Milliyet Executive2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

16.02.2023 - 01:22 | Son Güncellenme:

Önce pandemi, sonra Rusya - Ukrayna savaşı ve ardından enflasyon kıskacı altında kalan ekonomiler oldukça sıkıntılı bir süreç yaşadı. Küresel bazda 2023 yılında toparlanma çabası ağırlık bulacak. Türkiye’de bu süreçte ulaşım, turizm ve enerji sektörleri öne çıkıyor...

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

ZEYNEP AKTAŞ/ Milliyet Gazetesi Yazarı/zeynep.aktas@gmail.com2023 yılına zirvede bir enflasyonla girildi. En yüksek noktayı test eden enflasyon yönünü aşağı döndürse de gücünü koruyor. Geçtiğimiz yıl ekim ayında yüzde 85.51 seviyesinde olan tüketici fiyatları, kasımda yüzde 84.39’a gevşerken aralık ayında yüzde 64.27’ye geriledi. Enflasyondaki bu düşüşün baz etkisinden kaynaklandığını not etmek gerekiyor. Bir önceki yıl aylık bazda yüzde 13’lere varan fiyat yükselişlerinin yerini normalleşmeye bırakması enflasyonda da geri çekilmeyi getirdi. İçinde bulunduğumuz 2023 yılında bu geri çekilmenin kalıcılı olup olmayacağını konuşacağız. Bir yandan olumlu gelişmeler var ve enflasyonu körükleyen maliyet kalemlerinde sakinleşme gözleniyor. Öte yandan ekonomideki yatırım, istihdam ve büyüme ivmesini koruyan adımlar enflasyon ile mücadeleyi güçleştiriyor. Fiyatların geldiği seviyelerde düşüşler olmasa dahi yükseliş hızlarının yavaşlaması oldukça önemli... Küresel bazda gelişmelere baktığımızdaysa Rusya ile Ukrayna savaşı kaynaklı yaşanan enerji fiyatlarındaki yüksek oynaklıkta belli bir sakinleşme var. Bu oynaklığın azalması girdi fiyatları açısından oldukça büyük bir önem taşıyor. Öte yandan Türkiye’nin enerji dağıtım merkezi olması yönünde adımların atıldığı bir süreç bizleri bekliyor. Bu konuda yapılan çalışmaların her biri önümüzdeki dönemde sektörel bazda farklılıkları öne çıkaracaktır.

Haberin Devamı

Enflasyonla mücadele

Son dönemdeki ekonomi politikalarına baktığımızda dünya genelinde enflasyonla mücadele ve faiz artışları ağırlık bulurken; Japonya, Çin ve Türkiye büyümeyi ve istihdamı önemseyen politikalarıyla dikkat çekiyor. Türkiye bu politikaları izlerken beri yandan faiz indirimlerini kademeli olarak sürdürmesi ve faizi tek haneye çekmesi yatırım iklimini de canlı tutmaya olanak verdi. Ancak bu süreçte enflasyon da ciddi bir çıkış sergiledi. Küresel bazda yaşanan enflasyonun temelinde; tedarik zinciri sıkıntıları, artan emtia, enerji ve gıda fiyatları yer aldı. Merkez Bankası, küresel arz şoklarının nasıl aşıldığını şöyle açıklıyor: “Yılın ikinci yarısında, Türkiye’nin başta tahıl koridoru olmak üzere arz sürekliliğinde uyguladığı yapıcı politikaların da katkısıyla küresel negatif arz şokları etkilerini büyük ölçüde yitirdi.” Merkez Bankası ‘Liralaşma Stratejisi’ni öne çıkarıyor ve bu kapsamda atılan güçlü adımların etkilerinin belirginleşmesi ile TL ve döviz piyasalarının istikrarına katkı sağladığını vurguluyor. Gerek enflasyonun temel sürükleyicisi olan dışsal etkenlerdeki destekleyici görünüm gerekse uygulanan politikaların etkileriyle, aylık enflasyon oranları yılın ikinci yarısında daha da yavaşladı. Fiyat artışlarındaki yavaşlamanın ilk etkileri görülmeye başlandı. Asgari ücret artışı, EYT, teşvik paketleri ve krediler ise tüketimi hızlandıracak gelişmeler olarak görülüyor.

