Kültür SanatDeep Purple da İstanbul'da

Deep Purple da İstanbul'da

01.06.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Deep Purple da İstanbul'da

Deep Purple da İstanbulda

Deep Purple da İstanbulda
HEAVY - rock türünün yaratıcı gruplarından biri olan ünlü Deep Purple, müzik serüveninin otuzuncu yılında İstanbul'a iki konser için konuk oluyor. Grubun 25 Mayıs günü Avrupa'da yayımlanan yeni albümü "Abandon"ın turnesinin ilk durağı olan İstanbul konserinde, grup, eski ve deneyimli bir kadroyla sahne alacak. Grubun efsane solisti Ian Gillan'ın yanında, emektar klavyeci Jon Lord'u da canlı dinleme olanağı bulacağız. Gruba Gillan ile birlikte 1970 yılında katılan, müzisyenliği kadar başarılı bir prodüktör olan, bas gitarist Roger Glover'ı da grubun bir parçası olarak izleme olanağı bulacağız. Davuldaysa, Deep Purple'ın en deneyimli üyelerinden Ian Paice çalıyor. İnsan, bu Purple kadrosunu sayarken, gitarda akla hemen Ritchie Blackmore geliyor. Ancak, bilindiği gibi, Blackmore, 1993 albümleri "The Battle Rayes Inn"den sonra gruptan ayrılmıştı. "Abandon" dahil son iki albümde gitarı Steve Morse çalıyor. Bu müzisyenin başarısız olduğu sanılmasın. Morse, son on yılın rock ortamında adından en çok söz edilen gitarcılarından biri.
Deep Purple'ın karakteristik özelliklerinden biri, temeli rock'n'roll'a yaslansa da, blues etkilerinin hard - rock sound'unda sıkça hissedilmesi. Son albümleri "Abandon"daysa funk ve caz motiflerine rastlamak mümkün. İstanbul konserlerinde bu yeni albümden örnekler çalarken; klasikleşmiş bestelerine de yer verecekler.
Deep Purple, büyük patlamasını 1970 yılında çıkan dördüncü albümleri "Deep Purple In Rock"la gerçekleştirmişti. Blackmore'un uzun ve içli gitar soloları, Gillan'ın benzersiz vokaliyle paslaştığında ortaya benzersiz bir hard - rock sound'u çıkacaktı. "Fireball" ve "Machine Head" gibi albümler, o güne kadar benzerine pek rastlanmamış klasikler niteliğindeydi. Grup Britanya'da liste başlarına bu albümlerle yükseldi. "Child In Time" ya da "Smoke On The Water" gibi parçalar '70'lerin başlarında adından en çok söz edilen rock besteleriydi. Gillan ve Glovar, "Who Do We Think We Are" albümünden sonra gruptan ayrıldılar. Yerlerine vokalde David Coverdale ve basta Glenn Hughes girdi. Başarılı üç albümden sonra grup dağıldı. Ama, efsanevi müzisyenlerin serüveni noktalanmıyordu. Ritchi Blackmore 1975'te kurduğu Rainbow grubuyla, metal müziğin en gözde isimlerinden biri oldu. David Coverdale'in kurduğu Whitesnake ise, bugün de müzik yapmaya devam eden idol bir grup durumunda. Ian Gillan'a gelince, kendi adıyla kurduğu grubuyla birbirinden başarılı albümler çıkardı.
Gitarcı Blackmore ve basçı Glover, sekiz yıllık bir aradan sonra, esas kadroyu tekrar kurup dünya turnesine çıktı. Ardından "Perfect Strangers" adlı bir stüdyo albümü yayınladılar. '70'lerin ruhu tamamen dirilmese de, Purple, müziğindeki ayrıcalığı izleyicilerine hissettirmeyi başardı. Üç yıl sonraysa "House Of Blue Light" albümünü yayımladılar. Ian Gillan bu dönem tekrar gruptan ayrılıp solo albümlere yöneldi. Grubun 1990 albümündeki yeni solistleri Rainbow'un şarkıcısı Joe Lynn Turner oldu. 1993 yapımı stüdyo albümünden sonraysa başta da söylediğimiz gibi Blackmore gruptan ayrılacak, bu kez Ian Gillan geri dönecekti. Kısa bir süre Blackmore'un yerine grupta ünlü gitarist Joe Satriani yer aldı. Ardındansa, İstanbul'da sahne alacak Steve Morse'lu bir deep Purple kadrosuna ulaşıldı.
Heavy - rock'ın deneyim dolu grubu, uzun ömrüne rağmen sahne performansından hiç ödün vermiyor. Bugün ve yarın Açıkhava Tiyatrosu'nda izleyeceğimiz iki konser, grubun bir anlamda tarihçesini yansıtacak. Rock müziğe gönül verenler için kaçırılmaması gereken konserler. Biraz gecikmeli de olsa, onları da sonunda canlı izleyebileceğiz.

DEEP Purple'in gitaristi Steve Morse, yarın saat 16.00 - 18.00 arası Music Man - Ernie Ball Türkiye distribütörü, Yapalı Group sponsorluğunda, Roxy'de bir gitar clinic ve workshop düzenleyecek. Morse gitar tekniği hakkında bilgiler verecek, kendi parçalarını ve Purple'ın parçalarını çalacak, izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.