'En kritik unsur hiç şüphesiz insan kaynağımız'

Yapay zekâ, bulut bilişim, 5G ve nesnelerin interneti gibi teknolojiler, iş yapma şeklimizi, günlük yaşamımızı ve tüm sektörleri yeniden tanımlıyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler, “Biz de bu devrimin bir parçası olarak, müşterilerimize en ileri teknolojileri sunmak ve onları geleceğe hazırlamak için büyük bir sorumluluk taşıyoruz” diyor. Çok daha hızlı, çok daha dijital ve çok daha entegre olan geleceğin merkezinde yer almanın, sadece teknolojiye ayak uydurmak değil, aynı zamanda onu şekillendirmek anlamına geldiğine dikkat çeken Nazlı Tlabar Güler, şunu vurguluyor:

“Bu vizyonumuzun en kritik unsuru ise hiç şüphesiz insan kaynağımız. İnsanı merkeze alan bir yaklaşımla, çalışanlarımızı bu dönüşümün aktif bir parçası haline getirmek ve dijital geleceğe birlikte adım atmak en büyük önceliğimiz.”

Dijital dönüşümün hızla şekillendirdiği bir dünyada, SPARK projesiyle büyük bir değişimin eşiğinde olduklarını anlatan Nazlı Tlabar Güler SPARK’ın kurumsal müşterilerinin dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında olmak için attıkları adımları hızlandırma stratejisi doğrultusunda ortaya çıkan bir proje olduğuna dikkat çekiyor. Nazlı Tlabar Güler ile SPARK başta olmak üzere İK çalışmalarını konuştuk... 

Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Vodafone İnsan Kaynakları olarak bu değişime nasıl adapte oluyorsunuz?

Gelişen ve değişen teknolojiler her geçen gün hayatımızı daha da dönüştürürken, geleceğin sunduğu fırsatlar ve yenilikler her zamankinden daha heyecan verici. Yapay zekâ, bulut bilişim, 5G ve nesnelerin interneti gibi teknolojiler, iş yapma şeklimizi, günlük yaşamımızı ve tüm sektörleri yeniden tanımlıyor. Biz de bu devrimin bir parçası olarak, müşterilerimize en ileri teknolojileri sunmak ve onları geleceğe hazırlamak için büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Gelecek artık çok daha hızlı, çok daha dijital ve çok daha entegre. Bu geleceğin merkezinde yer almak, sadece teknolojiye ayak uydurmak değil, aynı zamanda onu şekillendirmek anlamına geliyor.

Bu vizyonumuzun en kritik unsuru ise hiç şüphesiz insan kaynağımız. Dijitalleşmenin merkezinde her zaman teknoloji var, ancak bu teknolojiyi harekete geçiren ve geliştiren en önemli güç yine insan. Bu dönüşümde başarıya ulaşmamızın yolu, çalışanlarımızın gelişiminden ve doğru yetenekleri şirketimize kazandırmaktan geçiyor. İnsanı merkeze alan bir yaklaşımla, çalışanlarımızı bu dönüşümün aktif bir parçası haline getirmek ve dijital geleceğe birlikte adım atmak en büyük önceliğimiz. Vodafone İnsan Kaynakları ekibi olarak, bu dönüşüm doğrultusunda çeşitli aksiyonlar aldık, almaya devam ediyoruz.

SPARK adı altında yeni bir proje başlattınız. Bu projenin amacı ve kapsamı hakkında bilgi verir misiniz?

Bugün, dijital dönüşümün hızla şekillendirdiği bir dünyada, SPARK projemizle biz de büyük bir değişimin eşiğindeyiz. SPARK, kurumsal müşterilerimizin dijital dönüşüm yolculuğunda yanlarında olmak için attığımız adımları hızlandırma stratejimiz doğrultusunda ortaya çıkan bir proje.

Dijital dönüşümle, Vodafone Business çatısı altında küçük ölçekli işletmelerden büyük holdinglere kadar herkes için değer yaratmaya devam ediyoruz. Kurumsal firmalara SPARK stratejimiz kapsamında destek olurken en önemli önceliklerimizden biri de tabii ki kendi organizasyonumuzu bu dönüşüme hazırlayıp, çalışma arkadaşlarımızı güçlendirmek oldu.

Bu projeyle, işveren markası tarafında da bazı yenilikler yapmayı hedefliyoruz. Amacımız, yalnızca bir telekomünikasyon şirketi değil bir teknoloji şirketi olduğumuzun altını çizmek. Bunun sonucu olarak, odaklandığımız bu alanlarda çalışan ya da çalışmak isteyen potansiyel adayların Vodafone’u da değerlendirebileceğini duyurmak, bu yetenek setlerine sahip adaylara ulaşmak istiyoruz. Özellikle üniversite öğrencileri, yeni mezunlar ve ağırlıklı olarak 10 yıla kadar deneyimi olan beyaz yaka çalışanları hedefliyoruz.