Haberin Devamı

2023 nasıl bir seyir izleyebilir?

Veriler ekonomilerin 2023 yılında zor bir süreç yaşama ihtimaline işaret ediyor. IMF’in son raporunda yer verdiği üzere küresel büyümenin yüzde 3.2 seviyesinden 2023 yılında yüzde 2.7 hatta yüzde 2 seviyesine kadar gerileyebileceği öngörüsü öne çıkıyor. Böylesi bir ortamda mevcut ekonomik görünümü koruyabilmek dahi bir başarı olarak öne çıkabilecektir. Türkiye’de enflasyon geçtiğimiz ekim ayında yüzde 85.51 ile zirve yaptı ve gerilemeye başladı. Enflasyondaki düşüşün kalıcılığı ve TL’nin dolar kuru karşısındaki istikrarlı seyrini koruyabilmesi önemli. Ancak bir yandan da ihracatçıların kur düşüklüğünden şikâyetleri gündemde. Görünen o ki, 2023’ün ilk yarısı ve ikinci yarısı farklı bir ekonomik iklim hissedilecek.

Haberin Devamı

Hedef ve gerçekleşme

2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlandı. Programda kamu ve özel sektör yatırımlarına, ekonomiye ilişkin gelecek tahminlerine ve uygulanacak birtakım yeni politikalara yer verildi. Planda, 2023 yılında kamu tarafından yapılacak sabit sermaye yatırımlarının 643.2 milyar TL seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Kamu yatırımlarından en çok payı alması beklenen alan ise 211.9 milyar TL ile ulaşım olarak öne çıkıyor. Ulaşımın ardından ikinci en büyük pay ise 138.1 milyar TL ile diğer hizmetler kategorisine ayrılmış durumda. 2023 yılında tarımda 49.9 milyar TL, madencilikte 78.9 milyar TL, imalatta 4.2 milyar TL, enerjide 47 milyar TL, turizmde 1.3 milyar TL, konutta 2.9 milyar TL, eğitimde 67.6 milyar TL, sağlıkta ise 41.1 milyar TL kamu sabit sermaye yatırımı yapılması planlanıyor. Geçtiğimiz yıla göre madencilik ve diğer hizmetler alt sektörlerinin kamu yatırımlarından aldığı yüzdelik pay artarken, tarım, ulaştırma, eğitim ve sağlık sektörlerinin aldığı payın azalması, imalat, enerji, turizm ve konut sektörlerinin aldığı payın ise sabit kalması bekleniyor.

Haberin Devamı

 Radarda ne gözüküyor?

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

1-BANKACILIK SEKTÖRÜ: Banka sektörü 2022 yılında en fazla gündemde yer alan sektörlerden oldu. Sektör analistleri bankacılık için 2023 yılında kredi büyüme hızının bir miktar yavaşlamasını bekliyor. Geri çekilmesi beklenen enflasyon oranının TÜFE’ye endeksli borçlanma araçları kapsamındaki gelirleri azaltması ve net faiz marjlarında da düşüş yaşanması bekleniyor. Bu nedenle 2023 yılında 2022’deki ivmenin yakalanması beklenmiyor.

2-ARACI KURUMLAR SEKTÖRÜ: Aracı Kurumlar Sektörü 2022 yılında oldukça canlı bir seyri izledi. Sermaye piyasalarına yatırımcı ilgisinin 2023 yılında devam etmesi sektöre ilgiyi canlı tutacak. Tasarrufların azalması ile alternatiflerin Borsa’da yoğunlaşması, alternatif getiri arayışı içinde piyasaların işlem hacimlerini artırmaya devam edecek.

