Kültür SanatHeykelin kendi olma teşebbüsü

Heykelin kendi olma teşebbüsü

02.03.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

Franz Erhard Walther’in Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisi “Heykel Olma Teşebbüsü” nesnenin ve ‘şeylerin’ heykelce arayışına ve ifadesine dikkat çekiyor

Heykelin kendi olma teşebbüsü

Seray Şahinler - 1939 yılında Almanya’da dünyaya gelen Franz Erhard Walther, fırıncı bir ailenin çocuğudur. İlk gençlik yıllarında aile mesleğini yapmayı sürdürür. 1958 yılında keten bir kumaş parçasının önünde, çıplak ayak bağdaş kurmuş oturmaktadır. Bedeninin yakınında kabartma tozu, su ve süt karışımıyla dolu bir metal kâse vardır ve 19 yaşındaki Walther, karışımı ağzından püskürttüğü esnada bir arkadaşı onun gelip geçici hareketlerini fotoğraf makinesiyle yakalar. İşte aileyle bağlarını fiilen kopardığı o an, bugüne uzanan “Heykel Olma Teşebbüsü”nün ilk adımı olacaktır.

Haberin Devamı

Franz Erhard Walther çağdaş sanatın Alman ekolünde öncü isimlerinden biri. Daha önce 1993 yılında AKM ve Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilenen işlerinden sonra Türkiye’deki ilk kapsamlı sergisi bu hafta Arter’de ziyarete açıldı. Franz Erhard Walther Foundation’ın iş birliğiyle Selen Ansen’in küratörlüğünde gerçekleşen “Heykel Olma Teşebbüsü” nesnenin ve ‘şeylerin’ heykelce arayışına ve heykelsi ifadesine dikkat çekiyor.

Serginin geçen çarşamba günü gerçekleşen basın toplantısına Franz Erhard Walther de katıldı ve toplantı bitimine kadar ilk işlerinden sanat serüvenindeki dönüm noktalarına kadar tüm detayları heyecanla paylaştı. Motivasyonu ve direnci görülmeye değerdi. Çocukluk yıllarından Nazi dönemindeki sanat üretimine, Venedik Bienali’nde sergilenen işinden İstanbul’da yeniden oluşuna kadar duygularını paylaştı.

Haberin Devamı

‘Muhafaza’ ve ‘eylem’

Arter’in üçüncü ve dördüncü katına yayılan sergide kronolojik bir akış olmasa da sanatçının dikkat çektiği üzere her şey birbiriyle diyalog hâlinde. Kelimeler, imgeler, kumaşlar, kâğıtlar; Walther pratiğinin karakteristiği olarak ‘muhafaza formu’ ve ‘eylem formuyla’ birbirine bağlanıyor. Eserlere hâkim olan heykelsi nitelikler, dinamik bir diyaloğa sahip. Kontur Çizimleri ve Sözcük Resimleri gibi erken dönem kâğıt işleri, malzeme olarak havayı kullanan yastık formları, Yapıt Çizimleri ve 1960’larda üretilen El Nesneleri; mimari ve insan oranlarını birleştiren Katman Çizimleri, Eylem Yolları ve Duvar Oluşumları gibi daha yakın tarihli eserler bir arada sunulmuş.

Heykel olma teşebbüsüne kalkışan eserler bedensel eylemler ve hayal gücüyle dilini arayarak deneyime sunuluyor. Sergide bazı işlere adını veren Sözcük Resimleri de aslında Walther’in hayatındaki imgenin ve dilin gücünü yansıtıyor. Sözcüklerle temas kurduğu çocukluk yıllarından 1956’daki Kontur Çizimleri’ne 1963-1973 arasında yaptığı Yapıt Çizimleri’ne kadar uzanan işleri büyüklük, cömertlik, genişlik, açıklık, gelecek, tarih, sanat ve iyimserliğe dair okuma sunuyor. Beden formları da sergide öne çıkan işler arasında… 1963 tarihli pamuk dolgu ve müslinlerden oluşan “Dört Beden Formu” 2006’daki “Altı Beden Formu”na uzanırken eylemi yapıtın bir parçası olarak görme fikrinin yolculuğunu takip ediyor.

Haberin Devamı

Etkileşime girin

2017 Venedik Bienali’nde en iyi sanatçı dalında Altın Aslan ödülü ile onurlandırılan Walther’in eserleri Almanya, Hollanda, İsviçre, Belçika gibi birçok ülkede koleksiyonlarda yer alıyor.

Heykelin kendi olma teşebbüsü

Serginin iki katında, Walther’in anılarını ve düşüncelerini zaman ve mekânla ilişkilendirdiği, çizimler ve el yazısı metinlerden oluşan otobiyografik yapıtı “Yıldız Tozu”ndan kapsamlı bir seçki izleyiciyle buluşuyor. Tamamı ilk kez 1969’da New York’ta MoMA’da gösterilen ikonik eseri Birinci Yapıt Grubu ise esnek ve giyilebilir bir malzeme olan kumaşın pratiğindeki merkezi rolüne bakıyor. Üçüncü kattaki etkinleştirme alanı, ziyaretçilere belirli gün ve saatlerde Birinci Yapıt Grubu’nun 12 farklı sergi kopyasını etkinleştirme imkânı sunuyor. Sanatçının felsefesini ve pratiğini anlama noktasında mutlaka bu etkileşime girmeli.