Kültür SanatAşk en güzel baleyle anlatılır

Aşk en güzel baleyle anlatılır

16.03.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

“Romeo ve Juliet” dansçılar için hem teknik hem de teatral açıdan büyük bir meydan okuma. İDOB’un “Romeo ve Juliet”i bu meydan okumayı görüyor ve hakkını veriyor.

Aşk en güzel baleyle anlatılır

Efnan Atmaca - Bale tutkunlarının en sevdiği, hiç bıkmadan defalarca izleyebileceği eserlerden biri kuşkusuz “Romeo ve Juliet”. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin repertuvarında da özel bir yer tutan bu eser şimdi yeniden sahnede. Koreografisini Ricardo Amarante’nin üstlendiği eserde Sergey Prokofyev’in büyüleyici müziğini icra eden İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı şefi Zdravko Lazarov yönetiyor. 

Haberin Devamı

Yıldız isimler 

Aşk, tutku, nefret ve fedakârlık gibi insan doğasının en güçlü duygularını zarif bir estetik içinde birleştiren “Romeo ve Juliet” balesi; tiyatro, dans ve müziğin buluşmasıyla hepimizin bildiği hikâyeye büyülü bir yorum getiriyor. Duyguları anlatmayı sözlerden alıp bedene bırakıyor. Bu da “Romeo ve Juliet”in bale tarihinin en zor eserlerinden biri olmasına yol açıyor. Çünkü dansçıların teknik açıdan olduğu kadar duygusal açıdan da üstün performans sergilemeye davet ediyor. İDOB’un yeni prodüksiyonunda Romeo ve Juliet rolünü dansçılar dönüşümlü olarak paylaşıyor. Benim seyrettiğim temsilde Berfu Elmas ki günümüz Türk balesinin en parlak yıldızlarından biri, Juliet olarak dans etti. Elmas, Juilet’in saflığını göstermek için başlarda naif olan, aşkı keşfettikçe ağırlaşan ve trajediye yaklaştıkça dramatikleşen dansıyla bu ölümsüz kahramanın değişimini, dönüşümünü hayranlık uyandırıcı bir performansla icra etti. Batur Büklü de Romeo’nun aşkı tanıyana kadarki vurdumduymaz hâlini enerjik ve neşeli beden diliyle, sonrasında ise kontrollü ve duygusal hareketlerle gösterdi. Lady Capulet olarak karşımıza çıkan İlke Kodal’ı sahnede görmek ise baleseverleri onun Juliet performansına doğru geçmişe bir yolculuğa çıkardı. 

Haberin Devamı

Dev ekip 

“Romeo ve Juliet” balesi klasik bale tekniğinin en önemli örneklerinden biri olmasıyla birlikte dansın anlatım gücünü zirveye taşımasıyla defalarca seyredilse doyulamayan bir eser. Dansçılar için hem teknik hem de teatral açıdan büyük bir meydan okuma. İDOB’un “Romeo ve Juliet”i bu meydan okumayı görüyor ve hakkını veriyor. Hatta İDOB Başkoreografı Ayşem Sunal Savaşkurt’ın “Bu eserle İDOB sanatçıları seviye atlıyor. 60 kişilik sahne ekibinin yanında teknik ekibimizle yaklaşık 200 kişi bu gösteri için emek verdi” ifadeleriyle belirttiği gibi tüm dünyaya gururla sunulacak bir gösteri ortaya çıkarıyorlar. Elbette Ferhat Karakaya’nın dekor, Serdar Başbuğ’un da kostüm tasarımları eserin başarısını büyük ölçüde destekliyor. 

“Romeo ve Juliet”, 19 Mart, 20 Mart, 26 Mart ve 27 Mart saat 20.30 Atatürk Kültür Merkezi Opera Salonu’nda izlenebilir. 

Haberin Devamı

‘Tüm koreografların hayali’

Eserin Brezilyalı konuk koreografı Ricardo Amarante eğitimine ülkesinde başladı. Küba Ulusal Bale Okulu’na tam burslu olarak davet edildi. Daha sonra Nureyev Vakfı’nın sunduğu başka bir bursla Londra’daki İngiliz Ulusal Bale Okulu’ndan mezun oldu. Paris Opera Balesi ve Belçika’daki Flanders Kraliyet Balesi’nde solist dansçı olarak görev yaptı. Dansçı kariyerine paralel olarak, koreograflığa başladı. Pek çok önemli kurumda koreografileri sahnelendi. Amarante, “Müzik, dans ve tutku benim kanımda var... Ben Brezilyalıyım” diyor. 

■ Koreografinizde hangi duyguları öne çıkardınız? 

Aslında dünyada var olan bütün duyguları mümkün olduğu kadar ortaya koymaya çalıştım. Aşk, nefret, ihanet en çok öne çıkanlar olsa da yapabildiğim kadar çok duyguyu sergilemek ve bunları seyiriciye geçirmek istedim. 

■ Sizin koreografinizin diğerlerinden farkı nedir? 

Daha önce yapılmamış bir şey yapmaya çalışmadım. 20 yıldır hazırladığım koreografilerdeki stilime uygun olarak bir koreografi ortaya koymaya gayret ettim. Var olan stilimi dasçıların dans ve teatral performanslarıyla yansıtmayı hedefledim. Elbette tüm bunları hazırlarken kendi duygularıma dayandım. Dolayısıyla bir fark olacaktır, bakalım seyirciye nasıl geçecek? 

Haberin Devamı

■ İstanbul Devlet Opera ve Balesi dansçılarıyla çalışmak nasıl bir deneyim oldu sizin için? 

Tek kelimeyle harika. Baş dansçıların hepsi çok iyi. Ancak topluluğun dansçı sayısının yetersiz olduğunu söylemeliyim. Özellikle de böyle büyük prodüksiyonlar için, “Romeo ve Juliet” gibi bir baleyi sahnelemek için en az altı-sekiz sağlıklı kadın ve erkek dansçınız olması gerekiyor. Prova sürecinde pek çok aksilik de yaşadık. Hastalıklar ve sakatlıklar oldu. Tüm olumsuzluklara rağmen sahip olduğumuz kadroyla mümkün olan en iyi şekilde eseri ortaya çıkardık. 

■ Sizce bu eserin büyüsü nedir? Neden ölümsüz? 

Çünkü bence herkes kendinden bir şey buluyor. Daha önce hiç âşık olmayan insan var mıdır? Ya da hiç böylesine büyük bir duyguyla, aşkla birine bağlanmayan... Hikâye oldukça dramatik ve her devirde karşılığı var. Ama müzik o başka bir yerde. Sergey Prokofyev’in “Romeo ve Juliet”i öyle muhteşem bir müzik ki onunla çalışmak bütün koreograflar hayalidir. 

KEŞFETYENİ
Hadise ve İrem Derici'ye olay sözler! 'Kabul etsek mi acaba?'
Hadise ve İrem Derici'ye olay sözler! 'Kabul etsek mi acaba?'

Cadde | 15.03.2025 - 17:27

Hadise ve İrem Derici'nin sahne performansları hep konuşuluyor. Bu kez meslektaşları iki ismi hedef aldı olay sözler söyledi.