30.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Melisa Vardal - “Emekçilerin Fotoğraf Sergisi” adlı sergide kadraja yansıyanları bu kez işçiler belirliyor. İstanbul Kadıköy’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi (NHKM)’nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne özel açılan sergideki fotoğrafların hem konusu hem de yaratıcıları işçilerin ta kendisi. NHKM ve Patronların Ensesindeyiz Ağı ortaklığında hazırlanan sergi, “Üretimden gelen gücümüzü fark edelim ve bu iddiayı fotoğraflarımızda da ortaya koyalım” çağrısıyla yola çıkıyor. Bu çağrıya Türkiye’nin dört bir yanından işçiler yanıt veriyor. Fabrikada, atölyede, laboratuvarda, maden ocağında, tarlada, servis aracında, inşaat iskelelerinde yaşamı elleriyle kuran emekçiler, üretimin içinden dünyayı kendi gözleriyle anlatıyor.
Umudun inşası
Serginin en temel farkı fotoğrafların ne profesyonel bir sanatçının ne de dışarıdan bir gözlemcinin kadrajından yansıması. Burada objektifin ardındaki de karenin içindeki de bizzat emekçiler. Bu durum, klasik belgesel fotoğrafçılığına yeni bir soluk getirirken, anlatılan sadece işin kendisi olmuyor; işçinin hissiyatı, mücadelesi ve dünyaya bakışı da en yalın hâliyle gözler önüne seriliyor. Sergi farklı coğrafyalarda ve sektörlerde çalışan emekçilerin hayatlarına dokunuyor, ortak yaşamın, emeğin görünmeyen ama kurucu gücünün izini sürüyor.
Kaynak ustasının ellerinde şekillenen demirin kıvılcımları, tekstil işçisinin diktiği bir giysinin dikiş izleri, bilim emekçisinin deney yapan elleri, inşaat işçisinin göğe yükselttiği bir yapının silüeti, tarlada alın teri döken çiftçinin sunduğu yiyecek, müzisyenin notalarında yankılanan ezgi, set işçisinin kamera arkasındaki görünmeyen emeği, grev ateşinde birleşen işçilerin dayanışması, mevsimlik işçilerin kurduğu sıcak sofra, bir balıkçının ağından çıkan deniz bereketi... Her kare bir hikâye anlatıyor, bir gerçeği yansıtıyor ve geleceğe dair umudu inşa ediyor. Sergi, sıradan sanayi ya da ofis görüntülerinin çok ötesinde, modern yaşamın her zerresinde işçi sınıfının izini sürüyor; suyumuzdan ilacımıza, evlerimizden araçlarımıza dek hayatı örenlerin kolektif portresini sunuyor.
Yaşasın 1 Mayıs
Nâzım Hikmet’in adını taşıdığı kültür merkezinde yer alan sergide şairin “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” şiiri, sessizce yankılanıyor. Şairin dizeleri, duvarlarda asılı olmayan ama her karede hissedilen bir ağırlık taşıyor: “Türkiye işçi sınıfına selam / Selam yaratana! / Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam! / Bütün yemişler dallarınızdadır. / Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, haklı günler, büyük günler, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri.” “Emekçilerin Fotoğraf Sergisi”, sadece emeğin zamanda dondurulmuş bir anını değil, yaratıcılığını ve geleceğe olan iddiasını taşıyor. 15 Mayıs’a dek görülebilecek olan sergi, emeğin gücünü unutanlara hatırlatıyor: Hayatı yaratan biziz. O hâlde, yaşasın 1 Mayıs!