çay kaşığı zerdeçal
Sebzeler sırasıyla kavrulur ve ardından et suyu ya da tavuk suyu katılarak kaynamaya bırakılır. Damak zevkimize göre koyulması halinde kimyon, tuz, karabiber ve zerdeçal ile sarımsak eklenerek pişirilmeye devam edilir.
Baklagil Ailesi
Baklagiller, kırmızı et içeriğinde yer alan tüm protein ve mineralleri içerisinde barındırmaktadır. Özellikle kış aylarında yemekten zevk duyduğumuz ve vazgeçemediğimiz baklagil yemeklerini sıklıkla pişirmeliyiz. Baklagiller protein açısından zengindir.
Bu bağlamda et dışında baklagil yiyerek de protein ihtiyacı sağlanabilir. Ancak bu durum net değildir. Dolayısıyla eğer vejeteryansanız yani et ve ürünlerini yemiyorsanız bu protein açığını nasıl kapatmanız gerektiği konusunda mutlaka bir uzman diyetisyen ile görüşülerek yol alınmalıdır.
Baklagil ailesi içerisinde özellikle kış aylarında tüketmeyi çok sevdiğimiz Kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, kırmızı mercimek, bulgur, pirinç gibi protein içerikli, besinlerdir. Bu besinler ile birlikte prebiyotik ve probiyotik iyi huylu bakterileri içerinde barındıran ve kültürümüzün en büyük zenginliği turşularımız eşliğinde yememiz halinde oldukça sağlıklı bir kış geçirmemiz söz konusu olacaktır.
Sağlıklı Atıştırmalıklar
Hepimiz gün içerisinde kısa pas acıkmalarımız olmaktadır. Bu durumda uzun uzun yemekler yerine vücudun açlığını giderecek ve aynı zaman da sağlıklı besinler ile öğün aralarını tamamlamak uygun olacaktır. Sağlıklı atıştırmalıkların hazırlanması oldukça kolay ve eğlencelidir. Sonuçta hepimiz biliyoruz ki mutfakta yemek yapmak insan motivasyonunu sağlayan ve moralini yükselten faaliyetlerin başında gelmektedir.
Sağlıklı atıştırmalıklara sayısız örnekler verilebilir biz de bu makalemizde kolay ve sağlıklı atıştırmalıklara örnek verelim istedik.
-1 adet avokado
-1 kaşık zeytin yağı
-3 adet ceviz
- 1 adet domates
-3-4 dal maydonoz
tüm bu malzemeleri blender den geçiriyoruz küçül bir dilim kepek ekmeği ya da wasabi üzerine sürerek tüketiyoruz Böylece hem mide bağırsak korelasyonunu hem de vücudun direncini güçlendiriyoruz.
Sabahları uyandıktan sonra tüm bir gece su içmediğimizden dolayı vücudumuz suya ihtiyaç duymaktadır bu bağlamda uyandıktan ortalama 30 dakika sonra limonlu ve tarçınlı suyumuzu mutlaka aç karnına içiyoruz. Buradaki limon ve su vücudun uyanmasını sağlayarak gerekli vitamin deposunu doldurmayı sağlayacak, kabuk tarçın ise insülin direncini kontrol altında tutmaya yarayacaktır.
İnsülin direncinin dengede olması vücudumuz için çok önemli bir başlıktır. Çünkü dengesiz bir insülin direnci sonrasında şeker hastalığı ve diyabet rahatsızlıklarına kadar yolu açmış olacaktır. İnsülin direncinin dengede olması aşırı derecede açlık veya tokluk hissini ortadan kaldıracaktır.
Bu nedenle beyaz tehlikelerden uzak durmak en doğrusu olacaktır. Bu beyaz tehlikeleri sayalım Beyaz un, Beyaz şeker ve tuz olarak bilinmektedir. Beyaz un yerine siyez unu tüketmek, beyaz şeker yerine esmer şeker tüketmek rafineri tuz yerine kaya tuzu kullanmak sağlığımız açısından oldukça önemli noktaların başında gelmektedir.
Detoks Suları Nasıl Hazırlanmalıdır?
Detoks kelime anlamı arınma, arındırıcı olarak bilinmektedir. Vücuda detoks etkisi başlığı altında detaylara bakacak olursak vücudun toksinlerden arındırılması olarak bilinmektedir.
Detoks, kullanımı itibariyle aslında uzman bir diyetisyen yardımı ile yapılması gereken bir işlemdir. Her şeyin fazlası olduğu gibi fazla detoks sürecinin de yan etkileri söz konusu olabilmektedir.
Detoks süreci içerisinde iken zararlı herhangi bir besin, alkol, sigara gibi zararlı herhangi bir maddenin kullanılmaması çok önemlidir.
Evde kolay ve bu sağlıklı detoks suları hazırlamak mümkündür. Ancak bu suları sürekli olarak içmek doğru değildir.
Bir litre suya
- 1 tarçın
- Yarım limon
- Nane
- Roka
- yarım kaşık elma sirkesi eklenerek 1 saat boyunca dinlendirilir ve ardından araklıklar ile içilir.
