01.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gülden Öktem
Bond serisinin meşhur olmasının en büyük pay sahiplerinden; izleyiciye sert, olgun ve senrinkanlı bir Bond sunan Sean Connery, 90 yaşında yaşamını yitirdi. Oyuncu, Thomas Sean Connery ismiyle 1930 yılının 25 Ağustos’unda Edinbrugh’da dünyaya geldi. 19. yüzyılda İrlanda’dan İskoçya’ya göç eden fabrika işçisi Katolik bir babanın ve temizlik işlerinde çalışan Protestan bir annenin oğlu olarak tek odalı, sıcak su tesisatı olmayan ve paylaşmalı tuvaleti olan bir evde büyüdü.
13 yaşında geldiğinde okuldan ayrıldı ve sütçülük yapmaya başladı. Kraliyet Donanma’sına girene dek inşaatlarda tuğla döşemeciliği, tabut cilalama gibi işlerde çalıştı. Donanmadayken vücuduna iki dövme yaptırdı: Birisi ailesini diğeri ise doğduğu İskoçya’yı tasvir ediyordu. Donanmadaki üçüncü yılında mide ülseri teşhisiyle bu görevden ayrılmak zorunda kaldı.
SERT ADAM
Donanmadan ayırılınca yaşamını sürdürebilmek için birçok işte çalıştı: Traktör sürdü, cankurtaranlık ve Edinbrugh Sanat Okulu için modellik yaptı. Boş zamanlarını vücut geliştirme sporuyla dolduruyordu. Edinbrugh’ya döndüğü yıllarda, 6 kişilik bir çetenin kendisini soymasını engellemesi üzerine Connery, kentte “sert adam” olarak anılmaya başladı.
'ADONİS VÜCUT BULMUŞ'
Edinbrugh Sanat Okulu’nda modellik yaptığı sırada Connery’yi resmeden sanatçı Richard Demarco, onu “Kelimelerle ifade edilemeyecek kadar yakışıklı, Adonis’in vücut bulmuş hali” diye tarif ediordu. Futbolla da ilgilenen Connery, Manchester United’dan Matt Busby’nin dikkatini çekti ve haftalık 25 sterlin’e United’da oynamak üzere bir anlaşma imzaladı. Fakat kısa bir süre sonra, futbol kariyerinden ziyade yerel bir tiyatroda sahneye çıkmanın daha cazip olduğunu fark etti. Sonrasında vereceği röportajlarda 1951’de aldığı bu kararın hayatı boyunca yaptığı en doğru hamlelerden biri olduğunu söyleyecekti. Connery 1953 yılında İngiltere’de düzenlenen Mr. Universe Yarışması’nı kazanmasının ardından ismmini yavaş yavaş duyurmaya başladı. Amerikalı aktör Robert Henderson, Connery’yi kendisini oyunculuk alanında geliştirmesi konusunda ikna etti. Handerson oyuncu adayı Connery’ye Henrik Ibsen, Bernard Shaw ve Shakespeare okuması konusunda tavsiyeler verdi ve Connery diksiyon dersleri almaya başladı.
İLK FİLMİ 1954'TE
Connery’nin sinema macerası ise 1954 tarihli “Lilacs in the Spring” ile oldu. Bu sırada televizyondaki yapımlarda da küçük rollerde yer aldı. 1957’de BBC yapımı “Blood Money”de ilk büyük rolünü kaptı. Connery’nin manşetlere çıkmasına vesile olan yapım ise 1958 tarihli “Another Time Another Place” filmiydi. Çekimler sırasında başrol oyuncusu Lana Turner’ın erkek arkadaşı Johhny Stompanato’nun silahlı saldırısına uğrayan Connery, saldırganı etkisiz hale getirdi. Haber günlerce gazetelerde manşet oldu ve Stompanato’nun sete girmesi kesinlikle yasaklandı.
Survivor'a sürpriz bir şekilde veda eden isim Yiğit Poyraz olmuştu. Yiğit Poyraz elendikten sonra ilk olarak Hikmet ile olan fotoğrafını paylaşmıştı. Bu paylaşım akıllara 'Yasmin Erbil'den ayrıldı mı?' sorusunu getirmişti.