23.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
İstanbul Sanat Müzesi Vakfı’nın ilkini 2001’de düzenlediği “Modern Türk” sergisinin ikinci ayağı Tophane-i Amire’de açıldı. İlk sergide 1950’lerden 2000’lere kadar uzanan bir zaman diliminde resim ve heykel alanında çalışmalar üreten pek çok sanatçının eserlerine yer verilmiş, adeta bir sanat müzesinin içeriğinin nasıl olması gerektiği anlatılmıştı.
İstanbul Sanat Müzesi Vakfı bu kez 1950 - 1970 arasındaki Türk resminin panoramasını çiziyor. “Modern Türk 2 / Özel Koleksiyonlarla 1950 - 1970 Dönemi Resim Sanatı” sergisi, Nahit Kabakçı, Zeyno- Muhsin Bilge, Lüset- Mustafa Taviloğlu, Fatoş Saka ve Besi Cecan’dan oluşan önemli beş koleksiyoncunun sahip olduğu 250’den fazla eseri bir araya getiriyor.
Temaya göre düzenlendi
Serginin aynı zamanda küratörlüğünü de üstlenen Yusuf Taktak, “Modern Türk 2”nin belgesel bir yanı olduğunu söylüyor: “Ressamların o dönemde yaptığı resimleri sergiliyoruz ki bu çok önemli. Daha da önemlisi Türkiye’de ilk defa olan bir şey bu. 5 koleksiyoner aracılığıyla Türk resmini irdeliyoruz. Resimler kronolojik olarak değil, temalarına göre yer alıyor.”
Taktak, sergi için özellikle 1950 - 70 döneminde Türk resmine boyut katan ve çok etkin resimler yapan, belirleyici olan ressamları seçmeye çalıştıklarını vurguluyor. Fakat Avni Arbaş gibi bazı ressamların o döneme ait eserlerinin koleksiyonlarda yer almaması nedeniyle sergide görülemediğini de belirtiyor.
Sergiyle eşzamanlı olarak bir de kitap yayımlanacak. Taktak, sergi ve kitabı hazırlarken nelere dikkat ettiklerini şöyle anlatıyor:
“Sosyal ya da politik açıdan da söz konusu dönemin önemli noktalarını işaretliyoruz sergide. Çok partili hayata geçiş, soyut sanat eğilimi, ordunun iktidara el koyması, Menderes hükümeti, toplumsal gerçekçi sanatın yaygınlaşması... Tüm bu olaylar sırasında ressamlarımızın yaşadıklarını, nasıl yapıtlar ortaya koyduklarını, nelerden etkilendiklerini göstermek istiyoruz.”
Taktak hem “Modern Türk 2”nin seçici kurulunda yer alan bir sanatçı hem de serginin küratörü olarak 1950 - 70 dönemine dair şöyle bir saptamada bulunuyor:
“Sergiyi mekana yaydıktan sonra şunu gözlemledim; iki ana başlık var. Birincisi 1950’lerin başları öteki de 1960’ların başları. İki dönemin başında da Türk sanatçılarının soyuta doğru yöneldiğini görüyoruz. İlkini soyut resim, diğerini soyut dışavurumcu başlığı altında toplayabiliriz. Bir de bazı sanatçıların görülmemiş resimleri ortaya çıkıyor sergide. Özdemir Altan, Adnan Çoker ya da Nuri İyem gibi ressamların çalışmaları mesela şu anki tarzlarından çok farklı.”