15.06.2025 - 13:31 | Son Güncellenme:
Osmanlı arşivi ‘koku’ bakımından da çok zengindi. Özellikle Hürrem Sultan ıhlamur, lavanta, gül, yasemin ve karanfil, Yavuz Sultan Selim tatlı kokular ve kehribar, Kanuni Sultan Süleyman sedir ve sandal gibi yoğun ve baskın kokular, Sultan II. Abdülhamid ise çiçek ve mimoza kokularını kullanmıştı.
Geçmişte olduğu gibi bugün de her kokunun farklı bir anlamı ve psikolojide yeri var. Mesela yasemin, depresyona iyi gelen bir kokudur. Bunun için her çiçeğin her kokunun farklı bir anlamı olabilir. Burnunuz, neye ihtiyacınız olduğunu siz farkında olmadan belirleyip yönlendirebilir. Vücudumuzun zaman zaman tatlı, tuzluyu tercih etmesinin sebebi de budur. Uyku sorunu yaşayan insanların çoğu yastıklarının altına lavanta kokusu koyar. Çünkü lavanta rahatlatıcı bir kokudur.
Osmanlı sarayına adım attığınızda ihtişamı kadar huzuru çağrıştıran kokular da kişinin etrafını sarardı. Bu kokular sadece hoş olmakla kalmaz, aynı zamanda sinirleri sakinleştiren etkileriyle bilinirlerdi. Padişahların sohbetlerinde, ibadetlerinde ve dinlenme alanlarında sıkça tercih ettiği o eşsiz kokunun adı ise ‘nerolî esansı.’
Nerolî, portakal ağacının çiçeklerinden elde edilen, hafif ve kalıcı narenciye çiçeğidir. Osmanlı dönemi belgelerinde, özellikle Sultan II. Abdülhamid’in bu kokuyu en çok kullanan padişahlardan biri olduğu yazar. Hatta nerolî, saraydaki ‘bodur salon’ isimli dinlenme bölümlerinde sık sık buhurlanır ve saray mensuplarının ruh halini dengelemesi için tercih edilirdi.
Nerolî sadece güzel bir koku değil, aromaterapi açısından da sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olabilir. Portakal çiçeği yağı olarak bilinen bu esans, stres ve kaygıyı azaltarak huzuru çevrenize taşır. Saraydaki görevli kadrolar bile cuma namazından önce bu kokuyu vücutlarına sürerek iç huzuru sağlamayı sağlardı.
Gerçek kokular sarayda bireysel kullanım dışında törenlerde de kullanılırdı. Bayram sabahları, saray avlularında gül suyu ve nerolî buhurlarıyla misafir karşılanırdı. Ayrıca nerolîyle yapılan ‘gülabdanlar’, el yüz temizliği, tazelenme ve ritüel hazırlık görüntüsündeydi. Bütün bu ritüeller, kokunun hem huzur verici hem de sembolik gücünü temsil ederdi.
Günümüzde aromaterapide kullanılan nerolî yağı, saray huzurunu çağrıştırıyor. Sinirleri yatıştıran etkisi bilimsel olarak da destekleniyor. Kaygıyı azalttığı, rahatlamaya yardımcı olduğu kanıtlanan neroli günümüzde de stresten uzaklaşmak isteyenlere şifa sunuyor. Osmanlı sultanları günlük hayatlarında huzur ararken nerolî esansını bir şifa aracı olarak kullanırdı. Bu mistik portakal çiçeği kokusu sadece sarayda değil, sinirleri sakinleştiren bir alternatif olarak aromaterapi dünyasında yerini koruyor.
Koku hissi tamamen kişisel özellikler gösterir. Kokuya verilen tepki cinsiyet, yaş, sağlık durumu gibi nedenlere bağlı olarak değişebilir. İnsanların kendi karakterleri olduğu gibi kokularında karakterleri vardır. Peki ama nasıl?
Turunçgiller, yerinde duramayanlar ve hareketliler içindir. Neroli, utangaç, çekingendir. Sandal, ağır, oturaklı ve ne istediğini bilen erkekleri temsil eder. Mimoza, kendini ifade etmekte ve hayır demekte zorlananlara göredir. Lavanta, kararlı, kendinden emindir. Kuş dili ise farkındalığı yüksek, hafızası güçlüdür. Melisa, sabırsız, kararsızdır. Semra Çamı da, sigara gibi bağımlılığı olanlar, gece hayatını sevenler için harika bir seçimdir. Limon çimeni ise planlı, prensipli, tertiplidir. Beyaz kekik, cesur, maceraperest.
Nergiz, kaprisli kendini beğenmişliği sembolize eder. Kakule ise dengeyi sağlar, ortamın diplomasisidir. Tefarik, doğrucudur, gerçekleri söylemek tam da onun işidir. Defne kokusu, uyum abidesi, bulunduğu her ortamda terapilik yapmayı sembolize eder. Adaçayı da, rahatlık, zevk, sefa için idealdir. Okaliptus ise tecrübelerini paylaşmayı seven bilgelerin kokusudur. Mine çiçeği, yerinde duramayan, kıpır kıpır, yasemin kokusu da, ilgi çekmeyi seven, diktatör, boyun eğmeyenlerindir. Kır papatyası, huzur dolu, tesir altında bırakan, özenlidir. Gül, yağların efendisidir. Tanrıça kokusu ise baskın, rakip bilmez aynı zamanda asildir.
Eğer kuru ciltliyseniz kokunun daha uzun etkili olması için parfümü vücut bakım ürünleriyle kullanmalısınız. Unutmayın, az yağ içeren yiyeceklerle beslenenlerde koku daha çabuk uçabilir. Koku ve kokuya uygun vücut bakım ürünlerini birlikte kullanmak, kokunun kalıcılığını ve etkisini artırabilir. Baharatlı gıdalar vücut ifrazını değiştirdiği gibi kokuları da değiştirebilir. Sağlığa son derece zararlı olan sigara içmekse kokuların kalıcılığını azaltır.