Oğuz Kara

Oğuz Kara

kara@oguzkara.av.tr

Tüm Yazıları

Sosyal medya, hayatımızın her anını paylaştığımız dijital bir sahneye dönüştü. Tatiller, doğum günleri ve günlük yaşantımızın en sıradan anları bile bu platformlarda sergileniyor. Bununla birlikte, konu çocuklarımız olduğunda, bu paylaşımlar sadece birer "anı" olmaktan öteye geçiyor. Çocukların yer aldığı paylaşımlar hem yasal hem de etik açıdan derin soruları beraberinde getiriyor. 

Ebeveynler Tarafından Açılan Hesaplar: Çocukların Dijital Kimliği Mi Dijital Kafes Mi? 

Bazı ebeveynlerin, çocukları adına sosyal medya hesapları açarak onları içerik üretiminde aktif olarak kullandığını, hatta sponsorluk aldığını görüyorum. Bu durum, çocukların henüz algılama yeteneği gelişmeden, onları için dijital bir kimlik oluşturulmasına neden oluyor. Ebeveynler, velayet haklarına dayanarak bu tür paylaşımlar yapsa da çocuk büyüdüğünde sizce ne olur? Çocuk bu durumdan rahatsız olabilir ve kendi rızası olmadan oluşturulan dijital kimliğini sorgulayabilir, değil mi? 

Haberin Devamı

Gizlilik ve Güvenlik Riskleri: Paylaşımların Karanlık Yüzü 

Her paylaşım, çocuğun gelecekteki dijital kimliğini şekillendiriyor. Çocuğun rızası olmadan yapılan bu paylaşımlar, onun kişisel alanını ihlal ediyor. Bir düşünün, siz çocukken çekilmiş bir fotoğrafınızın izniniz olmadan herkesin görüp yorum yapabileceği bir platformda paylaşılmasını ister miydiniz? 

Çocukların kontrolsüzce ve düşüncesizce ifşa edilmesi, kötü niyetli kişilerin hedefi hâline getiriyor. 

Çocuğunuzu içeren paylaşımlarda çocuğunuz hakaretlere, tehditlere, türlü zorbalıklara ve aşağılanmalara maruz kalabilir; okulda ve arkadaş ortamında akranları tarafından dışlanabilir. Nitekim, bu tür paylaşımların altına acımasız yorumları sıkça görüyorum. Sizce çocuğunuz, salt etkileşim veya maddi çıkar uğruna bunlara maruz kalmayı hak ediyor mu? 

Paylaşılan masum bir fotoğraf, pedofili gibi suçlara meyilli bireyler için bir kaynak oluşturabilir. Hatta paylaşımlarda konumların belli olması daha büyük riskleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, çocukların mahremiyetini korumak sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda güvenlik açısından da kritiktir. 

Haberin Devamı

Hukuki Perspektif: Türkiye ve Fransa'daki Düzenlemeler 

Türk Medeni Kanunu ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), şahsi hakları ve çocukların kişisel verilerinin korunmasını amaçlıyor. Bu nokta çocukların verilerinin de kişisel veri, onların özel hayatına ve mahremiyetine saygı duymanın yasal bir zorunluluk olduğunu unutmamak gerekiyor. 

Ebeveynlerin, çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada paylaşırken, kişisel veri korumasını ve özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal etmemesi gerekiyor. Ayrıca, oluşan dijital izler yıllarca kalabileceğinden çocuk için telafisi mümkün olmayan bir dijital kafes söz konusu olabilecektir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun "unutulma hakkı"na ilişkin kararları, bu tür paylaşımların gelecekte çocuklar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini aklımıza getiriyor. 

Fransa, çocukların sosyal medyada mahremiyetini korumaya yönelik yasalarıyla dikkat çekiyor. 2024 yılında kabul edilen bir yasaya göre, bir ebeveynin karşı çıkması hâlinde, diğer ebeveynin çocuğun fotoğrafını sosyal medyada paylaşması yasaklanıyor. Bu düzenleme, çocukların kendi fotoğrafları üzerindeki haklarını korumayı amaçlıyor ve ebeveynlerin bu konuda mutlak bir hakka sahip olmadığını belirtiyor. 

Haberin Devamı

Paylaşmak mı, korumak mı? 

Unutmayalım, çocuklarımız birer birey ve onların gelecekte kendi dijital kimliklerini inşa etme hakkına saygı duymak, onlara verebileceğimiz en değerli hediyelerden biridir. 

Sizce bir gün, çocuklar büyüdüklerinde "Neden bu fotoğrafımı herkesle paylaşmışsınız?" diye sormazlar mı?