20.10.2023 - 11:08 | Son Güncellenme:
Düzenli olarak açık havaya çıkın. Mümkünse güneş alan doğal ortamları tercih edin. Gün ışığının en yoğun olduğu öğle saatleri bunun için en uygun zaman dilimidir.
Gerek hormon dengesine etki etmesi gerekse genel sağlığı etkilemesi bakımından karbonhidrat, şeker ve yağlı besinleri daha az tüketin. Alkol ve tütün ürünleri gibi alışkanlıkların, depresyonu tetikleyebileceğini unutmayın. Zararlı alışkanlıklardan uzak durup sağlıklı beslenmeyi düşünün.
Fiziksel olarak sosyalleşmek, depresyonun etkilerini azaltmakta çok etkili. Hem ortam değişikliği hem de sosyal iletişim, sorunların üstesinden gelmeniz için size yardımcı olabilir.
Düzenli yürüyüşün serotonin seviyelerinde artışa neden olduğu kanıtlanmış bir gerçek. Haftada en az 3 gün orta tempoda ve mümkünse doğal bir ortamda yürüyün. Spor egzersizleri ve kapalı salonlar yerine açık alanda yürüyüş daha etkili olabilir.
Yeni yerler keşfetmek ve yeni hobiler edinmek, bunlarla tanışırken zihninizin onlara odaklanmasını sağlar. Bu sayede endişe ve diğer negatif düşüncelerden uzaklaşmanız mümkün olabilir. Hatta edineceğiniz hobilerle kendinize keyif veren süreçleri de inşa edebilirsiniz. Örneğin, neden gitar çalıp şarkı söylemeyesiniz ki?
Yatarken televizyon izlemek, çok sıcak veya soğuk ortamlarda yatmak, rahatsız ortamları kullanmak (kanepe gibi) uyku düzeninize etki eder ve bunlardan kaçınmak gerekir. Ayrıca uykuya yakın saatlerde yemek yememek de önemli.
Nefes terapisi başta gelmek üzere bilimsel olarak kanıtlanmış meditasyon yöntemlerini tercih edebilirsiniz.
Umutsuzluk, isteksizlik ve yılgınlık sizi sorumluluklardan kaçmaya yöneltecek. Bu noktada inatçı olmalı ve onlarla yüzleşmelisiniz. Ayrıca depresyona karşı atabileceğiniz adımlar noktasında da inatçı olmalısınız. Çünkü bu bir kısır döngüye dönüşebilir. Yapmanız gerekenleri yapmak istemediğiniz ve yapmamanız halinde fayda elde etmeniz mümkün olmayacak.
Kimi durumlarla kendiniz baş edemeyebilirsiniz. Semptomların ağırlaşması ve yaşamınızı etkiler hale gelmesi durumunda mutlaka uzmanlarla görüşün. Bu noktada sadece psikolog ve psikiyatrların uzman olduğunu, başka kişi ve kaynaklardan edinilen bilgilerin sağlıklı olmayabileceğini unutmayın.