"İfade edilmemiş duygular asla ölmez sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür eder" der Freud.
Barbara Hoberman da; "Tıpkı telefon mesajlarının elektrik sinyalleri halinde kablolar üzerinden ilerlemesi gibi düşüncelerde sinirsel sinyaller halinde aksonlar boyunca ilerleyerek kasları ve bezleri harekete geçirir" der
Son olarak Mevlanada der ki: Kötüye yormak ve vehim yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak.
Bu 3 cümleyi toparladığımızda... Özetle.,
BEDENİNİZ SÖYLEDİĞİNİZ HER SÖZE İNANIR!
-Bir duyguyu bastırmakla yok edemezsiniz bilakis dönüştürmediğiniz olumsuz enerjiler birikerek ileride vücudun bir yerinden infilak eder.
-Düşündüğümüz konuştuğumuz her şeyin sağlığımızla ilgisi var.
-Bu yüzden kelimelerin ve düşüncenin gücünü sadece gerçekten söylemek istediğiniz şeyler üzerinde kullanmak gerekir.
Şimdi olaya biraz bilimsel bakalım.
Kaynak: Theta Healing/ Vianna Stıbal' dan alıntılarla ve kendi yorumlarımla..
Beyin gördüğü ve hatırladığı arasındaki farkı bilemez. Çünkü aynı sinir ağları ateşlenir. Birlikte ölen sinir ağları birlikte ateşlenir. Bir şeyi tekrar etmek hücreleri uzun süre bağlar. Eğer her gün sinirlenir, her gün didinir, her gün acı çeker, her gün mağduriyetinize sebep bulursanız bu ağı tamamen birbirine bağlarsınız.
Ağ uzun süreli ilişkidedir ki buna kimlik denir. Bu yüzden stresten uzak durmalıyız. Şunu da biliyoruz ki ateşlenmeyen sinir hücreleri ağdan kopuyor. Kimyasal üretime sebep olan düşünce akışını kesince kimyasal destekte kesiliyor ve bağlı sinir hücreleri uzun ilişkilerinden kopuyor.
Zihinsel prova yaparsak ve bu yetimizi kullanırsak beyin devrelerinin çabamızla geliştiği görülür. Diğer bir deyişle kolaylaşır. Bu fikri kabul edersek ertesi gün kesin bir kabullenişle uygulayabiliriz.
Alın lobu düşncenin yerleştiği tahttır. Ve düşünceyi uzun süre tutmamızı sağlar.
Beynimizde hipotalamus denen bir bölüm var. Burası bazı duygularımıza uygun kimyasallar üretiyor. Bu kimyasallara peptid deniyor.
Peptidler küçük aminoasit zincirlerdir. Hipotalamus peptid denen küçük protein zincirlerini alır ve onları duygusal halimize uyan nöropeptid ya da nörohormonlarla bir araya getirir. Öfkenin kimyasalı vardır. Üzüntünün haksızlığa uğrayışın, şehvetin kimyasalı vardır. Her ruh hali için bir kimyasal vardır. Beden veya beynimizde bir duyguyu yaşadığımız an hipotalamus hemen peptidi oluşturur. Ve kan dolaşımına salar. Peptid kana karışır karışmaz vücudun değişik kısımlarında nereye gideceğini çok iyi bilir. Her hücrenin yüzeyinde alıcıları vardır. Hepsi gideceği yönü çok iyi bilir!
Düşüncelerin ve kelimelerin duygusal ve fizik bedenle sinerjik olarak bağlantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu gergin duyguların saklanması aşırı ölçüde epinefrin üretir. Bu da bağışıklık sisteminin çökmesine neden olarak hastalıklara davetiye çıkarır. Daha açık bir anlatımla; Yani bu duygular vücudunuzda değişik bölgelerde blokaj oluşturur dolayısıyla enerji rahat akamadığı içinde hastalıklara sebep olur.
Burada anahtar, vücuda gönderilen mesajları değiştirmektir ve bunu yapabilmek içinde inançların değişmesi gerekir.
