01.12.2024 - 04:31 | Son Güncellenme:
ÇAĞDAŞ ERTUNA
ÇAĞDAŞ ERTUNA- Önceki nesiller genellikle girişimciliği riskli bir kariyer yolu olarak görme eğilimindeydi. Z kuşağı için ise durum tam tersi... Girişimci olmalarının en büyük nedenlerinden biri okul hayatını sevmemek ve bir an önce hayata atılmayı istemek.
Birçok Z kuşağına göre girişimcilik sınıftan çıkıp gerçek dünyaya giden tek yönlü bir bilet. Bazen oy verecek yaşta bile olmayan gençler kendi kendilerine yeten kariyerler yolunda hızla ilerliyor.
Yapılan araştırmalarda Z kuşağının yüzde 62'sinin bir gün kendi işini kurma planları olduğu ortaya çıkıyor. Z kuşağı, bugüne kadarki en girişimci kuşaklardan biri olarak tanınıyor.
Son yapılan yeni bir araştırmada ise gelecekte kendi şirketlerinin sahibi olmak isteyen Z kuşağının oranının yüzde 84'e yükseldiği görülüyor. Yüzde 72'si ekonomik açıdan önceki nesillere göre daha zorlu zamanlar geçirdiğine inanıyor, ancak bu yüzde 39'un başka bir iş kurma isteğini engellemiyor. Yüzde 39'u beş veya daha fazla çalışan çalıştırıyor.
Yüzde 46'sı vergilerin düşürülmesini, yüzde 42'si uygun fiyatlı konut istiyor ve yüzde 35'i global temel gelirin faydalarına inanıyor.
Yüzde 45'i işlerini hayata geçirmek için kendi tasarruflarını kullanıyor. Yüzde 80'i işlerini çevrimiçi olarak başlattı, Yüzde 46'sının ise fiziksel bir ofisi de vardı. Z kuşağının girişimciliği tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri iş yaşamlarında bağımsızlığa ve esnekliğe değer vermeleri. Genellikle iş - yaşam dengesine ve kendi programlarını kontrol edebilme becerisine öncelik veriyorlar.
Erişilebilir seçenekler
Genç girişimciler için bir başka motivasyon da toplumlarında olumlu bir etki yaratma arzuları. Sosyal, çevresel ve etik kaygılarla motive oluyorlar ve bu da sosyal girişimciliğin yükselişine yol açıyor.
Tabii bir de ekonomik istikrarsızlık ve esnek ekonominin yükselişini deneyimledikleri için girişimcilik daha da önem kazanıyor. İşte bu yüzden girişimciliği finansal güvenliğe ve kişisel tatmine giden geçerli bir yol olarak görüyorlar.
Elbette bu, girişimciliği belirsizlik ve risklerle dolu algılayan önceki nesillerin çoğunun görüşüyle keskin bir tezat oluşturuyor.
Dijital çağda büyüyen Z kuşağı, genç girişimcilerin hem teknoloji alanında hem de diğer sektörlerde başarılı olduğunu ve girişimci bir kariyer yolu izlemeyi arzuladığını görüyor. Z kuşağı, önceki nesiller gibi bir şirket / iş kurmak için gerekli finansmana veya bağlantılara sahip olmasa da, günümüzde dijital ve sosyal medya platformlarının kişisel marka oluşturma için erişilebilir seçenekler sunduğunun farkında. Tutkularından çevrimiçi kanallar aracılığıyla para kazanmanın yolunu arıyorlar. Aslında Z kuşağının girişimciliği seçmesi büyük resimdeki en ilginç şey değil.
Farklı bir rota
Aksine, bugün pek çok genç girişimci tipik üniversite rotasını atlıyor ve bunun yerine alternatif eğitim ve öğretim kaynakları bulmayı seçiyor. Akademik eğitimin yanı sıra güçlü karakter ve adaptasyon yeteneği daha da önemli hale geliyor.
Üniversite eğitimi girişimcilik için iyi bir başlangıç olsa da artık tek yol değil.
Farklı bir rota keşfetmek isteyen genç girişimcilerin kendi işlerinde/sektörlerinde başarılı gördükleri biriyle çalışmak ve çalıştıkları tecrübeli kişiden bir şeyler öğrenmeleri önemli.
İster kendi işlerini yürütsünler ister köklü bir kurumda istihdam peşinde koşsunlar, Z kuşağı ve ondan sonra gelecek olan diğer nesiller işgücünün geleceği olacak. Bu yeni nesillerdeki birçok birey, kendi sektörlerinde başarıya ulaşmaya ve gelişmeye devam edecek. Kabul etmek lazım, Z kuşağının başarılı olacağı gerçeğini küçümsememekte fayda var.