Kültür SanatKendime bir binanın tepesinden baktım

Kendime bir binanın tepesinden baktım

06.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:

“Çıkıntı”, bir binanın çıkıntısı üzerindeki iki ‘çıkıntı’ karakterin toplumsal kodların aksi özelliklere sahip olduğunda dışlandıklarını gösteriyor. Bu iki karakter birbirlerine dost eli uzatınca bağımsız ruhlara sahip olmanın değerini anlıyorlar.

Kendime bir binanın tepesinden baktım

Efnan Atmaca - Bazı dostluklar imkânsız anlarda başlar. Örneğin bir gökdelenin ‘çıkıntısı’nda. PoPuP Tiyatro yapımı “Çıkıntı” toplumsal kabullerin dışında kalanların hikâyesini anlatıyor. Kalabalık bir şirketin I.T. departmanında çalışan, kimsenin görmediği görse de fark etmediği Erkan ofis partisinde herkes çılgınlar gibi eğlenirken mekânın hatta hayatın dışına çıkmak için bir adım atıyor. Erkan yerden metrelerce yüksekte yaşam muhasebesine girişmişken şirketin havalı çalışanlarından Deniz’in balkona çıkıp onu fark etmesiyle iki kişilik bir hesaplaşma başlıyor. Deniz bir yandan Erkan’ın derdini anlayıp ona yardım etmeye çabalarken bir yandan da içeridekiler ile dışarıdakiler arasındaki farkı seyirciye gösteriyor. 

Haberin Devamı

İçeridekileri hiç görmesek de anlıyoruz ki hepsi güzeller, havalılar, enerjikler, eğlenmeyi, yaşadıkları ânın tadını çıkarmayı biliyorlar. Başarılılar, fitler, küçük estetik müdahalelerle güzelliklerini daha da vurgulayan toplumun parmakla gösterdiği insanlar. Erkan ise farklı onlardan. Aslında bu partiye âşık olduğu kadınla vakit geçirmek için gelmiş ama kadın onun farkında bile değil. Bu umursanmazlık zorluyor Erkan’ı. Farklı olmak, herkes gibi olmamak sanki kendi suçuymuş gibi hissediyor. Deniz ise Erkan ile birlikte kendi kalkanlarını kaldırıyor. İçeridekilerin bir kısmının iki boyutlu olduğunu hem kendine hem Erkan’a itiraf ediyor. Deniz, önce bir oyun gibi başlıyor dışarıdaki bu ‘tuhaf’ kişiyle konuşmaya ama sonradan kabul ediyor ki kendisi de bir dışarıda kalan. 

Haberin Devamı

Üretenlerden olun 

“Çıkıntı”, bir binanın çıkıntısı üzerindeki iki ‘çıkıntı’ karakterin toplumsal kodların aksi özelliklere sahip olduğunda nasıl dışlandıklarını gösteriyor. Konuşarak çözülüyorlar, düğümlerini çözüyorlar. Bağımsız ruhlara sahip olmanın önemini anlıyorlar birbirlerine dost eli uzattıkça. İtiraf ettikçe rahatlıyorlar. “Çıkıntı” hepimizin ne kadar dolu olduğunu bir kez daha gösteriyor. Çıkıntılık yapmamak adına susmayı öğrendiğimizi yüzümüze vuruyor. Toplum baskısının farklılıklarımızı gizlemeye yönlendirdiği gerçeğini hatırlatıyor. Ait olma hissine duyulan ihtiyacın insanları iki boyutlu olmaya ittiğini ve kendilerinden olmayana karşı ‘dışlayıcı’ tavrın her iki tarafı da çürüttüğünü ele alıyor. Kısacık dürüstçe bir sohbet tüm bunları seyircilere düşündürüyor. Dürüstlüğün, samimiyetin önemini; sizi yargılamadan dinleyecek birini bulduğunuzda kalkanlarınızı indirdiğinizi ve yaprak yaprak açıldığınızı gözler önüne seriyor. 

Salih Coşkun’un yazdığı ve yönettiği oyun dostça ve samimi bir sohbete davet gibi. Sürprizi bol, mizahı yüksek, yüzleşmesi sert bir hikâye. Başrolleri Hivda Zizan Alp ve Berk Çanakoğlu paylaşıyor. Alp, oynadığı Deniz karakterinin değişimini canlandırırken hem güldürüyor hem  düşündürüyor hem de hüzünlendiriyor. Duygudan duyguya geçişlerde oyunculuğuyla takdir topluyor. Çanakoğlu ise özellike Erkan’ın inatçı ve huysuz hâlini canlandırırken şefkat duygusu uyandırıyor. Bir yandan tedirgin bir yandan umutlu hâliyle aslında herkese bir ayna tutuyor. Emre Karip kısa rolüyle hayata uyumlananlar ile uyumlanamayanlar arasındaki farkın altını güçlüce çizerken Serkan Kıranta son kahkahayı alıp veda ediyor seyirciye. Sonsöz; tiyatro oyunları izleyenin üretime katkıda bulunmasını sağlar. Tüketmek için üretmek için sanatı takip ederiz. “Çıkıntı” insanların birbirini övmek değil de tatlıca iğnelemek için söylediği bu sözün içini pek çok eleştiriyle doldururken tüketenlerden değil üretenlerden olmanın önemini haykırıyor. 

KEŞFETYENİ
Uzun zaman sonra ilk! Burcu Biricik kızının yüzünü gösterdi
Uzun zaman sonra ilk! Burcu Biricik kızının yüzünü gösterdi

Cadde | 05.04.2025 - 14:51

Fotoğraf sanatçısı Emre Yetkin'le 2016 yılında nikâh masasına oturan Burcu Biricik, geçtiğimiz temmuz ayında kızı Luna'yı kucağına almıştı. Kızının yüzünü göstermeyen Burcu Biricik objektiflere yakalandı.