Kişide 4 inanç seviyesi vardır.
Öz inanç seviyesi: bu hayatta bize öğretilen ve bizim çocukluktan beri kabul ettiğimiz inançlardır. Onlar bizim parçamız haline gelen inançlardır. Beynin ön lobunda enerji olarak tutulurlar.
Genetik seviye: Bu seviyede atalarımızdan gelen veya bu hayatta genlerimize eklenen programlar vardır. Bu inançlar, fiziksel DNAnın çevresindeki morfogenetik alanda enerji olarak tutulur. Bu DNA'nın mekaniklerine ne yapacaklarını söyleyen bilgi alanıdır.
Geçmiş seviye: Bu seviye geçmiş başka hayatlardan kolektif bilinç deneyimleri ile ilgilenir. Bu anılar aura alanımızda bulunur.
Ruhsal seviye: Bu seviye kişinin olduğu her şeydir. Burada programlar kalp çakrasından başlanarak dışarıya doğru bireyin bütünlüğünden çıkarılır.
Bir kişinin hangi inanç programına sahip olduğunun anlaşılması için geliştirilen kas ve enerji testi denilen iki basit metod vardır.
Enerji testinde kişinin karşısına oturulur. Önce göğsünün önünde elinizi aşağı yukarı hareket ettirerek kesme hareketi yapın, bu onların fermuarını çekecek elektromanyetik alanlarını toplayacaktır ve böylece enerji testi doğru sonuç verecektir.
Kişiden başparmağını işaret parmağı ile birleştirerek bir halka yapmasını isteyin. Önce ufak bir doğruluk testi yapın. Cinsiyetlerini doğru söyletmek için soru sorun eğer kadınsa ve kadın olduğunu söylerken parmakları ile yaptığı halkayı açmaya çalışın sıkı bir şekilde açılmıyorsa test doğru sonuç veriyor demektir. Yoksa vücudun suya ihtiyacı olduğu ve kas testine hazır olmadıkları anlamına geliyor. Yeteri kadar su ihtiyacını karşılayarak testi tekrar deneyin.
Doğru cevabı verdiğinize emin olduğunuzda; Şimdi yukarıdaki her inanç seviyesini tek tek sorarak inançlarınızın hangi seviyede olduğunu öğrenebilirsiniz.
Bundan sonra yapacağınız şey korkunuzu, kök inancınızı inandığınız seviyeden iptal edilmesini, çözülmesini sağlamak.
Korku programları genler yoluyla da geçebilir. Gerektiğinde bu enerjileri çekin ve iptal edin.
Kitapta bu kısımda Yaratıcıya seslenerek, emir verilerek blokajın çözülmesi anlatılıyor ve kendi de diyor ki; Bu durumdan rahatsızsanız (yani emretmekten bahsediyor) kendi inancınıza göre buraya hangi hitap şekliyle rahatsanız onu getirebilirsiniz.
Theta Healing uygulamak için mutlaka yaratıcı inancınızın olması lazım. Çünkü şifayı veren Yaratıcı. Siz sadece aracısınız. Bunun dışında hangi dine inandığınızın önemi yok.
İnanclarım gereği bunu ben de yapamam. Yaradana emir veremem. Benim için talep etmek veya bilinçaltıma emir vererek yaradanın ışığıyla arınmak daha uygun.
Ben kendi uyarladığım bir örnek veriyorum siz de formatı çokta bozmadan geliştirebilirsiniz.
Sevgili bilinçaltım; Kendimi sevmeme engel olan geçmiş seviye programımın çözülmesini yerine kendimi seviyorum programının yerleştirilmesi emredilir.
Teşekkür ederim. Oldu. Oldu. Oldu.
Bu esnada yaratıcıdan gelen bir ışıkla yıkanıp temizlendiğini ve yerine yeni inancın yerleştiğini mutlaka hayal edin.
Bu teknikle tüm korku, geçmiş program veya rahatsızlıklarınızı arındırmanız mümkün.
Sevgiler tüüm kalbimden:)
Nur Demir