08.04.2025 - 17:15 | Son Güncellenme:
Nazım Özgün ERBULAN-Ardacan UZUN/DHA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği iş birliğinde hazırlanan ‘Doğa-Renk-Fırça’ isimli sergi, İzmit ilçesindeki Seka Sanat İhtisas Merkezi’nde bugün itibarıyla ziyarete açıldı. Bilimsel bitki illüstrasyon kursunda ders veren uygulamalı resim sanatçısı Mafirat Eraslan ve öğrencilerinin eserlerinden oluşan sergide, farklı yaş ve meslek grubundan bilimsel bitki illüstrasyon sanatına ilgisi olan 31 kursiyerin aldıkları eğitimler sonucunda farklı tekniklerle yaptıkları 128 eser yer alıyor.
Bugün açılışı yapılan sergiye dernek yöneticileri, eğitmenler ve kursiyerlerin yanı sıra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Berna Abiş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın eşi Prof. Dr. Figen Büyükakın ve sanatseverler katıldı.
Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği Başkan Yardımcısı Ayşe Nur Kapusuz, programda yaptığı konuşmada sanatın evrenselliğine dikkat çekerek, "Diğer önemli özelliği de bizi bir araya getiren, millet yapan değerlerin ve kültür hazinemizin nesiller arasındaki aktarımını ve nesillerin birbirleriyle bağını kurmadaki rolüdür. İçinde yaşadığımız toplumun tüm bireylerini kucaklayıcı bir yaklaşımla kültürümüzü ve sanatımızı sağlam ve köklü değerleriyle buluşturarak, bu değerlerin gelecek nesillere aktarımında ortak ve sağlam bir payda oluşturmak üzere 2020 yılında kurulan Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği, 5 yıldır faaliyetlerine devam ediyor" ifadelerini kullandı.
‘GAZZE’DEKİ KATLİAMIN SON BULMASINI ÜMİT EDİYORUM’
Sanat merkezinde yapılan faaliyetlere de değinen Kapusuz, “Sergiler ve workshoplarla yurt içinde ve yurt dışında sanatımıza ve kültürümüze katkı verme misyonunun yanı sıra sosyal konulara duyarlılık gösterip, sosyal projelerde yer almaktadır. Bugün hiçbir rengin, vicdan sahibi hiçbir göze parlak görünemeyeceği ağır bir hüznün içerisinde olduğumuzu ifade ederek ve Gazze’deki katliamın son bulması, oradaki çocuklarımızın dumansız bir gökyüzünün maviliği altında rengarenk çiçeklerin mis kokuları arasında koşarak oynayacakları güne en kısa zamanda kavuşmayı ümit ediyorum; dua ediyorum” diye konuştu.
‘BİR ÇİÇEĞİN, BİTKİNİN BEDENE ŞİFASI OLDUĞU GİBİ RUHA DA ŞİFASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’
Derneğin bilimsel bitki çizimi eğitmeni ve sanatçı Mafirat Eraslan, serginin içeriğine değinerek, “Serginin sanat kısmında 5 seneyi aşkın bir süredir 30’dan fazla öğrencimizle beraber yola çıktık. Bu süre içerisinde keyifle eserlerimiz icra ettik. Bir çiçeğin, bitkinin bedene şifası olduğu gibi ruha da şifası olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Sergide konuşan Figen Büyükakın, doğa ananın doğurgan bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek, “Koronada gördüğünüz gibi biz ona muhtaçken o bize muhtaç olmadığını gösterdi. O, biz yokken de var ama biz onsuz yapamıyoruz. O yüzden doğanın renklerinin hepsini tek tek gözlemlemek çok daha anlamlı. Hayat, bu renklerle güzel. Acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsüyle ve sanat da bu üzüntülerimizi, sevinçlerimizi, neşelerimizi ortaya koymamızı sağlayan güzel yollardan bir tanesi" dedi.
'HER ŞEYİ BIRAKIP, ETÜT MERKEZİNİ DEVREDİP SANATA YÖNELDİM'
Ressam Aslı Akın ise matematik bölümü mezunu olduğunu belirterek, "Yıllarca öğretmenlik yaptım. Daha sonra işletmeciliğine de geçerek kendi etüt merkezimi açtım. Benim ailem komple öğretmen. Çocukluktan beri özellikle tezhip sanatına ilgim vardı ve artık doğanın da beni çağırdığını hissettiğim için bundan 17 sene önce her şeyi bırakıp, etüt merkezimi de devredip sanata yöneldim. Öncelikle geleneksel sanatlarla başlayıp Mafirat Hocam ile tanıştıktan sonra sanatın her alanının da ruha nasıl hitap ettiğini ayrı ayrı keşfetmeye başladım. Bilimsel bitki ressamlığı hiç aklımda olmayan bir şeydi çünkü minik tezhip ve minyatür ile uğraşmayı seviyordum ama renkleri tanıdıktan sonra, onlarla ruhumu dinlendirmeyi öğrendikten sonra bilimsel bitki sanatına yöneldim. Şimdiye kadar tezhip, minyatür ve bilimsel bitki toplamında 200’den fazla esere imza attım" diye konuştu.
Evli ve 3 çocuk annesi ressam Aynur Koyuncu da çalışmalarını anlatarak, "Bilimsel bitki ressamlığı insana bakmayı değil, görmeyi öğreten bir sanat. Bu sebeple bence önemli bir sanat. Daha önce yanından geçmiş olduğunuz bir çiçeğin veya bir ağacın, dal yaprağının dokusunun dikkatinizi çekmez ama artık bu işe baktığınız zaman onların aralarındaki örüntü, renk tonu, sertlik, yumuşaklık ne kadar hassas bir terazide yaratılmış olduğunun farkındalığı, insanı hem rahatlatan hem de dinlendiren bir alan. Algılarınızı da en üst seviyeye çıkaran bir sanat dalı.
Biz, bu zamanın jenerasyonuna nazaran şanslı bir nesildik. Biz tabiatla bağını koparmamış bir nesildik. Bu sebeple biz, zaten bildiğimiz bir şeye yani özümüze döndük, hatırladık. Bunu övünerek söylüyorum; ben çok çobanlık yapmış bir insanım. O sebeple tabiatla ve hayvanla zaten çok haşır neşir büyüyen bir çocuktum. Bir dönem mola verildi ama bir şeyler hemen geri döndü” dedi.
Sergi, 13 Nisan Pazar günü saat 18.00’e kadar ziyarete açık olacak.