17.11.2015 - 10:35 | Son Güncellenme:
Morbit obez olanlar diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi, gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), safra taşı, osteoartrit, kalp hastalığı ve kanser de dahil olmak üzere birçok hastalıklar için risk altındadırlar.
Morbid obezite vücut kitle indeksi (VKİ/BMI) hesaplaması yapılarak teşhis edilir. Vücut kitle indeksi bireyin kilosunun boyuna göre normal olup olmadığını gösteren bir göstergedir. Bu göstergeye göre normal vücut ağırlığının 45 kg üstünde olan ya da vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan kişilere morbid obezite teşhisi konulur. Çünkü normal BMI değeri 20-25 arasındadır.
Tıbbi tekniklerle tedavisi
Nadir durumlar haricinde morbid obezitenin reçeteli reçetesiz ilaçlarla cerrahi olmayan tekniklerle tedavisi kilo kaybını başlatsa bile etkili sonuçlar vermemektedir. İlaçla tedavide kilolar geri alınabildiği gibibunun dışında düşük kalorili diyetler ve artırılan fiziksel aktivitelerle kilo verme yöntemi uygulanabilir. Bu yöntemlerle haftada 1-2 kilo verilebilir, yani fazla kilonun tamamının verilebilmesi için tedavinin ortalama beş yıl boyunca hiç pes edilmeden uygulanması gerekir.
Cerrahi tekniklerle tedavisi
Morbid obezitenin cerrahi tedavisi bariatrik cerrahi olarak adlandırılır. Cerrahi tekniklerle obezite tedavi teknikleri son 40 – 50 yılda geliştirilmiştir. Cerrahlar tarafından uygulanan birçok cerrahi yöntem vardır.
Roux-en Y Gastrik Bypass Prosedürü:En sık uygulanan kombine yöntemdir. Gastrik bypass prosedürü midenin bölünmesi ve küçük bir mide (30-50cc) oluşturulmasını içerir. Oluşturulmuş küçük mideye barsakların bir kısmı devre dışı bırakılacak şekilde ince barsak yeniden bağlanır.
Ayarlanabilir Gastrik Band Cerrahisi: Laparoskopik gastrik bant bilinen adıyla kelepçe prosedüründe midenin üst kısmının etrafında silastik bir bant yerleştirilir. Bu küçük kese ve alt mideye sabit bir çıkış yapılır. Ayarlanabilir bant tuzlu su ile doldurulabilir. Böylece gıda kısıtlaması yapılabilir.
Gastrik Sleeve Cerrahisi: Sleeve gastrektomi midenin en azından %75’inin alınmasını içerir. Bu midenin hacim kapasitesini azaltır.
Malabsorbisyon Prosedürleri (Biliopankreatik Diversiyon, Duedenal Swith): Malabsorpsiyon işlemleri bağırsaklardan kalori emilimini azaltarak kilo kaybına neden olur. Bu işlemler mide boyutunu azaltma ve barsaklarda bypass yapılmasını içerir.
Dikey Gastroplasti Bandı: Dikey bantlı gastroplasti alt mide çıkışını kısıtlayan bir küçük kese yapımını kapsamaktadır.
Bu operasyonlar arasından hangisinin hasta için daha uygun olduğu hastanın beslenme alışkanlıklarına göre cerrah tarafından belirlenir.
Laparoskopik obezite cerrahisinin avantajları nelerdir?
Ameliyat sonrası ağrı daha az olur. Hastanede kalış süresi daha kısadır. İş ya da gündelik hayata daha çabuk dönülür. Yara ya da dikiş izi kalmaz.
Laparoskopik obezite tedavisi için uygun olup olmadığınız için doktorunuzun ayrıntılı bir tıbbi değerlendirme ve testler yapması gerekir. Laparoskopik yöntemde, karın bölgesine küçük kesiler açılarak, küçük bir video kamera ile karna girilir. Bu sayede mide ve diğer iç organların görüntüsü büyük bir ekrana yansıtılır. Bu görüntüler üzerinden cerrahınız gerekli yöntemi uygulayarak operasyonu tamamlar.
Morbid obezite tedavisinde cerrahi yöntemlerleuzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlanabiliyor.Çalışmalar bir yıl içinde %50 kilo kaybını ortaya koymaktadır. Ameliyattan sonra yaklaşık 18 ila 24 ay arasında kilo kaybı devam eder.
Morbid obezite hastalarında uzun süreli kilo vermede bariatrik cerrahinin en etkili yöntem olduğu kabul edilmektedir. Cerrahi tedavinin ardından uyku apnesi, diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastalıklarda iyileşme olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra hastaların psikososyal sorunları ve neden olduğu ek hastalıklarınıntedavisinde de etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu olumlu etkiler sonuç olarak hastalarda obeziteye bağlı ölüm oranlarını azaltır.
Genel Cerrahi Doç.Dr. Kamil GÜLPINAR