Maydanoz Detoksu
Hepimizin yaygın olarak bildiği ödem atan su olarak da bilinen maydanoz detoksu hem C vitamini açısından oldukça zengin hem de vücudumuzdan tüm toksitleri atmaya yarayan detoks çeşidi olarak bilinmektedir. Maydanoz detoksunun tarifine hemen bakalım
-1 litre su
-yarım bağ maydanoz
-kabukları ile birlikte bir limon
Maydanozlar yıkandıktan sonra 1 litre suyun içerisine maydanozlar konur ardından güzelce yıkanan bir limon dört parçaya kesilerek yine tencereye atılarak kaynaması sağlanır.
Soğuması sağlandıktan sonra bir gün boyunca belirli aralıklarda 1 litrelik maydanoz detoksu yapabilirsiniz. İdrar söktürücü özelliğe sahip olması nedeniyle tüm idrar ve idrar kesesi yollarını temizleyecek böbreklerin daha sağlıklı çalışmasını sağlayacaktır.
Vücutta yağ yakımının yavaşlaması aslında vücudun içerdiği toksitlerin birikimi sebebiyle gerçekleşmektedir. Bu sebeple sağlıklı besin alımı sağlarken aynı zamanda doğru ve sağlıklı sıvı tüketimini yapmak oldukça önem vermemiz gerekiyor.
Vücutta Yağ Yakımı Başlama Süreci Nasıldır?
Vücut aç kaldıktan itibaren ortalama 2 saat sonra insülin direnci düşmeye başlar. Bu durum kandaki şeker hücreleri içine girerek enerjiye dönüşmektedir. Bir sonraki 2 saat içerisinde ise glukan hormonu çalışmaya başlayarak depo şekerler enerji içerisinde bulunur. Bu süreç sonunda da leptin hormonu olarak bilinen yağ yakımı süreci başlamaktadır.
Son dönemlerde sıklıkla yapılan aralıklı orucun yararları konusunda bilim insanları ve doktorlarda görüş farklılıkları bulunmaktadır. Bir grup uzman aralıklı orucun vücuda yararlarından bahsetmesi olduğu gibi bir grup doktor ise aralıklı orucun insülin direncini olumsuz yönde etkilemesi sonucunda şeker ve diyabet rahatsızlıklarını hızlı şekilde tetiklediği fikrini savunmaktadırlar.
Yorgun bir vücut her türlü rahatsızlara açık bir sistem olarak kabul edilmelidir. Vücudumuza sağlıklı besinler ile beslememiz halinde fit ve sağlıklı vücuda sahip olmamız söz konusu olacaktır. Bu anlamda çerçeveyi çizersek Sağlıklı besinler, sağlıklı içecekler, her gün rutin egzersiz, yüzme veya yürüyüş en az 30 dakika olmak şartı ile yapılmalıdır.
Protein tüketmek metabolizmayı sağlıklı şekilde hızlandırmasını sağlayacaktır. Lifli besinleri tüketmek mide ve bağırsak sisteminin hızlı ve sağlıklı işlemesini sağlayacaktır. Sağlıklı yağlar olarak bilinen rafineri olmayan hayvani yağlar örnek vermek gerekirse tere yağ gibi eser miktarda tüketmek yararlı olacaktır.
Sakın egzersiz bir gününüz geçmesin her gün 30 dakika egzersiz yapın. Doğal proteinlere ağırlık verin ve rafine yani işlenmiş karbon hidratlardan kaçının. Yağ vücutta doğal olması halinde yeteri kadarı yararlıdır. Dolayısıyla fazla yağlı yiyeceklerden uzak durmamız oldukça önemlidir.
Yorulan vücudunuzda doping etkisi yapabilecek besinler aslında sürekli tüketmemiz gereken ve yaşamımız boyunca bizi zinde tutacak besinler olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu beslenme şekli bir yaşam standardı olması halinde hayatta çok daha fazla keyif alacak ve hayatın tadını çıkaracağımızı unutmamamız gerekiyor.
Elbette arada küçük yaramazlıklar veya kaçamaklar yapabiliriz ancak bu kaçamaklar karşılığının vücudun düzene girmesi oldukça zaman alacağını da göz ardında bulundurmamamız gerekiyor. Özellikle sporcuların yaşam felsefesi olarak kabul ettiği sağlıklı beslenme şekline detaylarıyla bakalım sporcular nasıl besleniyor?
Öncelikle sporcular hayatlarının çoğu zamanını antrenman yaparak geçirmekteler dolayısıyla hayatlarında egzersiz ilk sırada yer almaktadır. Buna göre beslenme şekilleri normal insanlardan daha farklıdır. Örneğin daha çok protein ağırlıklı beslenirler ve karbonhidratı hemen hemen hiç almamaya çalışırlar Çünkü alınan her karbonhidrat yağ olarak vücuda yerleşmektedir.
İyi beslene bir sporcunun öncelikle performansı çok yüksektir, enerji seviyeleri ve koordinasyonları üst düzeydedir. Bağışıklık sistemleri yüksek olması sebebiyle minimum düzeyde hastalık söz konusu olmaktadır. Sakatlanma riski çok düşüktür çünkü vücudun ihtiyaç duyduğu tüm magnezyum ve kalsiyum düzeyleri ve depoları yüksektir.
Bir sporcu kadar olmasa da en az sporcular kadar bedenimize ve vücudumuza dikkat etmemiz gerekiyor Bu sebeple sağlıklı ve mutlu bir yaşamdan kesinlikle kopmadan yaşayalım.