PazarHollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

29.06.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:

“Jaws” tam 50 yıl önce sinemalarda vizyona girdi ve perdede oynayan film hem sinemaseverleri hem de film endüstrisini derinden sarstı. Sinema için çektiği bu ikinci uzun metraj Spielberg’ün görkemli kariyerinin nirengi noktası olmakla kalmayacak, Hollywood’un tüm çehresini değiştirecekti!

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

BURÇİN S. YALÇIN - Artık çok büyük bir klasik olarak anılsa da bundan tam 50 yıl önce çekilen “Jaws”ın arkasında pek çok ilginç anekdot yatıyor. Bunların en ilginç olanlarından biri Steven Spielberg’ün, John Williams’ın evinde iki notalı o meşhur besteyi ilk duyduğunda verdiği tepki olsa gerek! Williams köpekbalığının göründüğü sahneler için artık ezberlediğimiz o iki notalı besteyi önerdiğinde Spielberg önce şaka zannetmiş. “Tamam John, güldük eğlendik, gerçekten kafanda nasıl bir beste var?” diye sormuş. Sadece bu anekdot bile Spielberg’ün o sıralar ne kadar genç ve naif olduğunu, çiçeği burnunda bir yönetmen olarak filmine eşlik edecek müziği kafasında pek iyi canlandıramadığını kanıtlıyor. Zira Williams’ın bestesi o sene filme verilen üç Oscar’dan birini kapmakla kalmadı, sinema tarihinin en meşhur tınıları olarak tüm sinemaseverlerin belleklerine silinmemecesine kazındı.

Haberin Devamı

Spielberg de bu projeye cahil cesaretiyle atladığını yıllar sonraki söyleşilerinde itiraf ediyor. Ne de olsa filmi çektiğinde henüz 27 yaşında ve geride yalnızca iki filmi olduğunu unutmayalım. Bu filmlerin ilki TV için çektiği ve gizemli bir kamyonun gariban bir adamın peşine düştüğü “Duel”di. Açıkçası, “Jaws”ın hem tematik hem biçimsel izlerini bu mütevazı başyapıtta bulmak mümkün. “Jaws”tan hemen önceki filmi “The Sugarland Express” ise o dönem çok popüler olan bir ‘suçlu çift’ öyküsü anlatıyordu. Bu iki filmi eleştirel anlamda iyi tepkiler aldıysa da ticari anlamda ortada kayda değer bir başarıdan söz etmek mümkün değildi. Hâliyle, prodüksiyonuna 1974’te başlanan “Jaws”, o dönemki tıfıl Spielberg için bile büyük lokmaydı!

Haberin Devamı

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

Genç Spielberg yürek yemiş gibiydi

Yıllar sonra “Jurassic Park”ta da uygulayacağı bir taktiği bir bakıma “Jaws”ta da uyguladı. Yapımcılar Richard D. Zanuck ve David Brown, Peter Benchley’nin aynı adlı romanı henüz yayımlanmadan haklarını 175 bin dolara satın almıştı. Spielberg de henüz yayımlanmadan kitabı okumuş ve hikâyeye vurulmuştu. Böylece, yapımcıları ikna edip 3 buçuk milyon dolarlık bütçeyi ve 55 günlük çekim sürecini cebine koydu, okyanusa açıldı! Okyanusa derken, gerçek anlamda… Genç Spielberg tam anlamıyla yürek yemiş gibiydi, filmi gerçek mekânlarda çekmek istiyordu. Massachusetts eyaleti açıklarındaki Martha’s Vineyard ana çekim mekânı olarak belirlendi. Alt orta sınıfın takıldığı bu tatil beldesi köpekbalığının çıkagelmesiyle turizm gelirinden olacaktı. Kitabın haklarını satın alan yapımcıların bazı sahnelerin nasıl çekileceğine dair hiçbir fikri yoktu! Spielberg de bu projeye soyunana kadar onu neyin beklediğinden emin değildi. Nitekim çekimler ilerledikçe anksiyete krizleri sökün etmeye, kariyerinin başlamadan biteceğinden emin olmaya başladı. Filmin senaryosuna son nokta konulmadan çekimlere başlanmıştı. Senarist Carl Gottlieb çekimlerden kısa süre önce sahneleri tamamlıyor ve ekibe iletiyordu. Bugün bile prodüksiyon şirketleri okyanus sahneleri için dev su tanklarını tercih ederken, 1970’lerde Spielberg’ün bu filmi çekmek için gerçekten okyanusa açılması delilik gibi görünüyor.

