‘Başyapıtlar değişime ihtiyaç duymaz’

Melisa Vardal  - Antoine de Saint-Exupéry’nin ölümsüz eseri “Küçük Prens”, 80. yılında büyülü bir sahne uyarlamasıyla İstanbul’da. 1 Aralık’a kadar Haliç Kongre Merkezi’nde sahnelenen gösteri, tiyatro, dans, hava akrobasisi ve video haritalama teknolojisinin bir karışımını sunuyor. Broadway Entertainment Group yapımcılığında gerçekleşen gösterinin detaylarını organizatör Pavel Pesek ile konuştuk.

■ “Küçük Prens”i sahneye aktarırken nelere dikkat ettiniz? 

Hikâyenin sade ama derin anlatımını bozmamaya özen gösterdik. Saint-Exupéry’nin mesajları hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden evrensel değerler üzerine kurulu. Küçük Prens’in masumiyetini ve dünyayı keşfetme yolculuğundaki saf bakış açısını sahnede tam anlamıyla hissettirmeye çalıştık. Bu, izleyicinin onunla empati kurmasını sağlayacak şekilde, her bir hareketi ve duyguyu doğru bir biçimde yansıtmamıza olanak tanıdı. Sevgi, dostluk, kayıplar, sorumluluk ve hayal gücü gibi temalar, her yaştan insanın anlayabileceği bir dilde anlatılıyor. Her şeyden önemlisi ise mümkün olduğunca samimi olduk. Eser hepimizi derinden etkiliyor. Neden mi? Çünkü basit ve gerçek. Sanatta basitliğin özünü bulmak, en zor şeydir. 

■ Gösteri, kitaptaki hikâyeye ne kadar sadık? 

Başyapıtlar asla değişime ihtiyaç duymaz. “Küçük Prens” de bir başyapıt. Bizim yaratıcı katkımız, böyle değerli bir başyapıtı koreografik bir gösteriye dönüştürmek oldu. Kitabı en derinlerine kadar hissediyor ve seviyoruz. Hikâyenin özüne ve kronolojisine tamamen bağlı kaldık. Orijinal metnin ruhunu, anlamını ve duygusal derinliğini en ince detayına kadar koruduk. Bizim katkımız, bu harika eseri sahneye taşırken görsel ve duygusal bir zenginlik eklemek oldu; ancak metne olan bağlılığımız her şeyin önünde diyebilirim.

■ Sahnede kullandığınız yenilikçi yöntemler neler? 

Küçük Prens’in ve karakterlerin içsel dünyaları ve sembolik unsurlar, video haritalama sayesinde sahnede dinamik ve etkileyici bir şekilde canlanıyor. Bu sayede izleyiciler, sadece bir hikâye dinlemekle kalmıyor, aynı zamanda içine sürüklenmiş oldukları bir görsel deneyim de yaşıyorlar. Video haritalama teknolojisi, aynı zamanda Küçük Prens’in duygusal derinliğini de güçlendiriyor. Sahnedeki her bir detay, metnin anlamını görselleştiriyor.