Anksiyete: Stresli veya öfkeli kişiler sıklıkla dişlerini gıcırdatırlar (bruksizm). Bruksizm, diş dolgularından veya doğumdan itibaren dişlerin yanlış hizalanmasından kaynaklanabilse de, davranışsal nedenlerle de olabilir. Bu durumda dişleriniz özellikle soğuk hassasiyetinde ağrı hissetmenize sebep olarak size bir şeylerin ters gittiğini anlatmaya çalışırlar.
Kanser: Ağız ülserlerine genellikle yanıklar veya ısırıklar neden olur ve sadece birkaç gün sürer. Ancak iyileşmezlerse ciddi olabilirler. Dudaklarınızdaki, diş etlerinizdeki, dilinizdeki ve ağzınızın içindeki ülserler, yumrular veya diğer düzensizlikler ağız kanseri belirtileri olabilir. Beyaz/kırmızı lekeler, kalıcı ülserler, his kaybı ve sert dokulara dikkat etmelisiniz. İşte bu renk ve doku değişiklikleri size ağızda tehlikeli bir durum olduğunu anlatmaya çalışan sinyallerdir.
Kötü beslenme: Tükettiğimiz gıdaların cinsi diş çürümesinde önemli bir faktördür. Bu nedenle dişlerinizi kaybediyorsanız veya dolgu gerektiren çok fazla çürüğünüz varsa dengeli beslenme konusunda bir beslenme uzmanına danışmalısınız. Dişleriniz ve vücudunuz için kötü olan çok fazla şekerli yiyecek veya başka besinler tüketiyor olabilirsiniz. Dişlerinizde üzerlerindeki siyah lekeler, oluşan çukurcuklar ve yemek sonrası şiddetli ağrı ile bu durumu size anlatmaya çalışırlar.
Şeker Hastalığı: Çürük sayısında ve diş eti hastalığında bir artış da yüksek kan şekeri belirtisi olabilir. Diyabetli kişilerde oral komplikasyon riski yüksektir, bu nedenle diyabet riski altında olduğunuzun bir işareti olabilir.
Sağlıklı bir ağzı korumanın en iyi yolu diş hekiminizle düzenli olarak iletişim kurmaktır. Her 6 ayda 1 düzenli randevularınızı alarak diş sağlığınızı kontrol ettirmeli ve olası sorunları erken dönemde teşhis ederek önleyici tedbirler ya da tedavilere başlamalısınız.
