Mevlevilerde çok ilginç bir uygulama vardır. Namaz kıldıkları seccade, su içtikleri bardak, üstüne çektikleri yorgan... Kullanacakları her şeyi elleri ile dokunup sonra öperler ve buna görüşmek derler. İzin alırlar bir nevi.. Çünkü onlara göre her şeyin bir canı vardır.
Hatta Sözün canı vardır.
Mevlevilerde söz çok önemlidir. Sözler boşlukta dolanırlar ve uygun şartlar oluştuğunda bir gün gerçekleşirler. O yüzden sözlere dikkat etmek gerekir derler.
Bir şey söylendiği zaman vücuda geleceğine inanırlar.
Bu bana şu eski atasözünü hatırlattı.
"Kurdun bahsini andığın zaman sopayı hazırla çünkü kurt geliyor!"
Kimileri buna Hiss-i kablelvuku (önceden sezme) diyor. O da olası.. Ama ben daha çok mesaj yollayarak davet çıkardığımızı düşünüyorum.
Sözün var olan her şey üzerinde en büyük güç olduğuna inanıyorum.
Dr. Masoru Emotonun su kristalleriyle yaptığı deneyi duymuşsunuzdur.
Bu bilimadamı su kristallerinin düşünceyi, duyguları kaydettiğini ve olumlu veya olumsuz telkinlere göre değişip farklılaştığını iddia ederek yaptığı bir deneyle bunu ispatladı.
Masaru Emoto su bidonlarının altına çeşitli yazılar yazmış.
Seni seviyorum
Teşekkürler
Senden nefret ediyorum vs..
Daha sonra suların resimlerini özel bir teknikle fotoğraflamış.
İnanılmaz görüntüler ortaya çıkmış. Sevgi sözcükleri söylenen su kristalleri şahane görünüyorken nefret ve öfke söylemlerine maruz kalan su kararmış ve çok kötü bir görüntü ortaya çıkmış!
Eğer düşünceler bunu suya yapıyorsa yüzde yetmişi su olan vücudumuza neler yapar bir düşünün?
Sözleri özenle seçmek enerjinin doğru yönlendirilmesi demek...
O halde ne yapmak gerekiyor çok açık.
Hayatımızda olumlu anlamda bir değişim başlatmak istiyorsak önce düşüncelerimizden başlayacağız. Sizin hayata bakış şekliniz sizin düşüncelerinizi oluşturur. Siz bu düşüncelerle evrene mesaj yollarsınız.
"Bana bundan gönder"
Sonrasında ne gelmesini bekliyorsunuz ki?
Sevgiler tüüüm kalbimden:)
Nur Demir