Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Biyolojik ve kimyasal silahlar, üretimi ve kullanımı hakkındaki tartışmalar hâlâ devam ediyor olsa da günümüzde savaş hukukuna aykırı silahlar olarak kabul ediliyor. Ancak bu durum geçmişte biraz farklıydı. 1 Eylül 1939'da Nazi Almanyası’nın Polonya topraklarına saldırmasıyla başlayan İkinci Dünya Savaşı, kısa süre içinde tüm dünyayı etkisi altına alacak şekilde genişlemişti. Polonya’yı işgal eden Almanya, yönünü kısa süre içinde Fransa’ya çevirdi. 1940 yazında Fransa’nın düşmesinin ardından ise Alman bombardımanı İngiltere üzerinde yoğunlaştı. Batı Avrupa'daki Alman ilerleyişinin bir sonraki hedefinin Birleşik Krallık olduğu kesinleşmişti ve Alman uçakları neredeyse her gün İngiltere’de çeşitli saldırılar gerçekleştiriyordu. Bu saldırılar sırasında Alman Hava Kuvvetleri’nin İngiltere’ye biyolojik ve kimyasal silahlarla saldırmasına yönelik endişeler de en üst seviyedeydi. İngiliz karar vericiler, böyle bir saldırı yaşanması durumunda aynı şekilde karşılık verilmesi konusunda fikir birliğine sahipti. Eğer Almanlar biyolojik veya kimyasal silah kullanırsa buna aynı şekilde karşılık verilmeliydi. Vejetaryen Operasyonu, böyle bir ortamda doğdu.
Vejetaryen Operasyonu'nun temelleri, İngiltere’nin biyolojik veya kimyasal silah saldırısına uğraması halinde karşılık vermeye hazır durumda olması gerektiğini düşünen Birleşik Krallık Bakteriyoloji Komitesi Başkanı Lord Maurice Hankey, Başbakan Winston Churchill'e yaptığı çağrıyla atıldı. Churchill’in çağrıya geri dönüş yapmasının ardından İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da bulunan gizli bir laboratuvar olan Porton Down'da gerektiğinde misilleme yapabilecek seçeneklere sahip olabilmek için araştırma yapılması için özel bir ekip kuruldu.
ŞARBONLU TOHUM KULLANMAYA KARAR VERDİLER
Yapılan çalışmalar kapsamında olası bir biyolojik silahlı saldırıya cevap olarak kimyasal ve biyolojik silahlarda sıklıkla bulunan şarbon kullanılmasına karar verildi. Bu karar, doğada bulunan ve laboratuvarda üretilebilen şarbonun yüksek bulaşıcılığa sahip olması, bulaştığı çevrede onlarca yıl tutunabilmesi, öldürücü olması sebebiyle alınmıştı. Vejetaryen Operasyonu’nunda ana amaç, şarbon sporlarıyla enfekte olmuş keten tohumlarını uçaklarla Almanya'daki tarlalara bırakmak ve uzun vadeli bir biyolojik savaş başlatmak olarak belirlendi. Kararın netleştirilmesinin ardından İskoçya'nın kuzey kıyısındaki Gruinard Adası ile Galler kıyısındaki Penclawdd'da testler gerçekleştirilmeye başlandı ve uçaklardan adalar şarbon sporlarıyla enfekte edilmiş tohumlar atılmaya başlandı.
Yapılan testler kısa süre içinde sonuç verdi ve test alanında bulunan bazı hayvanlar birkaç gün içinde ölmeye başladı. Yapılan denemelerde şarbonun kimyasal bir maddeden 100 kat daha etkili olduğuna karar verildi.
1942 yılına gelindiğinde savaş tüm şiddetiyle devam ederken İngiltere olası bir saldırıya karşı cevap olması için şarbonla enfekte edilmiş tohum stoklamaya başladı. Nazi Almanyası, İngiltere’yi işgal planlarını bir süre erteleyerek Sovyetler Birliği’ne (SSCB) saldırmış olsa da tehlikenin henüz devam ettiğini düşünen yetkililer, projenin devam etmesini istedi ve 1943 yılına gelindiğinde beş milyonluk enfekte tohum stoğu oluşturuldu. Bu sırada Kraliyet Hava Kuvvetleri de gerekli şartlar oluştuğunda ölümcül kargonun Almanya üzerinde bırakılması için Avro Lancaster bombardıman uçaklarından oluşan 12 uçaklık bir filo oluşturdu. Almanya’nın İngiltere’ye biyolojik veya kimyasal bir saldırı yapması halinde bu uçaklar Almanya’da bulunan tarım arazilerine saldıracak ve ülkedeki tarım ve hayvancılık sektörünü çökertmeye çalışacaktı. Tarım ve hayvancılık ürünlerinin enfekte edilmesinin ardından Almanya’da büyük bir gıda krizi çıkarılması ve pes etmeye zorlanması hedefleniyordu.
OPERASYON HİÇBİR ZAMAN GERÇEKLEŞTİRİLMEDİ
İngiltere, Almanya’nın yapacağı olası bir biyolojik ve kimyasal saldırıya aynı şekilde bir cevap vermek için uzun ve kapsamlı bir plan hazırlamış olsa da Hitler ve onun idaresindeki Nazi Almanyası, tahmin edilenlerin aksine İngiltere’ye biyolojik bir saldırı gerçekleştirmedi.
Birçok kişi, bu durumun arkasında Hitler’in Birinci Dünya Savaşı sırasında kimyasal saldırılara maruz kaldığı deneyimlerden kaynaklandığını düşünüyor olsa da Almanya içinde ve Alman ordusu tarafından işgal edilen bölgelerde insanlar ve hayvanlar üzerinde kimyasalların da kullanıldığı deneyler savaş sonuna kadar yapılmaya devam etti.
'Vejetaryen Operasyonu' kapsamında stoklanan İngiliz şarbonu savaşın sonunda imha edildi. Enfekte tohumların neredeyse tamamı imha edilirken, küçük bir kısmı da bilinmeyen farklı bir depoya sevk edildi. Almanya savaşın sonunda yenilmiş olsa da İngiltere’nin kimyasal silahlara olan ilgisi devam etti. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başlayan Soğuk Savaş sırasında ‘baş düşman’ Sovyetler Birliği’ydi ve SSCB, savaş sonunda Mançurya’da ele geçirdiği Japon biyolojik silah tesisinden elde ettiği verilerle kimyasal ve biyolojik silahlar konusunda eli güçlü bir ülke haline gelmişti.
İSKOÇYA'DA BÜYÜK SALGIN YAŞANDI
Vejetaryen Operasyonu kapsamında yapılan deneylerin test sahaları üzerindeki etkileri de uzun süreli oldu. Gruinard Adası’nda enfekte olarak ölen bir koyunun cesedi İskoçya kıyılarına vurunca bölgede çok sayıda çiftlik hayvanının ölümüyle sonuçlanan bir salgın başladı. Vejetaryen Operasyonu kapsamında kullanılan tesislerin ve test sahalarının tamamen arındırılması 1986 yılına kadar devam etti.