10.04.2025 - 16:35 | Son Güncellenme:
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Türkoğlu, tüp bebek tedavisinde en önemli unsurlardan birinin yaş faktörü olduğunun altını çiziyor. Kadınların 30’lu yaşlarının başında tüp bebek tedavisine başlamasının başarı oranlarını ciddi oranda artırdığını belirten Türkoğlu, bu yaş aralığında yumurta kalitesi ve rezervinin daha yüksek olduğunu ve bu durumun tedavide avantaj sağladığını ifade ediyor.
Kadınların biyolojik saatlerinin doğurganlık üzerinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Emel Türkoğlu, “20’li yaşlar ve 30’lu yaşların başı doğurganlık açısından en verimli dönemler olarak kabul ediliyor. Bu dönemde yapılacak başvurular, tüp bebek tedavisinin başarıyla sonuçlanma olasılığını artırıyor. Erken yaşta tedaviye başlamak, sadece başarı şansını değil, aynı zamanda sürecin psikolojik olarak daha sağlıklı yönetilmesini de sağlıyor” diyor. Türkoğlu, çiftlerin çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce danışmanlık almasının ve tüp bebek sürecine dair bilgi edinmesinin önemine değiniyor. Özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda yumurta rezervinin hızlıca azalmaya başlaması nedeniyle zaman kaybetmeden uzman desteğine başvurulması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, çocuk sahibi olmayı düşünen çiftlerin yaş faktörünü dikkate alarak bilinçli bir planlama yapması gerektiğini vurguluyor.
Op. Dr. Emel Türkoğlu, tüp bebek tedavisinin sanıldığının aksine sadece son çare olarak değil, bazı çiftler için ilk ve en uygun seçenek olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Tüp bebek, birçok farklı nedenin sonucu olarak önerilebilecek bilimsel bir yöntemdir. Ancak bu sürecin zamana bağlı ilerleyen biyolojik faktörlerle doğrudan bağlantılı olduğunu unutmamak gerekir” diyerek, tedavinin başarısının sadece teknik değil, zamanlama açısından da doğru kurgulanması gerektiğini belirtiyor.
Op. Dr. Emel Türkoğlu, toplumda tüp bebek sürecine dair farkındalığın hala yeterince gelişmediğini vurgulayarak, “Kadınların doğurganlık sürelerinin sınırsız olduğu gibi yanlış inanışlar tedavinin gecikmesine neden olabiliyor. Bu da başarı oranını düşürüyor. Bu nedenle toplumun biyolojik gerçekler hakkında donanımlı hale getirilmesi ve çiftlerin erken bilinçlendirilmesi çok önemli” diyor.