18.10.2023 - 11:59 | Son Güncellenme:
Genel olarak metabolizmanız için en kötü gıdalar, doymuş yağlar, sodyum ve ilave şeker bakımından yüksek, antioksidanlar, lif, vitaminler ve mineraller bakımından düşük olanlardır. Bu tür yiyecekler ve içecekler, iltihaplanma ve oksidatif stres riskini artırabilir, metabolik sağlığın bozulmasına yol açabilir. Öte yandan Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar, lif ve temel vitaminler ve mineraller gibi sağlıklı yağlar açısından zengindirler ve bunların tümü iltihaplanma ve oksidatif strese karşı çalışır.
Tahıldaki faydalı lif, vitamin ve minerallerin çoğu kepek ve tohumda bulunur. Bu nedenle tam tahıllı gıdalar; esmer pirinç, yüzde 100 tam tahıllı ekmekler ve yulaf besin açısından yoğun kabul edilir. Özellikle lif, metabolik sağlığı düzenleyen bağırsak için faydalıdır. Ancak rafine tahıllar için aynı şey söylenemez. Rafine tahıllar grubunda ise beyaz ekmek ve beyaz makarna gibi ürünler yer alır.
Rafine tahıllarda besin açısından zengin tohumlar ve kepek çıkarılmış, geriye yalnızca nişastalı ve daha az besleyici ancak lezzetli endosperm kalmıştır. Bu durum besin içeriğini azaltır ve rafine tahıllar aşırı miktarda yenildiğinde metabolik hormonlar olumsuz yönde etkilenir.
İlave şeker içeriğinin yüksek olması nedeniyle soda içmek metabolizmanızı zorlayabilir. Sodaya karışan, sıvı formdaki şeker diğer yiyeceklerden daha hızlı sindirilir. Ancak bu, karaciğere aşırı yüklenilmesine neden olabilir ve dislipidemi riskini veya metabolik hastalık için bir risk faktörü olan kandaki sağlıksız yağ seviyelerini artırabilir.
Meyveler tokluk hissi veren lif ve birçok temel bitki bileşiği, vitamin ve mineral içerirken, şişelenmiş meyve sularında bu durum yoktur. Soda gibi, şişelenmiş paket meyve suları da metabolizmanızı zorlayan ürünler arasında yer alır.
Araştırmalar, çok fazla alkol içmenin iltihaplanmayı tetikleyebildiğini ve metabolizmayı bozabildiği gösterdi. ABD'de uzmanlar, 2020-2025 Beslenme Yönergeleri'ne göre erkekler için günde iki, kadınlar için ise günde bir içkiden fazlasını metabolik sağlığın doğru bir şekilde işleyebilmesi için önermiyor.
Metabolizmanızı yavaşlatabilecek başka bir yiyecek kategorisi de sosisli sandviç, şarküteri etleri, pastırma ve diğer paketlenmiş kahvaltılık etlerdir.
Beslenme uzmanları, bu gıdaların yüksek miktarda şeker ve sodyumun yanı sıra bağırsak mikrobiyomunuza zarar verebilecek katkı maddeleri ve yan ürünler içerdiğini söylüyor. Mikrobiyomunuz metabolik fonksiyonların düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığından, bu durum metabolizmayı olumsuz yönde etkileyebilir.
Unlu mamuller ve şekerleme gibi şekerli atıştırmalıklar aşırı yenildiğinde metabolizmanın zayıflamasına sebep oluyor. Şeker vücuttaki inflamasyonu tetikleyebileceğinden ve metabolizmanın verimli bir şekilde çalışmasını zorlaştırabileceğinden uzak durulmalıdır.
Hiç şüphe yok ki, kraker, patates cipsi ve baharatlı kuruyemiş gibi tuzlu atıştırmalıklar çoğu kişi için vazgeçilmezdir. Ancak zamanla, bu yüksek sodyumlu gıdalardan çok fazla tüketmek kan basıncını artırabilir, bu da hipertansiyon ve insülin direnci gibi metabolik hastalıklar için risk faktörlerine yol açabilir.
Uzmanlara göre çok fazla kırmızı et yemek genellikle tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve karaciğer hastalığı dahil olmak üzere metabolik hastalıklara yol açabilir.
Kırmızı et, yüksek düzeyde iltihaplanmayla bağlantılı olan iki bileşen olan doymuş yağ ve hem demir açısından zengindir. Bu durum metabolizmanızın yavaş çalışmasına sebep olur. Beslenme uzmanları kırmızı eti hayatlarımızdan tamamen çıkarmayı değil dengeli tüketmeyi öneriyor.