Haberin Devamı

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

3-ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ: Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), hava yolu sektörünün, Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana ilk kez 2023’te kara geçmesini öngörüyor. Küresel çapta havayolları pandemi nedeniyle 2020 ve 2021’de milyarlarca dolar kayba uğradı, ancak hava yolculuğu kısmen toparlandı ve hatta bazı havaalanları da yüksek yoğunlukla başa çıkmakta zorlandı. IATA’dan yapılan açıklamada, 4 milyardan fazla yolcunun havayolu ile uçmasının öngörüldüğü 2023’te küresel hava yolu sektörünün 779 milyar dolar gelir ve 4.7 milyar dolar net kar elde etmesinin beklendiği kaydedildi. Bunun pandeminin başlangıcından bu yana ilk kar olacağı belirtildi. Havacılık sektörü 2023 yılının önde gelen sektörleri arasında yer alıyor.

4-TELEKOM SEKTÖRÜ: Telekomünikasyon sektörü taahhütlü abonelikler nedeniyle geçtiğimiz yıl gelirlerini artırmada zorlandı. Bu da gelir artışını enflasyon karşısında sınırlı kalmasına yol açtı. Ancak taahhütlerin süresinin bitmesiyle birlikte fiyatları enflasyonla uyumlu hale getirme imkânı da gündeme gelince sektörde yer alan firmaların gelirlerinde artışlar gözlendi. Öte yandan sektördeki firmaların doygunluğa ulaşan pazarı alternatif pazarlar açarak aşmaya çalıştıkları gözleniyor. Bu itibarla telekomünikasyon firmaları daha geniş tanımla teknoloji şirketlerine dönüşme yönlü işaretler veriyor. Bu da telekomünikasyon sektörünü canlı tutarken pazarın genişlemesine imkân veriyor. Sektör şirketlerinin yatırımlarının ve borçlarının döviz cinsinde olmasına karşın gelirleri TL cinsinden. Bu durum dövizin yükseldiği dönemlerde dezavantajlı bir duruma yol açsa da dövizin stabil kaldığı süreçte baskıyı minimize edebilecek bir durum olmakta.

5-OTOMOTİV SEKTÖRÜ: Sektör oldukça hareketli bir sürece giriyor. Togg markasının elektrikli araç segmentini canlandırması bekleniyor. Mart ayında ilk aracını banttan indirmesi hedefleniyor. Devletin önemsediği ve güçlü şekilde arkasında durduğu Togg markası diğer markalara da yol açabilecek bir ivme sağlayabilecek nitelikte. Elektrikli araçların yaygınlaşmasının öncü koşulu Türkiye sathına yayılmış şarj istasyonlarının kurulması. Bu yönlü çalışmalar ve protokollerin gerçekleştirilmesi zemini olumlu kılmakta. Gelişmeler farklı araç markalarının da elektrikli araç seğmentine ağırlık vermesini teşvik eder nitelikte. Bu durum uzun vadede petrol ithalatını azaltıcı bir etkiye imkân verirken ülke ekonomisine de olumlu yönde domino etkisi sağlaması beklenmeli. Diğer taraftan elektrikli araçların daha ekonomik şekilde şarj olma yönü bu araçlara talebi güçlendirecek bir diğer etken. Tüm bu gelişmeler sektörün 2023 yılında canlı bir süreç yaşama olasılığı destekliyor.

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

6-DAYANIKLI TÜKETİM SEKTÖRÜ: Gelişen ve değişen teknolojilere hızlı uyum sağlayan sektörlerin başında dayanıklı tüketim geliyor. Sektörde yer alan markalar yerelden çıkarak global ölçekte markalara dönüşmüş durumda. Bu özellikle aynı zamanda sektörün uluslararası dalgalanmalardan hızlı etkilenmesine yol açabiliyor. Sektör özellikle Avrupa pazarına yönelik satışları ile dikkat çekiyor. Avrupa’da resesyon endişelerinin ağır basması sektörün geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde baskı altında kalmasına yol açtı. Dayanıklı tüketim sektörün maliyetleri dolar bazlı olurken gelirleri euro cinsinde. Bu nedenle euro/dolar paritesinin yükselmesi sektörün gelirlerini destekleyen önemli bir unsur. Beklenti 2023 yılında euro/dolar paritesinin yukarı yönlü olacağı yönünde. Böylesi bir durumda sektördeki firmaların güçlenmesi söz konusu olacaktır.

