Çok sevdiğim çevre mühendisi arkadaşım Evin Nas, kurduğu iş sağlığı ve güvenliği şirketiyle işyerlerinde kaza riskini en aza indirgemek için büyük çaba gösteriyor. Bu konuda bilinç ve farkındalık yaratmak adına birçok bir seminer ve çalıştayda konuşmalar yapıyor. Kendisiyle birçok ortak projede çalışmak beni çok mutlu ediyor, sektörün güncel gelişmeleri hakkında ondan çok fazla şey öğreniyorum.
Geçtiğimiz hafta, Evin ile sohbet ederken konu işletmelerin zorunlu iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığına geldi. Ben avukat, Evin çevre mühendisi, aldık sazı elimize; iş yerlerinde sağlık-güvenlik önlemlerinin eksikliklerinden, sürekli meydana gelen iş kazalarından, kaza sonucu meydana gelen ölüm, yaralanma ve meslek hastalıklarından veryansın ettik.
Gerçekten de İSİG Meclisi 2019 yılı iş kazaları raporunu baktığımızda 2019 yılı içinde en az 1736 işçi yaşamını yitirdiğini görüyoruz. Bizler işletmeleri uyardığımız ve yasal olarak da zorunlu olduğu halde, ne yazık ki iş yerlerinde önleyici koruma mekanizması işlemiyor, kurduğumuz sistem uygulanmıyor. Millet olarak başımıza geldikten sonra - deneyim yaşadıktan sonra – aklımız başımıza geliyor. Ancak böyle olmamalı.
1 Temmuz 2020 itibarıyla yeni bir yasal zorunluluk da devreye giriyor. Az tehlikeli kategorisinde olan ve 50’den az çalışanı olan özel işletmeler ve kamu kurumlarında “iş sağlığı uzmanı ve iş yeri hekimi” bulundurmak artık zaruri hale geliyor. İlgili iş yerlerine atanacak iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimince düzenli kontroller yapılacak; her bir çalışan için 10 dakika iş güvenliği uzmanı ve 5 dakika iş yeri hekimi zaman ayırıp gerekli kontrol ve tetkik işlemlerini yapacak.
Peki, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu madde 38 uyarınca gerekli uzman ve hekim atamaları yapmayan iş yerleri ne ile karşılaşacak? İdari cezalarla… 5326 sayılı Kabahatler Kanunu madde 17/7 ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 maddesi uyarınca 2020 yılı için iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirmeyen iş yerleri için en az 11.735 TL, en çok 17.602 TL idari para cezası söz konusu. Nitekim risk analizi, acil durum eylem planı, çalışanların eğitimleri, sağlık raporları gibi süreçlerin tamamlanmama olasılığı da göz önünde bulundurulduğunda bu cezaların katlanarak artma olasılığı var.
Evin’in in çok güzel bir sözü var “Önlemek Ödemekten Ucuzdur”… Bu çok doğru; önlemezsek hesabı salt idari para cezasıyla da ödemiyoruz. İş kazası sebebiyle ölüme ve yaralanmalara sebep olma halinde iş yeri yöneticisi ve diğer sorumlular hapis cezasıyla yargılanıyor; bu olayın cezai boyutu. Diğer yandan işin manevi boyutu da var; önlem almayarak iş kazasına, meslek hastalığına sebep olmanın vicdani manevi tahribatı da çok fazla…
Av. Oğuz Kara
(kara@oguzkara.av.tr)