Haberin Devamı

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

Okyanusta çekilen ilk büyük bütçeli film

Zaten “Jaws” sinema tarihinde okyanusta çekilen ilk büyük bütçeli filmdi. Ekibin elinde kırık dökük üç adet mekanik köpekbalığı vardı. Bu balıklar hiçbir şekilde düzgün çalışmıyordu. Onlar yüzünden sürekli çekimlere ara veriliyor, bu da prodüksiyonu sekteye uğratıyor, hâliyle bütçe de şiştikçe şişiyordu. Okyanusta çekim yapmanın başka dezavantajları da vardı: Arka planda kadraja sürekli istenmeyen yelkenliler giriyor, kameralar ıslanıyor, aktörlerin ava çıktıkları Orca isimli tekne batıp duruyordu! 55 günlük çekim süresi olmuştu size 159 gün, bütçe de baştaki 3 buçuk milyon dolarlık hedefin üç katına yükselmişti.

Yine de, bazen yokluklar sizi yaratıcılığa iter! İşte “Jaws” bunun kusursuz bir örneğidir. Çekimlerin ertelenmesi senaryonun ince işçiliklerle törpülenmesi için fırsat yaratırken, Spielberg de Hitchcock’un “ne kadar az, o kadar çok” düsturunu şiar edinmişti. Filmin en gergin anları köpekbalığının göründüğü değil, görünmediği anlardı. Hatta bir sahnede kamerasıyla Hitchcock’a saygı duruşunda bulunur. Onun ilk kez “Vertigo”da kullandığı bir kamera hareketini taklit eder. Kameranın geriye kayarken aynı anda öne zum yaptığı bu kamera hareketini Brody’nin köpekbalığının bir çocuğa saldırdığına ilk kez tanık olduğu planda kullanır. Bu kamera hareketi böylece karakterin başından aşağı kaynar sular döküldüğü anlarda kullanılacak şekilde sinema diline dahil olur.

Haberin Devamı

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

Gişede 100 milyon doları aşan ilk yapım

“Jaws”ın etkileri her açıdan muazzam olmuştur. Spielberg’ün deyişiyle sinema izleyicisi ona bir can simidi atmıştır. Sinema tarihinde ilk kez bir film gişede 100 milyon dolar barajını geçmiştir, hem de dört kere! Filmin global gişe hasılatı 478 milyon dolardır. Böylece, yazın yazlık bir beldeyi mesken tutan bu köpekbalığı hikâyesi Hollywood’da tüm dengeleri değiştirmiş, ‘blockbuster’ kavramını literatüre sokmuş ve stüdyolar yaz aylarında benzer türde gişe canavarları yaratmak için kafa yormaya başlamışlardır. Şunu rahatlıkla söylemek mümkündür ki, “Jaws” başarılı olmasaydı “Star Wars” diye bir film hiç çekilmeyecek, muhtemelen Spielberg’ün kariyeri de alabora olup okyanusun dibini boylayacaktı! “Jaws” eleştirel anlamda da övgülere boğuldu. Spielberg’ün Hitchcock’yen yönetmenliği izleyicileri film boyunca diken üstünde tutuyor, gerilimli anlar tüm sinema salonlarına yayılıyordu. “Jaws” geride çok zengin bir miras bıraktı. Üç devam filminin yanı sıra bugün köpekbalığı filmi adı altında bir alt türden bahsediyorsak nedeni “Jaws”tır. Spielberg için ise durum çok netti. Kariyerini bitireceğini sandığı köpekbalığı, her ısırığıyla ona muhteşem bir kariyer başlangıcı hediye etmişti.

Haberin Devamı

Hollywood’un çenesini düşüren film: Jaws

Sinema tarihinin en ünlü posteri

Sinema tarihinin en ünlü posteri bu olsa gerek! Muhteviyatı ve ideolojisiyle ait olduğu filmi bu kadar kusursuzca destekleyen bir başka poster olmasa gerek. Tasarımın arkasında dönemin ünlü grafik sanatçısı Roger Kastel var. Daha önce İngiliz korku filmi “Doctor Faustus”un posterini yapmış, “Jaws”ta yakaladığı popülariteyle de sonradan “The Empire Strikes Back”in posterini hazırlamıştır. Kastel’ün aslında bu posterde yaptığı Peter Benchley’nin kitap kapağını bir adım ileriye götürmek olmuştur. Benchley’nin roman kapağında da tepede yüzen bir kadına aşağıdan bir ‘fallus’ yaklaşmaktadır. Kastel, Benchley’nin kitap kapağındaki görsele dişleri ve köpekbalığının hışım dolu ifadesini eklemiştir. Siyah, beyaz, mavi ve filmin adındaki koyu kırmızıdan oluşan renk paleti minimal tarzda olsa da poster filmden önce izleyiciyi tanık olacağı dehşete kusursuz bir merak duygusu eşliğinde hazırlıyordu.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler