03.12.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
MELİSA VARDAL
MELİSA VARDAL- Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, Filistinli sanatçıların gözünden Filistin halkının verdiği mücadeleye çizgilerle ev sahipliği yapıyor. 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nde Türkiye Barış Komitesi’nin desteğiyle açılan “Filistin Halkı Direniyor” sergisi Gazze’de, Batı Şeria’da ve dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan Filistinli sanatçıların eserleriyle savaşın ve direnişin izlerini gösteriyor. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin (THTM) çağrısına kulak veren Muhammed Hassan, Basel Elmaqosui, Halud Muhammed El Desoki, Hilmi Saed, İyad Sabbah ve Kholoud Mohammed’in eserlerinin yer aldığı sergide izleyiciler Filistin halkının acılarına, umutlarına ve direnişine ortak oluyor.
Hâlâ Gazze’de olan Muhammed Hasan, mülteci kamplarında yaşayan insanların portrelerini karakalemle çiziyor. Yine Gazze’de yaşayan Basel Elmaqosui mülteci kamplarında çocuklarla çalışarak onları eserlerine taşıyor. Savaşın tüm yıkıcılığını ve detaylarını eserlerine yansıtan Hilmi Saed ise bazen bir Filistinlinin göklere yakarışını bazen yıkık sokakları bazen de savaş tablosundan çıkmaya çalışan bir çocuğu betimliyor. Bir göçmen kampında doğan ve şu anda Batı Şeria’da yaşayan Saed, mülteci kamplarında yaptığı çalışmalarda Filistinlilerin korkularını ve umutlarını eserlerine işliyor. Belçika’da yaşayan İyad Sabbah ise fotoğrafların üzerinde dijital çizimler yaparak Gazze’de hayatı ve yaşamı resmediyor.
Dayanışma vurgusu
Serginin açılışına Filistinli sanatçı İyad Sabbah, Filistin Halk Partisi Uluslararası İlişkiler Sekreteri Akil Takaz ve İsrailli siyasetçi Ayda Tuma-Süleyman canlı bağlantı ile katıldı. Ayda Tuma-Süleyman konuşmasında “Soykırım yaşanan bir savaş döneminde bu dayanışma çok daha önemli hâle geliyor. Bu sergi de dayanışma kadar önemli çünkü onlarca acıya, dökülen kana, ölen binlerce insana rağmen Filistinliler hâlâ yaratıcı olmayı, hâlâ hayata tutunmayı başarıyorlar, sanatla ve müzikle… Gazze direnişi hepimiz için bir okul olmalı. İsrail ordusunun yarattığı yıkıma rağmen sanatla hayatta kalmanın, umudun bir mesajı olarak taşınmalı” ifadelerini kullandı. Süleyman sözlerine “Ben bir İsrail vatandaşıyım fakat Filistinliyim. Ailem Nakba’yı yaşadı, insanlarımız hâlâ Nakba’yı yaşıyor. Mücadele etmeyi bırakmadık ve ayağa kalktık. Bizim halkımız hiçbir halktan daha iyi değildir, daha üstün değildir fakat hiçbir halk da bizim halkımızdan daha iyi değildir. Filistin halkı direnmeye devam edecek. Zaferin bizim olacağına inanıyoruz ve sizin de tarihin doğru tarafında olduğunuza teminat verebiliriz” diye konuştu. Etkinlik Mahmut Derviş’in “Mezardan Çağrı” şiiri ve Marcel Khalife’nin “Asfour” adlı ağıtı ile son buldu.