Enerjimizi düşüren insanlar.

Eğer karşınızdaki biri sizin hassas olduğunuz bir noktaya BİLE BİLE bastıysa bilin ki enerjiniz hortumlanmak üzere!..

Sakin olun, derin bir nefes alın ve elinizi göbek deliğinizin 4 parmak üzerine (solar pleksus çakranıza) kapatın. Çünkü biz insanlar enerji bağlarıyla birbirimize bağlantılıyız. Gerek karşılıklı konuşma anında gerekse birinin arkasından konuştuğunuzda bir kordon uzanır ve karşıya bağlanır.

Bu sizin enerjinizi karşıya kaptırmanıza engel olacak basit küçük bir uygulamadır.

Ayrıca içine çekildiğiniz bu tartışma veya savunma çabalarınız asla kendinizi iyi hissetirmeyeceği gibi sonrasında eliniz ayağınız çekilmiş, nefesiniz daralmış şekilde kendinizi berbat hisseder bir halde bulacağınıza sizi temin ederim.

Haberin Devamı

Çok sevdiğim bir söz var, bunu sık sık paylaşırım.

"Asla bir domuzla güreşmemek gerektiğini öğrendim. İkinizde çamur içinde kalırsınız ama domuz bundan hoşlanır!"

Karşıdaki insanın niyetinden şüphe duyduğumda, "şimdi onunla tartışmanın bana ne katkısı olacak" deyip bu sözü aklıma getiririm hep...

Bu gruptaki insanlar başkalarını kızdırmaktan, laf sokmaktan, iğnelemekten müthiş zevk alırlar. Enerjiyi düşürmenin yollarından biri budur. Bunu yapan kişi son derece bilinçli bir şekilde yapar. Sizin moralinizin bozulduğunu görmekten haz duyar. Bir çeşit duygu tatmini yaşıyordur.

Böylelikle enerjinize sahip çıkmanın ilk yoludur: farkında olmak! Ve izin vermemek.

Bu arada bilinçli olarak enerji çekilir mi?

Evet enerji vampiri diye adlandırılan kişiler bunlardır. Çünkü bu gruptaki insanlar özel çalışmalar ve yine özel tekniklerle bunu yaparlar.

Bilinçli yapan kişi o an aldığı enerjiden besleniyor olduğunu sansa da aslında yaptığı son derece sağlıksız bi şey. Çünkü enerji çekmek demek onda olan hastalık, öfke, kızgınlık gibi enerjileri de çekmek demek. Aklı olan böyle bir şeye kalkışmaz. Bunu yapanlar daha çok enerji gönderdiğini söyleyerek inisiye yaptığını iddia eden kişiler. Enerji çalışması adı altında size enerji gönderdiğini söyler siz "kabul ediyorum" dediğiniz anda kendinizi karşıya açmış olursunuz! Açılan kanaldan sizin enerjinizi tabiri caizse emmeye sömürmeye başlar.

Haberin Devamı

Bunlara karşı korunmanın yolu sizden izin istiyorsa vermemek, eğer uzaktan habersiz yapıyorsa da önlem olarak aurayı temiz ve sağlam tutmak. (Bunu nasıl yapabileceğimizi daha önceki yazılarımda anlatmıştım.)

*Ayrıca enerjinizi daha önce yazdığım gibi 4 adımda yükseltebilirsiniz.

Bilinçsizce yapan diğer bir grup ise: Toplumda hepimizin çevresinde böyleleri var.. Hani böyle sürekli dert anlatarak gezenler, aşırı öfkeli oraya buraya saldıran tipler.. Bunların amacı sizin enerjinizi düşürmek değildir aslında. Onun derdi kendi içini boşaltmak!

Çöp kamyonu kanunu diye bir şey var ve bu durumu çok güzel açıklayan bir de hikayesi, bakın anlatayım:

Kadın taksiye binmiş ve şoföre hava alanına gitmek istediğini söylemiş. Tam yola çıktıklarında siyah bir araba aniden önlerine çıkmış.

Şoför çarpmamak için ani sertlikte frene basmış. Taksi kaysa da son dakika başka bir araca çarpmaktan kurtulmuş. Bu arada o siyah aracın sahibi camdan başını çıkarıp bağırıp küfretmeye başlamış. Taksi şoförü ise sadece elini kaldırıp gülümsemiş!

Haberin Devamı

Kadın şaşkınlık içerisinde sormuş: neden böyle davrandınız adam neredeyse arabanızı mahvedecek ikimizi de hastanelik edecekti.

Şoför yine gülümsemiş: Çöp kamyonu kanunu demiş.

Kadın bir şey anlamamış: Nasıl yani demiş.

Şoför açıklamış: pek çok insan çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıyorlar. Kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar. Ancak doldukça çöplerini bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin. Onlar için iyi şeyler temenni edip yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp, iş yerinize evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.

Etrafımız işte böyle öfkesini kusacak yer arayan, içindeki kızgınlığı başkasına aktaracak bu vesile ile içini boşaltıp kendini iyi hisseden insanlarla dolu.

O rahatladı içini boşaltarak peki onca aktardığı çöp nereye gitti, tabi ki size !

Şöyle diyebilirsiniz: Nasıl almayayım dertleşmek için aramışsa arkadaşım, annem, kardeşim vs. ne diyeyim.

Dinlerken çok fazla içselleştirmeyin. O kişinin derdiyle dertlenmeyin.

Ne güzel demiş Mevlana: "Dertli insan içi duman dolu odaya benzer. Onu dinlemek o odaya pencere açmak gibidir."

Sürekli o dumanı solumak azar azar sizi zehirler unutmayın!

Tüüüm kalbimden Sevgiler:)

Nur Demir