21.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Melisa Vardal - Berlin merkezli müzisyen, besteci ve çok yönlü enstrümantalist Deniz Mahir Kartal, yeni teklisi “Neyanar” ile dinleyicilerini alışılmışın dışında, derinlikli bir müzikal yolculuğa çıkarıyor. Gülbaba Records etiketiyle yayınlanan enstrümantal eser, “Sufi geleneğinin mistik dokusunu”, modern elektronik müziğin yenilikçi ritimleriyle ustaca harmanlıyor. Kartal’ın ifadesiyle, bu parça bir arayışın hikâyesi, hem ruhsal hem de müzikal bir dönüşümün sesi.
Bir nefes anı
“Neyanar”, dinleyicisine bir “duraklama, bir nefes” anı sunmayı amaçlıyor. Modern hayatın hızında kaybolan insanlara, kısa da olsa bir huzur ve farkındalık alanı yaratmak isteyen Kartal, neyin sesindeki içsel çağrıyı, dinleyicinin kendi iç sesiyle buluşabileceği bir kapıya dönüştürmeyi hedefliyor. Prodüksiyon sürecinde elektronik altyapılar ile doğaçlama ney melodileri arasında titiz bir denge kuran sanatçı, bu iki farklı ses dünyasının etkileşimini hissederek ve sezgisel bir şekilde yönlendiriyor, Zaman zaman elektronik altyapının duygusu neyi şekillendirirken, kimi zaman da neyin güçlü sesi altyapıyı yeniden biçimlendiriyor. Teknik anlamda frekans dengesi ve parçanın “nefes alması” üzerinde özenle duran Kartal, duygusal olarak ise meditatif bir atmosfer yaratmayı ve dinleyicide özgün ruh hâlleri uyandırmayı hedeflediğini vurguluyor.
Müzik yolculuğu
İstanbul’da başlayıp Berlin’de evrilen Kartal, geleneksel enstrümanları elektronik müzikle buluşturma konusunda Berlin’in deneysel sahnesinden büyük ölçüde etkilendiğini ifade ediyor. “Neyanar” ise, Doğu’nun derinliği ile Batı’nın yenilikçi perspektifi arasında kurduğu köprünün en yeni yansıması. Kartal, günümüz dinleyicisinin bu tür sentezlere açık ve meraklı yaklaştığını gözlemliyor. Geçmişin mirasını geleceğin müzikal fikirleriyle buluşturmanın hem tanıdık hem de keşfe açık bir deneyim sunduğuna inanıyor. Özellikle genç dinleyicilerin bu birleşimde hem köklü hem de yenilikçi unsurlar bulmasından mutluluk duyduğunu belirtiyor. Ona göre bu müzik, kültürler ve zamanlar arasında bir köprü işlevi görüyor ve müzik dünyası adına büyük bir potansiyel taşıyor.
Kulüpler sema hâline benziyor
‘Ruhun sesi’ olarak nitelenen neyi kendi iç sesiyle yeniden yorumlayan sanatçı, kulüplerdeki trans hâlinin Sufi müzikteki sema ile olan benzerliğinden ilham aldığını söylüyor. “Biri asırlardır süren bir nefesin sesi, diğeri yeni dünyanın yankısı gibi” diyen Kartal, Sufi geleneği ile elektronik müziği yorumlama fikrinin doğuşunu şu sözlerle özetliyor “Kulüplerde çalan beat’lerin insanda yarattığı trans hâli, bana Sufi müziğin ‘sema’ hâlinden çok uzak gelmiyor. Sufi geleneği, insanın içsel yolculuğunu, dönüşümünü ve aşkı merkeze alır. Elektronik altyapılar ise bana bu arayışın ritmini ve devinimini müzikal olarak ifade etme imkânı sunuyor. Bu sebeple “Neyanar”, bu iki dünyanın, yani içsel sessizliğin ve gündelik ritmin buluştuğu bir noktadan doğdu diyebilirim.”