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

7-ENERJİ SEKTÖRÜ: Pandeminin akabinde piyasaların düze çıkacağı beklentisi hakimken patlak veren Rusya - Ukrayna savaşı beraberinde enerji krizine yol açtı. Rusya’nın doğal gazı bir silah olarak kullanması ülkelerin alternatif çözümler arayışına itti. Bu noktada önceden belli bir programla genişletilen yenilenebilir enerji pazarının daha da güçlenmesi yönlü destekler öne çıkıyor. Üretim tesislerinin çatılarına güneş enerjisi santrallerinin kurulması teşvik edilirken büyük firmalardan başlayarak tesislerin kendi ihtiyacı olan enerjiyi üretme eğilimi ağırlık buluyor. Elektrikli araç istasyonlarını önemli ölçüde destekleyecek enerji depolama tesislerinin kuruluşları 2023 yılında daha yaygın şekilde öne çıkacak. Enerji depolama tesislerin yaygınlaşması üretim tesislerini de motive eden bir unsur olurken 2023 yılında sektörün büyümesinde ivme artışı beklenmeli.

8-HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ: Avrupa’daki resesyon, enerji krizi, Rusya Ukrayna savaşı ve parite kaybına rağmen 2021 yılındaki performansını koruyan sektör, 2022 yılını 1 milyar 472 milyon dolar ihracatla kapattı. Sektör temsilcileri 2023 yılında 1.6 milyar dolar ihracat hedeflediklerini dile getiriyor.

9-MOBİLYA SEKTÖRÜ: Birçok sektörün ürün tedariki ve lojistik süreçlerde onlarca sorunla karşılaştığı 2022 yılı global ticaret için zorlu bir yıl oldu. İstikrarlı ekonomik büyümesini sürdürmek için üretim bantlarını durdurmak istemeyen Türkiye’de mobilya sektörü, yıl boyunca bir yandan sektör temsilcileri ile fuarlara katılarak, diğer yandan da mevcut pazarlarında etkinliklerini artıracak projeler yaparak ihracat rakamlarına önemli bir katkı sağladı. Sektör temsilcileri 2023 yılını 5 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmiyle tamamlamayı hedefliyor.

2023’te yıldızı parlayanlar: Ulaşım, turizm ve enerji

10-GIDA PERAKENDE SEKTÖRÜ: Pandemi sürecinde getirilen kısıtlamalar sektör olarak gıdayı öne çıkardı. Bireylerin yaşadıkları belirsizlikle birlikte gıdaya yönelik talep patlaması yaşanırken sektörde faaliyet yürüten firmalar da oldukça hareketli bir süreç yaşadı. Bu durum pandemi kısıtlamaları ve sonrasında firmaların gelirlerini olumlu yönde destekledi. Sonrasına da enflasyonist etki ile gıda fiyatları daha hızlı fiyat artışı yaşarken bu durum sektördeki şirketlerin gelirlerini artırdı. 2023 yılında gıdaya yönelik talep stabil kalsa dahi enflasyonist etkinin sürmesi halinde sektörün gelirlerini artırması söz konusu olabilecektir.

11-GYO SEKTÖRÜ: Geçtiğimiz 2022 yılında artan fiyat artışlarının en yüksek gözlendiği alanlardan birisi de taşınmazlar oldu. Taşınmazların hem fiyatlarında hem de kira gelirlerinde ciddi artışlar gündeme geldi. Elinde yüksek taşınmazlara sahip olan gayrimenkul yatırım ortaklıkları bundan en fazla olumlu yönde istifade edenler oldu. Bu durum GYO firmalarının taşınmaz değerlemelerine de artış olarak yansıdı. Sektördeki fiyat ve kira gelirlerindeki enflasyonist artışının devam etmesi sektördeki firmalara yönelik ilginin canlı kalmasına imkân verecektir.