Proje kapsamında İK ekseninde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Vodafone’daki uygulamalarımızın ve kültürümüzün dışarıdaki işveren algımızı nasıl etkilediğini çok iyi biliyoruz. Şirket içindeki geleceği yazan dijital rollerin hem gençler hem de profesyoneller nezdinde bilinirliğini artırmak için işveren markası çatısı altında adımlar atıyoruz. Örneğin, yıl içinde bize gelen lise ve üniversite etkinlik davetlerini değerlendiriyor, önceliklerimize uygun olan etkinliklere katılım göstererek Vodafone’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Buradaki yaklaşımımızı da yine SPARK odağında gerçekleşen etkinliklere katılarak belirliyoruz. Bu çalışmalarımızı bir adım ileriye taşıyarak kendi bünyemizde bir program düzenledik. Lise ve üniversite öğrencilerine yönelik olarak hayata geçirdiğimiz Vodafone Spring Break programıyla, öğrenciler için hem geleceğin meslekleriyle tanışma hem de Vodafone’u çok daha yakından tanıma fırsatı sağlamayı hedefledik.

Yapay Zekâ, Bulut, Güvenlik, Nesnelerin İnterneti ve 5G-İleri Bağlantı Teknolojileri olmak üzere 5 konu başlığını ele aldık. Bu kapsamda, 200 öğrenciyi 2 ay içinde 5 gün boyunca genel merkezimizde ağırlayarak yüz yüze eğitimler gerçekleştirdik. Ek olarak, günümüzde öne çıkan yetkinliklerle ilgili online eğitimlerle onları destekledik. İleride Vodafone Türkiye’de oluşabilecek gençlik programları alımlarımıza yönelik yetenek havuzu oluşturma noktasında da hem öğrenciler hem de bizim için verimli bir program oldu. Vodafone Business olarak düzenlediğimiz IoT Day, Cloud Day gibi etkinliklere öğrencileri de davet ederek, bu günleri onların da yerinde deneyimlemelerini sağlıyoruz.

SPARK projenizin Vodafone Business odaklı olduğu anlaşılıyor. Bu fonksiyondaki çalışanları güçlendirmek için neler yapıyorsunuz?

Öncelikle organizasyonumuzu gözden geçirdik bizi ileriye taşıyacak daha önce olmayan pek çok yeni roller yarattık. Bir önceki yıla göre telco ürünleri dışındaki alanda çalışan arkadaşlarımızın sayısını yüzde 18 artırdık.

Kendi organizasyonumuzu bu dönüşüme hazırlayıp, çalışma arkadaşlarımızı güçlendirmek her zaman önceliğimiz oldu.

SPARK kapsamında B2B satış yapan çalışma arkadaşlarımızın satış becerilerini geliştirebilmek için yeni içeriklerimizle yüz yüze eğitimler düzenledik. Yılın ilk çeyreğinde düzenlediğimiz bu eğitimlerle 200’den fazla arkadaşımızın gelişimine katkı sağladık, dijital kaslarını güçlendirdik.

Önümüzdeki dönemde bu odaklarımız devam edecek olup Vodafone Business başta olmak üzere tüm arkadaşlarımızın gelişimine katkı sağlamak önceliklerimizden biri olacak.

SPARK projesinin işe alım performansınıza yansıması nasıl oldu?

Eş zamanlı organizasyonu dönüştürürken ve kendi çalışanlarımızı güçlendirip yeni yetkinlikler kazandırırken dışarısının da bizim için önemli bir kaynak olduğunu unutmadık.

SPARK kapsamında işe alımını gerçekleştirmekte zorlandığımız rollerde piyasa araştırması yaparak aday havuzumuzu kuvvetlendirme çalışmaları yaptık. Özelikle Bulut Bilişim ve Teknoloji Satış rollerinde iş arayışı aktif olan yeteneklerle iletişimi sıcak tutarak, 17 SPARK rolünü öngördüğümüz zamandan önce yüzde 60 kadın oranıyla kapadık.

SPARK için gelecek planınız nedir?

SPARK projesinin Vodafone’un teknoloji çözümleri üreten bir şirket olduğu imajını destekleyeceğini; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar ve ağırlıklı olarak 10 yıla kadar deneyimi olan beyaz yaka çalışanlar arasındaki tanınırlığını artıracağını düşünüyoruz. Dolayısıyla, çalışmalarımızı bu yönde sürdüreceğiz.