‘Yerel işbirliği modeline açığım’

MEHTAP GÖKDEMİR/ANKARA- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündemdeki konular ve yerel seçim sürecine ilişkin Milliyet’e önemli açıklamalarda bulundu. “Yerelde işbirliği modeline” açık olduğunu vurgulayan Özel, İYİ Parti’ye seçim işbirliği önerisinde bulunması konusunda ise “Ortaya koydukları siyasi perspektiğin değişip değişmeyeceğini sormak zorundaydık. Seçmenin talebi de ittifak, o noktada bir karar değişikliği olabileceğini düşünüyordum” ifadesini kullandı. Makamında Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ve Mehtap Gökdemir’in sorularını yanıtlayan Özel’in açıklamaları özetle şöyle:

SORMAK ZORUNDAYDIK (İYİ Parti istisna yapabilir beklentiniz var mıydı?): Elbette... Bekliyordum. Uzun süredir hem Meral Hanım’ın hem parti yöneticilerinin ortaya koydukları bir siyasi perspektif var. Bunun değişip değişmeyeceğini sormak zorundaydık. Bizim üzerimize düşen görev buydu. Ben yapabileceklerini de düşünüyordum. Ama yapamamalarını anlayışla karşılayacağımı da ifade etmiştim. Çünkü kolay bir şey değil. Bir partinin seçilmiş bir kurulunun aldığı net bir kararı sadece bir başka partinin talebi üzerine kolayca değiştirebilmesinin zorlukları var. Ama bir yandan da seçmenin talebi de ittifak ve o noktada bir karar değişikliği olabileceğini de düşünüyordum.

LİDERLERLE GÖRÜŞÜRÜM: Yerelde diyelim ki Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi veya diğer partilerle bizim yerel örgütlerimiz hatta İYİ Parti’yle olursa, tekrar İYİ Parti’ye de sorarız. Yerelde bizim örgütümüzle onların teşkilatları bir karar verdilerse ve anlaşabiliyorlarsa yakın iki ilçede ‘ya burada biz göstermeyelim, burada siz göstermeyin’ (denilirse) ben o yerel işbirliği modeline de açığım. Öyle istisnalar yapabiliriz. Ama tabi karşı tarafın da yapması lazım. Bunun için görüşmem gerekirse liderlerle ayrıca görüşebilirim. Eğer yerelde bir ittifak veya işbirliği örülmediyse, orada mutlaka birini aday göstereceğiz.

ADAY ÇOK ÖNEMLİ: (İYİ Parti’de taban, yönetimin kararına uymayabilir mi?) 2014’te Manisa Belediye Başkan adayıydım. İlk ankette yüzde 11’di oyumuz. Seçim yaklaşırken son ankette yüzde 29’du. 31-32 MHP’ydi. 33-34’te AKP görünüyordu. Seçimde yüzde 20 oy alabildik. Çünkü seçmenimizin önemli bir kısmı ‘nasılsa biz kazanamıyoruz ama AKP de kazanmasın’ diye gittiler, MHP’ye oy verdiler. O zaman ne ittifak vardı ne bir şey vardı. Bu yüzden seçmen davranışı diye bakmak lazım. O dönemde Adana, Mersin ve Manisa’nın MHP tarafından kazanılması merkezi kararlarla değil, seçmenin kimin kazanmasına karar verirken, kime kaybettireceği noktasındaki kararıyla oluyor. Seçmen zaten yerel bir karar veriyor. Aday çok önemli.

İLİŞKİLERİ SÜRDÜRECEĞİZ: İYİ Parti’nin kararına sonuna kadar saygı duyuyoruz. Yerelde de genelde de İYİ Parti’yle iyi ilişkileri devam ettireceğiz. Çünkü gün gelecek biz yine İYİ Parti’yle birlikte ittifak ortağı olmasak da işbirliği yaparız. İşbirliği yapmasak da seçimden sonra koalisyon yaparız. Yani günü geldiğinde biz birbirine ihtiyaç duyabilecek partileriz. İki partinin tabanı benziyor. Atatürk hassasiyeti olan, cumhuriyet değerlerine bağlılığı olan ve bunların aşındırılmasına tahammülü olmayan seçmenler onlar. O yüzden birbirimizi çok seviyoruz.

CHP’NİN DURDUĞU YER: (Grup konuşmanızda tüm siyasi partilerin tabanlarına mesaj var. HEDEP ve İYİ Parti seçmenine aynı anda seslenmenin CHP açısından güçlüğü yok mu?): Birincisi; tabii resmi bir ittifakınız varsa bu daha güç oluyor. Güçlüğün yanında bir kolaylığı da var. CHP’nin en güçlü kası, bütün partilerle bayramlaşabilen tek partiyiz biz. Bunu da ‘birgün seçmenine çağrı yaparız’ diye yapmıyoruz. CHP’nin durduğu yer buna müsait. CHP, bir parti parlamentoya seçmeni tarafından yollanıyorsa o seçmene duyduğu saygıdan o partiyle görüşüyor, bayramlaşıyor, siyasi ilişki içinde olabiliyor. Bütün partilerle bayramlaşabilen bütün partilerle görüşebilen bir partiyiz.

ADAYLIK GENELGESİ (Yerel seçimde hiç başvuru olmayan yer var mı?): Şöyle bir genelgemiz var. ‘Eğer aday başvurusu yoksa ilçe başkanı ya da belde başkanı kendisi adayımızdır’ dedik. Onları aday göstereceğiz. Çok istisnai durumlar hariç aday çıkarmayacağımız bir yer olmayacak.

‘Korumalarla pazarlık ediyorum’

“Eskiden koruma almıyordum. Şimdi korumaları biz yolluyoruz, onlar geri geliyor. Devlet büyükleri koruma risk durumuna göre ana muhalefet liderine bir prosedür var. Mesela 8 kişiden aşağıya asla inmiyorlar. Pazarlık edip bire indiriyorum. Kattan iniyorlar asansörde yine 8. (Kurultayda) Seçimi kazandık, teşekkür konuşmasına giderken bir baktım etrafımı tanımadığım adamlar sardı. ‘Siz kimsiniz dedim?’ Devlet büyükleri koruma falan dediler.”

‘Haftada 8 bin genç üye geliyor’

“14-28 Mayıs’tan beri üye kaybediyorduk. Kurultayın ertesi gününden itibaren haftada 9 bin, 10 bin üye kazanmaya başladık, 3 bin, 2 bin kaybederken, haftada 8 bin genç üye geliyor.”

Berlin’de Filistin çağrısı yapacak

(Berlin’de Gazze’yi gündeme getirecek misiniz?) “Berlin SPD kongre ziyaretinde bunu önemsiyorum. Mutlaka konuşmamın bir yerinde Gazze - Filistin konusunda bir çağrıda bulunacağım. Ona yer vermemem düşünülemez. Gazze meselesi olmasaydı belki bir sonraki kongreye (SPD Kongeresi) bırakabilirdim. Ama özellikle oraya gidip Gazze konusunda bir çağrı yapmak istiyorum.”

Misafirhanede kalmaya devam

“16 yıldır aynı misafirhanede kalıyorum. Bir dolap, bir yatak var. Öyle çok konforlu değil. 4 yıldır da Burhanettin Bulut’la (Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı) kalıyoruz. Evim yok Ankara’da. Biz üç kişilik bir çekirdek aile olarak atomlarımıza ayrıldık. İpek (kızı) İstanbul’da, Didem (eşi) Manisa’da, ben buradayım.”