17.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
Ceylan, göç sorununun trajik boyutlarını ve aciliyetinin suçluluk duygusu yarattığını belirtti: “Bu dünyada en önemli sorunlardan biri. Bana da bu konuyu gündeme getirme konusunda bir fırsat sunulunca, vicdanım yapmamak için bahane üretmeme izin verdi. Bu konular söz konusu olduğunda tek bir film veya tek bir fotoğraf bile insanların bakış açısını değiştirebiliyor ve bir duyarlılık yaratabiliyor. Ege sahilinde çekilen tek bir fotoğrafın kamu algısında nasıl etkili olduğunu hatta dünya liderlerini daha insani kararlar almaya yönelttiğini biliyoruz.”
‘Empati çok önemli’
Türkiye’nin göçmenlerin ve mültecilere ev sahipliği ettiğine dair bir soru üzerine ise Ceylan şu yanıtı verdi: “Evet, bunun ülkenin belli yerlerinde kaçınılmaz olarak sorunlar yaratabiliyor. Düzenleri bozulan insanların düzenlerini bozanlara karşı empati geliştirmesi çok önemli. Ama haber bültenleri epey popüler, politik ve geniş bir perspektif sunmak zorundayken bunun sağlamak kolay değil. Bireylerin tek tek deneyimlerinden yola çıkıp olaylara daha geniş bir bakış açısı getiren, insanların bu deneyimleri anlayıp empati yaratmasını sağlayan filmler bu yüzden önemli.” Ceylan, çocukluğunda İstanbul’dan Yenice’ye taşındığını hatırlatan ve kendisini göçmen gibi hissedip hissetmediğine dair bir soruya cevaben ise “İstanbul ve Yenice arasında gidip gelmemizden değil ama karakterimden dolayı nereye gidersem gideyim yabancı gibi hissetmekten kaçamıyorum. Dolayısıyla tasdiklenmiş bir mülteci olduğumu söyleyebilirim” dedi.