Kadınlar bu kez susmuyor, sansürsüzce anlatıyor
02.03.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:
Seray Şahiner çok iyi bir gözlemci. Kalemini dramdan ironiye rahatça kıvıran bir yazar. Onu okurken gülmek ile ağlamak, düşünmek ile hiçbir şeyi umursamamak arasında gidip geliyorsunuz. Yeni romanı “Vatan, Millet, Samatya” tüm bu özellikleri taşıyor. Ama fazlası var. Şahiner bu kez anneler ve kızlarını merkeze alıyor. Edebiyatta babalar ile oğullarının ilişkilerinin önemine çok rastlarız da toplumu oluşturan, şekil veren anneler ile kızlar hep geri planda kalır. Bu kez başrol onların.
Fidan, Melek ve İnci romanın asıl kahramanları olsa da pek çok karakterle tanıştırıyor bizi Şahiner “Vatan, Millet, Samatya”da. İtilmiş, hayalleri ellerinden alınmış, yoksunluğa mecbur edilmiş, görülmemiş, değer verilmemiş ve bu yüzden de kendi hikâyesini hep başkaları üzerinden yazmak zorunda kalmış kadınlar giriyor hayatımıza. Aslında hepsi biraz tanıdık. Babaları, ağabeyleri, kocaları, oğulları onları sadece bir beden olarak görüp kullanmakta hiçbir beis görmeyen tüm erkekler tarafından örselenmiş kadınların yaşadıkları hep kulağımıza çalınanlar yani bildik, aman kimseler duymasın diye saklanmalık... Şahiner sansürsüzce olan biteni anlatıp kim katil kim maktul kalınca altını çiziyor. Aile bağlarının sevgiyle değil zaafla, çıkarla kurulduğu üç kuşağın yaşamlarını izletiyor. Anneleri tarafından sevilmemiş ya da bildiklerince, öğrendiklerince sevilmiş çocuklar var romanda. Ve o çocuklar büyüyünce nasıl sevecekler, nasıl insanlarla evlenecekler, nasıl hayatlar kuracaklar hepsini gösteriyor Şahiner. Bugünlerin nasıl şekillendiğini anlatırken yarının ipuçlarını da veriyor. / Efnan Atmaca
