22.11.2020 - 11:08 | Son Güncellenme:
“Gül hastalığı” ya da “gülleme” şeklinde de tanımlanan hastalığın asıl nedeni damarsal aşırı reaksiyondur. Bununla birlikte mide hastalıkları, tansiyon, akarlar ve ciltte bulunan bir parazit enfeksiyonu da hastalığın nedenleri arasında yer alabilir.
Hastalıkla ilk karşılaştığımızda sadece yüzde aşırı kızarma ve damar genişlemesi gözlemlenebilir. Fakat ilerleyen vakalarda yüzde iltihaplı sivilce benzeri yaralar meydana gelmeye başlayabilir. İşte bu durumda doktorunuz size bazı ilaçlar kullanmanızı önerebilir ve ilaçlarla beraber yüzünüzde yerleşmiş kızarıklık var ise lazer tedavisi ile de desteklenmesi gerecektir.
Rozasea hastalığı dışında başka nedenlerle de yüzdeki damarlarımız genişleyebilir. Bazen yapısal, bazen de doğuştan deri içindeki yüzeysel kılcal damarlar genişleyebilir veya normalden çok sayıda olabilir. Klinik olarak damarlar yüzeysel ise parlak kırmızı, daha derinde veya geniş olduğunda ise bordodan maviye kadar değişen farklı tonlarda görünür.
Lazer veya ışık sistemi seçimi tamamen sorunun düzeyine ve genişliğine göre seçilir. Yüzeysel yoğun damarlanmalarda ve kırmızı yüzde; ipl optik sistemi ve pulsedyelaser öncelikli tercihlerdir.
Daha derin yerleşimli (bordo ve mavi tonlu lekelerde) Nd-Yag lazerdir. Güneşin etkisi ile oluşan lekelenmenin de eşlik ettiği poikiloderma gibi sorunlarda IPL (bir çeşit yoğun ışık) tercih ederiz. Bazı vakalarda hastanın derisi kalınlaşıp kabalaşabilir hatta burnumuz büyüyebilir. Burun derisindeki kalınlaşmayı ve kabalaşmayı tedavi etmek için de fraksiyonel lazer kullanılır.
Tedavi süreci ve sonrasında deriyi, güneşten korumak için aşırı bir özen gösterilmesi gerekir. Bu güneşten korunma işlemi en az yapılan işlem kadar önem taşır ve en az 50 faktörlü bir koruyucu olmalıdır.
Seans aralıkları ise en az bir ay olmalıdır. İşlemler ve tedaviler sona erip yüzünüzdeki kızarıklık kaybolduğunda ya da azaldığında bile yaz ve kış aylarında düzenli olarak güneş koruyucu kullanmaya devam etmeliyiz